21-27 Mart haftasının astrolojik analizi

22 Mart 2022 Salı
21-27 Mart haftasının astrolojik analizi
21-27 Mart haftasının astrolojik analizi

21-27 Mart 2022 = Ben Her Bahar Aşık Olurum…

“Yukarısı nasılsa, aşağısı da öyledir,
İçerisi nasılsa, dışarısı da öyledir,
Evren nasılsa, ruh da öyledir.”
                            Hermes Trismegistus

2022 yılının 12. Haftasında, tabiat neşeli bir ritimle bahara uyanırken, gökyüzünde de ilkbaharın bu coşkusunu yansıtan ihtişamlı bir havai fişek gösterisi var. Bakalım havai fişek gösterisindeki renkler nasıl sembollere dönüşerek hafızamızın hangi bölümlerini zihnimizde uyandıracak? (Hafta boyunca eylem fonksiyonumuz Mars gezegeni ile bireysel biricik dehamızı simgeleyen Uranüs gezegeni arasındaki kare açı dinamiğinin etkisini yoğun bir tonda duyumsuyoruz).

Özümüzdeki özgürlük savaşçısının devrimsel boyutunun özünü keşfetmeye açılacağımız idealist ve ilhamlı yeni haftamızda, eş zamanlı olarak hem yeryüzünde ve yeraltı diyarında var olabilen tek Tanrı Hermes’in önce konuşarak ardından üzerine düşüneceği sürece başlamasının hemen öncesinde (Merkür 27 Mart Pazar günü Koç burcunda ilerlemeye başlıyor), ruh tohumumuzdan bize aktarmak istediği çok önemli bilgiler var (Merkür-Neptün birleşimi Balık burcunda). Merkür, Neptün gezegeni ile birleşiminden önce Jüpiter ile birleşmesi düşüncelerimizin yaratım gücünün kapsama alanı genişletirken eş zamanlı olarak zihnimizi hafızamızın derinliklerine erişmek için çok daha etkin kullanabileceğimizi işaret etmekte. Gerçekliğimizin sınırları hayal edebildiğimiz kadar mıdır?

Hafta boyunca Ay’ın ışığını azaltacağını göz önünde bulundurduğumuzda özellikle nefes veriş ritmimizi derinleştirebileceğimiz nefes teknikleri uygulamamız, meditasyon uygulamalarımıza “mantra” ları entegre etmemiz, bilinç ile bilinçdışı arasındaki bağı gözlemlememiz için istediğimiz konularda serbest yazılar kaleme almamız, işlevsel olacaktır.. 

Zihnimizin kırmızı çizgisinin nerede konumlandığına temas edeceğimiz biraz gizemli, hırslı ve idealist haftamıza majisyenlerin ve şifacıların burcu olarak nitelendirilen Akrep burcunun derin ve gizemli sularında başladık, haftamıza bir haftamıza bir yaşam gurmesi bilincini ışıyan, evrensel kardeşliğin simgesi Kova(Saka) burcunun fütürist doğasında nokta koyacağız .

