23-29 Mayıs haftası astrolojik yorumu

25 Mayıs 2022 Çarşamba
23-29 Mayıs haftası astrolojik yorumu
23-29 Mayıs haftası astrolojik yorumu

23-29 Mayıs 2022 = “Kendime Yeni Bir ‘BEN’ Lazım!’”

“İki kesiş, rüzgârda dalgalanan tapınak bayrakları hakkında hararetli bir tartışma içindeydi.
İlk kesiş şöyle dedi: ‘Bayrak hareket ediyor.’
Diğer kesiş ona cevap verdi: ‘Hayır, rüzgâr hareket ediyor.’
Bir türlü anlaşamadılar; tâ ki ustaları ortaya çıkıncaya ve şöyle deyinceye kadar: ‘Hareket eden ne bayrak ne de rüzgâr. Hareket eden, zihinleriniz!” 

2022 yılının 21. Haftası, paradoksal bir ritimde başlıyor ve kendi gerçekliğimizi nasıl ilmek ilmek dokuduğumuzu gözlemlememiz adına Zeus bizlere bir ‘satori’ deneyimi vaat ediyor (Mars-Jüpiter birleşimi Koç burcunda, 29 Mayıs Pazar). Zihinsel prangalarımızdan özgürleşmek ve tüm varoluşumuzun sorumluluğunu üstlenerek, yaşam hikayemizde yeni bir bölüm yazmaya başlamak adına güçlü bir çağrı var ve pek tabi eş zamanlı olarak zihinsel dayanıklılığımızın sınava tabi olacağı bu yeni haftada yaşam döngümüzde yeni şeylerin gelişmesi ve büyümesi için nelerin çarmıha gerilmesi gerektiğini net bir tonda görebiliriz. 

Bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay’ın son dördün fazında (Balık burcunda) başladığımız Mayıs ayının son haftası bizlere; zihnimizdeki tüm karşıt, birbiri ile çatışan düşünce kalıplarının ötesine geçmek, bireysel “magnum opus” umuzu ortaya koymamız adına “Abrakadabra!” diye sesleniyor…

Haftanın ilk günü; Merkür gezegeni geri hareketini Boğa burcunun verimli topraklarında sürdürmeye başlıyor (3 Haziran-11.01’e değin Boğa burcunda geri hareketini sürdürecek). Öz değer bilincimizin, ‘Ayı’ piyasasında mı, ‘Boğa’ piyasasında mı köklendiğini duyumsamak adına güzel bir süreçteyiz. Finansal becerilerimizi geliştirmeye, “para” nın kendimizi ne ölçüde görebildiğimiz ile ilişki spritüel bir araç olduğu farkındalığını geliştirmek adına çalışabiliriz. 

Öz misyonumuzu sembolize eden Boğa burcunun istikrarlı doğasında geri hareketini sürdüren Merkür’ün dispozitörü (yönetici gezegeni) Venüs gezegeni ateş elementinin ilk burcu, Koç’un ateş çemberinde, Güneş’in de İkizler burcunda olduğunu göz önüne aldığımızda; idealist fikirlerimizi iş bitirici bir tavırla ortaya koyma iştahımız kabarıyor ancak Venüs’ün Cumartesi günü Boğa burcuna geçişi ile toprak elementinin yoğunluğu düşüncenin uygulanılabilir ve pratik doğasını ön plana çıkartıyor. 

Bu süreçte öz doğal yeteneklerimizi ne ölçüde takdir ettiğimizi gözlemleyebiliriz. Sesimiz üzerine çalışarak algı ile düşünce süreçlerimiz arasındaki zaman aralığını genişletmeye yoğunlaşabilir böylece daha bilinçli bir ritimde mevcudiyetimizin ve tüm varoluşun güzelliğini duyumsamayı araştırabiliriz. Beden farkındalığımızı genişletebileceğimiz sanatsal uygulamalardan ve yoga uygulamalarından (özellikle Kundalini Yoga) fayda sağlayabiliriz. Beden günlüğü tutmaya ve beden odaklı bir terapi sürecine başlamak adına verimli bir zaman kalitesi olabilir. Merkür gezegeni geri hareketini sürdürürken doğaya fidan (örneğin elma ağacı tohumu ekmek bu süreçte anlamlı olabilir) armağan etmeyi hatırlayalım. 

