22 Ağustos Koca Burcunda Dolunayın astrolojik yorumu

Bizler spiritüel bir deneyim yaşayan insanlar değiliz. Biz insani deneyim yaşayan spiritüel varlıklarız

Epiktetos

22 Ağustos Pazar günü saat 15.02 de evrensel kardeşliğin, evrensel aklın, sezgisel farkındalığın simgesi Kova burcunun fütürist doğasında tezahür eden dolunay; 23 Şubat 2020 tarihinde; hiçlikten beslenen, insan bilinci ile evrenin sonsuz bilinci arasındaki bağı simgeleyen Balık burcunun 4. derecesinde tezahür eden Yeniay süreci ile beraber ektiğimiz tohumların hasat zamanını işaret ediyor!

Dolunayın özellikle toplumsal bazda; sosyal-hukuksal-siyasal-bilişim-eğitim- tıp-uzay bilim-medya zeminlerinde açığa çıkardığı/aydınlattığı hakikatlerin dinamiklerinin değerlendirmesini 22 Mayıs 2022 tarihinde Balık burcundaki son dördün Ay fazına değin deneyimliyoruz...

Dolunay, Kova burcunun 3. dekanında ( Ay yönetiminde), «anaretik» olarak nitelendirilen 29°de tezahür ediyor.Anaretik dereceler; «stres, kriz ve beraberindeki gerilim dinamiğini» ifade etse de bir başka açıdan değerlendirildiğinde ise; deneyimlenen bir sürecin sonunu ve bu sonuçtan özümsenecek olgunlaşmış bilgi verisini de işaret etmektedirler.

Dolunayın ışığının yönetici ve kısmi asaletinde; enerjiyi kristalleştirme fonksiyonunu ışıyan, ruhun özgürleşmesi yolunda gerekli gerçeklikleri kristalleştiren Satürn gezegeninin hakimiyetini görmekteyiz.

Bunun yanı sıra zihinsel-fiziksel-ruhsal boyutlarda genişlemeyi ifade eden merhametin ve şefkatin simgesi Jüpiter gezegenin ışığı Dolunay ile birleşiyor: Bugüne değin inanmayı seçtiğimiz «insanlık» hikayesinin son bölümüne geldiğimiz işaret edilmekte...

Dolunayʼın gezegensel uyanışı simgeleyen Kova burcu sürecinin «Oğlak» Burcu dodekatemoriasında tezahür ettiğini göz önüne aldığımızda:   «Geriye doğru; tüm duyumsadığımız rahatsızlıkların zihinsel omurgamızdaki kaynağına doğru ilerlemek bizi ileriye doğru taşıyacak ve özgür kılacak olandır.» bilgisini hatırlamamız bu süreçte işlevsel olabilir.

Zihinsel olarak geleceğe konsantre olurken; şimdiye değin sahip olduğumuzu zannettiğimiz her şeyin gerçekten olduğumuz varlığın bütünselliğine hizmet edip/etmediğini içsel olarak sorgulamamız faydalı olabilir. 

Sonsuzluğun temelindeki bilgiyi simgeleyen su taşıyıcısı Saka burcunun hümanist zeminindeki dolunayın anında bir dünya vatandaşı olma bilinci ışıyan keşif ruhlu Yay burcunun yükselen derecesinde Güney Ay Düğümü ve Juno astreoidi ile birleştiğini görmekteyiz:

İlişkilerimizde (başta kendimizle olan ilişki dinamiğimizde);geleceğe ilişkin  ayallerimizi/umutlarımızı ne ölçüde dürüstçe paylaşabileceğimiz, doğruluğun ve içsel bilgimizin ışığında inançlarımızı nasıl yaşam felsefemize dönüştürmeyi seçtiğimiz ön plana çıkmakta.
Juno astreoidi, Venüs gezegenin üreme ve doğurganlık enerjisini; ilişkiler zemininde bir diğerini yenilemek üzere kullanmakta olduğunu göz önüne aldığımızda; öncelikle kendimiz ile olan ilişkimizde hayat/yaşam amacımız ne boyutta sadık olduğumuzu göz önünde bulunduracağımız, içsel sonsuz gücümüzü mevcut sınırlı beden formumuzda nasıl ifade ettiğimizi mercek altına alarak, eşsiz biricik yeteneklerimizi gölgeleyen inanç kalıplarını omurgamızdan sıyırıp ayrıştıracağımız bir keşif sürecindeyiz.

Bu dolunay sürecinde, yanıtını içsel dinamiklerimizdeki öz bilginin ışığında keşfetmeye yöneleceğimiz en temel soru: «İnsan olma” deneyimi yaşadığımızın ne ölçüde farkındayız?

Kendigenliğimizin saf, özgür, yaratıcı doğasını evrensel kardeşlik ailemize faydalı olabilecek bir formda deneyimlemeyi seçiyor muyuz?