Bu hafta; 25 Mart Cuma günü 08.38 civarı son dördün Ay fazı Oğlak burcunda tezahür ederek, 26 Aralık 2019 tarihinde Ay-Güneş birleşimi ile Oğlak burcunda başlayan Ay Döngüsünü nihayete erdiriyor, bakalım kendimizi ödüllendirecek mi yoksa çeşitli yaptırımlar mı uygulayacağız?
Hem yeni bir hafta hem de yeni bir döngüye başlıyoruz nasıl hissediyorsunuz? Yeni ders müfredatımız belirlenme aşamasında iken bakalım ‘seçmen şapka’ bizi hayat okulunun hangi sınıfına gönderecek?
Haydi başlayalım mı?
Haftanın başlangıç günü (21 Mart Pazartesi): Işıklar (Güneş ve Ay) yönetici gezegenlerinin ışığında ortak bir payda da buluşuyorlar. Hissetme fonksiyonumuz Ay; Akrep burcunun derin, gizemli ve şifa enerjisi barındıran sularında sezgisel bir ritimde kulaç atarken… Öz yaşam gücümüzün sembolü, tek ısı ve ışık kaynağımız Güneş; lider bilincini ışıyan varoluşun saf farkındalık zemini Koç burcunda yeni tohumları yeşertmek adına kahraman adımlar ile yol almaya başladı. Hislerimiz ile öz isteklerimizi ortak bir payda da buluşturmamız bir yaşam gurmesi bilinci ile idealist bir ritimde eylemde olmamız ile ilişkili. İlişki dinamiklerimizdeki “ruh emici”lere dikkat! Biraz sihre ihtiyacımız olabilir, asalarınızı hazırlayın! Nitekim majisyenlerin ve şifacıların burcu olarak da nitelendirilen Akrep burcunun derin dinamiği bugün düşüncelerimizin yaratım gücüne işaret etmekte. Koç ve Akrep burçlarının yönetici gezegeni: Mars ise evrensel kardeşliğin, evrensel aklın ve sezgisel farkındalığın burcu; Kova (Saka) nın fütürist doğasında eylemlerimize Venüs gezegenin tadını katıyor (Mars gezegeni Kova(Saka) burcunun Venüs gezegeninin kısmi asaletinde yer alıyor). Ay ın Venüs ile kare açısını da değerlendirdiğimizde; ve Mars gezegeninin Uranüs ile uzlaşmak niyetinde (Mars-Uranüs kare açısı) olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda; Satürn yönetimindeki Kova (Saka) burcunda konumlanan “Mars” gezegenin bir “savaşçı ya da asker” arketipi ile düşünürsek; sınırlarımızı “koruyucu” niteliğinin daha ön planda olduğunu görebiliriz. Ruh emicilere yönelik koruyucu bir kalkan oluşturmayı seçebiliriz : “Expecto Patronum” ! Ya da belki “Acciro”: görünmezlik pelerini! Diyerek sessizliğin sesini dinlemeyi, gizli gizli yol almayı seçebiliriz. Balık burcunda birleşen Merkür ve Jüpiter gezegenlerinin dinamiği ilerlemeden, eyleme geçmeden önce hayal gücümüzün ve yaratıcı sanat uygulamalarından sağlayabileceğimiz destek ile; derinlemesine araştırma gerçekleştirmeyi, sezgilerimizin ışığında iç sesimize yönelmemizi işaret ediyor.
Haftanın eylem gününde (22 Şubat Salı ): Muhteşem bir havai fişek gösterisi izlemeye ne dersiniz? Bu gösteride hangi sembolleri görmek istersiniz? Kova (Saka) burcunda Venüs kısmi asaletinde ilerleyen Mars gezegeni ile Boğa burcunda Merkür kısmi asaletinde konumlanan Uranüs gezegeni arasındaki kare açı dinamiği: içimizdeki devrimcinin insanlık sorunları adına adeta ölüm ile kumar oynarcasına mücadele edebileceğine işaret ediyor. Bugün “Amman ha adımına dikkat” sözünü kendimize hatırlatırken sözlerimizin de birer eylem olduğunun bilincinde olmaya özen gösterelim. Ve en önemlisi düşüncelerimiz ile kendi gerçekliğimizi inşa ettiğimizi gözetmeyi önemsememiz faydalı olabilir. Düşüncelerimizi yarattığımız evimiz kaç ölçekteki bir depreme dayanıklı? Akılsal ve zihinsel deprem sigortamız mevcut mu? Bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay, yaşamın tohumda devam eden boyutu ışıyan Akrep burcunda biraz inatçı-huysuz-isyankar bir ritimde ilerlerken sabah saatlerinde derin dinlenme-derin gevşeme-yoga nidra- meditasyon ve dinginleştirici nefes tekniklerine alan ve zaman açmamız günün güçlü dinamiğini dengelememize, aklımızın kırmızı çizgisi ile yüzleşmemize destek olabilir.
Nitekim Ay ın yeraltı diyarının adaletli hükümdarı Hades ile destekleyici nitelikle bir görüşmesi var özellikle yaşam ağacımız; omurgamızın esnekliği adına artık işlevsel olmayan fizyolojik-zihinsel ve duygusal bağlardan arınmak, yeniye yer açmak adına dönüşüm enerjisi yüksek bugün Ay da ışığını azaltmaya başlarken; psikolojik danışmalık sürecine başvurmak, akıl ve ruh sağlığımızın sigortasını gerçekleştirmek anlamlı olabilir. Ay, 19.02-22.00 zaman dilimde ışıkları birbirine aktarma sürecine mola veriyor ve boşlukta ilerliyor, ‘son başlangıçta, başlangıçta da sonda’dır misali; güne başladığımız gibi günü sonlandırırken de derin dinlenme ve meditasyon uygulamaları gerçekleştirmeyi seçebiliriz.
“Esneklik binaları daha güçlü yapıyor, ruhunuza neler yapabileceğinizi siz hayal edin.”
Carlos Barrios