Hafta ortası, 25 Mayıs Çarşamba günü, Savaş Tanrısı Ares, Koç burcunun ateş çemberine oldukça görkemli bir adım atıyor! (Mars gezegeni 25 Mayıs-5 Temmuz, Koç burcunda). 

Eylem fonksiyonumuz Mars gezegeni, yöneticisi olduğu alanda eylem/hareket boyutumuzun hızlı-hırslı- hevesli- doğru-direkt-dürüst- mücadeleci ve cesur tonunu ön plana çıkartırken, fiziksel olarak kendimizi daha güçlü hissedebilir, motivasyonumuzun arttığını gözlemleyebiliriz. İdeallerimizi gerçek kılmak için mücadele vereceğimiz bu süreçte, sağlıklı bir ben bilinci ile irademizi ortaya koyduğumuzu gözetmemiz işlevsel olabilir. Cinsel enerjimizin (cinsel enerji= varoluş enerjisi) tutkulu yönünün vurgulandığı Mars’ın Koç burcundaki yolculuğu süresince, büyük projelerimizi gerçekleştirmek için bilgece adımlarla gözü pek atılımlarda bulunabilir, öz mutluluğumuzun formülünü oluşturabiliriz. 

Mars’ın Jüpiter ile birleştiği Pazar günü, içsel tohumumuzdan bir teşvik paketi açıklamak adına can atabiliriz! Ancak bu açı dinamiğini sağlıklı bir ‘ben bilinci’ ile eylemlerimizi tezahür ettirebilmek için, yaşam döngümüze hangi besin ögelerini (zihinsel-duygusal-fizyolojik boyutta) neleri entegre etme ihtiyacı duyumsadığımıza yöneltmemiz işlevsel olabilir. Büyümek-genişlemek istediğimiz bir zeminde/alanda disiplin geliştirmek, irademizin kas gücünü arttırmak adına çok cömert bir süreçteyiz. 

“…Hey
Lüküs hayat lüküs hayat
Bak keyfine yan gel de yat
Ne ömür şey
Oh ne rahat
Yoktur eşin lüküs hayat…”

 Öz mutluluğun formülünü var ettik şimdi sıra öz mutluluğun resmini yapmaya geldi! Hafta sonunun ilk günü (28 Mayıs Cumartesi), Venüs gezegeni de Mars gezegeni gibi yöneticisi olduğu zemine geçiş yapıyor (Venüs, 23 Haziran’a dek Boğa Burcunda) Bahar’ın Güneş’inin sembolü Boğa burcunun bereketli topraklarındaki güzel yolculuğuna başlıyor. 

Entelektüel zevklerimize yönelik çekim duyumsayacağımız bu keyifli, yaratıcı süreçte beş duyumuza hitap eden her şey kapsama alanımıza girmeye başlıyor. İçsel doğamızın verimli ve doğurgan yönü ön plana çıkıyor… İçsel doğamızın ritmini sanat aracılığı ile ifade etmek adına çok verimli bir süreçteyiz. Değerlendirme süreçlerimizde, herhangi bir dinamiğin pratikliğine- işlevselliğine-gerçekçiliğine daha fazla önem atfedebiliriz. İlişki dinamiklerimizde ise “dokunmak” istiyoruz. Ancak nasıl?  Güven zemininde gerçekçi ve huzurlu bir tonda.