Haftanın iletişim gününde (23 Mart Çarşamba): Hissetme fonksiyonumuz Ay, gezgin ozanların burcu olarak nitelendirilen Yay burcunun doğru-dürüst-iyimser doğasında keşif odaklı bir ritimde ilerliyor. Bugün ışıkların lütufkar sohbetinin (Ay-Güneş üçgen açısı) ilham verici ritmi ile hedeflerimiz doğrultusunda idealist ve cesaretli adımlar atma yönünde bir eğilimimiz olabilir ancak Merkür ve Neptün gezegenlerinin Balık burcundaki birleşimleri henüz net duyumsayamadığımız, göremediğimiz bazı şeyler olabileceğini vurguluyor. Kendi aklımızdaki senaryoyu, mutlak gerçekmiş gibi algılamaya açık olduğumuz bir atmosferdeyiz. Aklımızın sembolik boyutunu daha yoğun duyumsadığımız bu süreçte yaratıcı sanat uygulamaları aracılığı ile farkındalığımızı genişletebiliriz. Dans etmek, şarkı söylemek, yoga uygulamaları, mandala çizmek, mantralar eşliğinde meditasyon uygulamak bilincimizin henüz aydınlatılmamış alanlarını görebilmemize destek olabilir. 

Haftanın lütufkar gününde (24 Mart Perşembe):  Alışkanlıklarımızın doğasını simgeleyen Ay, bizleri ufuklarımızı genişletici deneyimlere hevesle davet eden Yay burcunun maceraperest doğasında göçebe bir ritimde ilerliyor.
Değişim var olanı abartmak ile tezahür eder. Yaşam döngümüzde neyi/neleri abarttığımızı gözlemlememiz, hangi yaşam alanlarımızın restorasyona gereksinim duyduğunu keşfetmemize destek sağlayabilir (Ay Yay burcunda Ay-Jüpiter kare/ Ay -Satürn sekstil açısı). İdealize ettiğimiz, özlemini duyumsadığımız inançlarımız ile ihtiyaçlarımız arasında uzlaşma arayışındayız. Yaşamı içimizdeki sonsuz renk yelpazesini içeren paletten hangi renkleri kullanarak anlamlandırmayı seçtiğimizi keşfetmeye yönelebiliriz. Özellikle 16.00-00.55 zaman diliminde Yay burcunda boşlukta ilerleyen Ay, zihnimizin yayındaki oku keşfedilmemiş diyarları hedef alarak atmamızın, hayatın değişik perspektiflerini duyumsayabileceğimize işaret ediyor.

Haftanın en güzel gününe (25 Mart Cuma): ciddi, ağırbaşlı bir ritimde başlıyoruz. Doğanın ritimlerini ışıyan Ay, Oğlak burcunun soğuk ve kuru atmosferinde sorumluluk bilinci ile son dördün ay fazında. 26 Aralık 2019 tarihinde Oğlak burcunda Ay-Güneş birleşimi ile başlayan döngü Ay-Güneş karesi ile sona eriyor. Şimdi nihayete eren döngünün ödüllerini kabul etme vakti! Ancak geçmişten bugüne uzanan birtakım konular yeniden ısıtılarak önümüze servis edilebilir, dikkatli olalım! Neyi düzenlememize ihtiyaç duyumsadığımızı gerçekçi bir tonda duyumsayabiliriz. Disiplinli, sabırlı ve pratik olabileceğimiz gün boyunca William Cather ın deyimi ile “Son hiçbir şeydir, yol her şey.”, sözünü anımsayarak sezgisel bilişimizin ışığında yolumuz üzerinde güzel sürprizler bize sunuluyor olabilir, farkında mıyız?
Hafta sonu, Satürn yönetimindeki Oğlak ve Kova (Saka) burçlarının dinamiğinde zamanı değiştiremeyeceğimizi ancak zaman döngüsünün içerisinden defalarca geçerek yanıtları değiştirebileceğimizi anlayışla idrak etmemizi destekleyici bir sürece işaret ediyor.
Haftanın anlayışlı gününde (24 Mart Cumartesi) hissetme fonksiyonumuz Ay, her şeyi gören göz ile sembolize edilen, Mars gezegenin yücelim asaletinde konumlandığı dolayısı ile evrensel varoluş enerjimizi en yoğun duyumsadığımız balık kuyruklu keçinin sarp kayalıklarına azimle tırmanırken Tanrıların Tanrısı Zeus (Jüpiter gezegeni), Okyanusların Tanrısı Poseidon (Neptün gezegeni) dan destek alıyor. Benliğimizin bütünleşmiş doğasını ilham verici bir ritimde deneyimlediğimiz duyarlı gün boyunca düşüncelerimizin tasarım gücünden fayda sağlayarak belki biraz sanatsal yaratıcı tekniklerin entegrasyonu ile zamanımızı nasıl değerlendirdiğimizin maliyet bilançosunu oluşturabiliriz. Merkür ile Plüton arasındaki sekstil açıyı da göz önünde bulundurduğumuzda düşüncelerimizi boyunduruk altına alarak zihnimizi terbiye etmek için meditasyon uygulayarak kıymetli zamanımızı verimli bir tonda değerlendirmeyi seçebiliriz.
Haftanın yaşam veren gününde (25 Mart Pazar): Duygusal ihtiyaçlarımızın simgesi Ay, evrensel kardeşliğin simgesi Kova (Saka) burcunun bağımsız, inatçı, hümanist doğasında tek başınalığın keyfini sürmeye niyetli. Güneş’ten aldığı destekle kendi sınırlarımıza yeni bir anlayış geliştirmemizi ışımakta. Bilim, teknoloji, astroloji, uzay, belki kurgusal evren (metaverse) hususunda akıl kütüphanemize nevi şahsına münhasır bir ritimde yeni bilgiler eklemeye yönelebiliriz. Bilinçdışı ile bilinç arasındaki sarmal dokunun genliğini ışıyan Merkür gezegeni, öncü nitelikteki Koç burcunun sıcak ve kuru doğasında bir lider bilinci ile yol almaya başlıyor. Algılarımız keskinleşiyor, daha sübjektif bir ritimde “ben” merkezci bir duyarlılıkta kararlar almaya ve hızla bu kararları uygulamaya koyabilme cesaretimiz uyanıyor. Ancak konuştuktan sonra düşünmeye eğilimli olacağımız ve iletişimin bel kemiği olan “dinleme” becerimizin biraz törpüleneceği, dinamik ve neşeli bir tonda iletişim kuracağımız, yeni fikirlerimizle evrensel kardeşlik ailemize ilham verebileceğimiz bir sürece başlıyoruz.
“Mesele bana ne dediğiniz değil, benim neye cevap verdiğimdir.”
Afrika Atasözü