Haftanın başlangıç günü (23 Mayıs Pazartesi): “Hoş bir seda bırakmak” adına destekçi enerjilerin hüküm sürdüğü gün boyunca, geleceğe yönelik iyimser, cömert beklentiler içerisinde sezgisel bilincimizin ışığında Balık burcunun şefkatli, merhametli, özverili, gizemli okyanusunda güçlü kulaçlar atarak başladığımız yeni haftamızda Ay, ışığını küçültüyor ve yeniden Güneş ile birleşmeye doğru hızla hazırlanıyor…Hissetme fonksiyonumuz Ay, 22 Mayıs Pazar günü (21.44), Güneş ile son tango gösterisini sergilemesinin ardından 23 Şubat 2020 tarihinde doğan Yeniay ile başlayan döngü kapanırken, son sözümüzü söyleme, en son ne paylaşmak istediğimizi değerlendirme vakti!  Ve pek tabi kendimizi ödüllendirmeyi de hatırlayalım.  Şimdi her şeyi derin bir ritimde düşünme zamanı, sembollerle kendimizi ifade etmeyi seçmek akıllıca olabilir. Şimdi yavaş yavaş 30 Mayıs tarihinde İkizler burcunda doğacak Yeniay için tohumları hazırlama sürecine geçiş aşamasında iken hiçbir şey için telaşa mahal vermemek yerinde olabilir. Akşamın ilerleyen saatlerinde Uranüs gezegenine destekçi bir tonda dokunan Ay (Ay-Uranüs sekstil açısı), duygusal boyutta biraz mesafe alma, tek başına kalma ihtiyacımızı tetikliyor. Bu süreçte hayal gücümüzün yaratıcı doğasına derin, sessiz bir dalış gerçekleştirebiliriz. Meditasyon uygulamalarında derinleşmek adına lütufkar bir zaman kalitesi, meditasyon süreçlerimize mantra entegre etmek faydalı olabilir.  Gün boyunca içsel ritmimizin melodisinde dans etmek (Mars-Plüton sekstil açısı), Merkür gezegeninin halen geri hareketine devam ettiğini de göz önüne alarak ön gördüğümüz geniş çaptaki girişimlerimiz için başlat tuşuna bastığımızı vizyonlamak, risk analizi gerçekleştirmek anlamlı olabilir (Güneş-Jüpiter sekstil açısı). Bugünü yaşam döngümüzde tezahür ettirme ihtiyacı hissettiğimiz değişimleri vizyonlayarak, iç gözlem gerçekleştirerek değerlendirmek akıllıca olabilir. Hatırlayalım ki; değişim herhangi bir şeyi farklı yapmak değil, benliğimizin dışında tutmaya çalıştığımız niteliklerimiz üzerinde farkındalığımızı arttırarak, güvenli alanımızın genişlemesi anlamına gelmektedir.

 Haftanın ikinci günü (24 Mayıs Salı): Rüyalar gerçek olsa?... Balık burcunun 3. dekanında (Mars gezegeninin yönetiminde) ışığını küçültmeye devam eden Ay, sabahın ilk saatlerinde Ay Düğümlerine destekçi bir tonda dokunduktan sonra ışığını Dane Rudhyar’ın deyimi ile: “Her seviyede bütünün bütünlüğünün iyileştirici ve destekleyici kudretini” sembolize eden Neptün gezegeni ile birleştiriyor. Ardından sırası ile toprak elementinin öncü ve sabit nitelikteki burçlarının (Oğlak ve Boğa) son derecelerinde yer alan (Mars gezegeninin kısmi asaletinde) Merkür(Boğa burcunda geri harekette) ve Plüton (Oğlak burcunda) gezegenlerinin lütufkar bakışmasına (Merkür-Plüton üçgen açısı) destekleyici bir tonda dokunurken, irademizin gücünün sınava tabi olacağı bir süreçte olabiliriz. Mars gezegeni Balık burcunun son derecelerinde iken; zihinsel girdabımızın çekimine kapılmamak adına ilişki süreçlerimizden tecrübe ettiğimiz bilgi boyutuna çapa atmak işlevsel olabilir (Venüs-Satürn sekstil açısı). Zihnimize yoğun bir tonda basınç hissedebileceğimiz günün akışında yaratıcılığımız ile sembolik bir düzlemde bağ kurarak kendimizi destekleyebiliriz. Başlangıçlar, yeni atılımlar özellikle finans zemininde değişiklikler için koşullar pek uygun olmayabilir. Ay, ışığını küçültürken sonlanmalar için bir başlangıç sürecine girişebiliriz. Günün akışında “dilin kemiği yok!” atasözümüzün kulağımıza küpe olması yararlı olabilir (Merkür -Mars sekstil açısı).

Haftanın ortasına (25 Mayıs Çarşamba): romantik bir dalışın ardından (Ay-Mars birleşimi Balık burcunda) /00:34) serin sulardan hızla ve heyecanla çıkarak kızgın kumlarda gökkuşağının ötesine doğru coşkuyla koşmaya başlıyoruz (Ay, Koç burcunda/00:40). Kahramanın Yolculuğunda yeni bir döngü başlıyor! Çarşamba gününe başlangıcımız bir hayli hareketli, parlak ve capcanlı nitekim Mars gezegeninin 5 Temmuz’a değin sürecek yenilikler getiren ve ilham veren yolculuğu Koç burcunun inovatif doğasında günün ilk saatlerinde başlıyor (02:18- Mars gezegenin Koç burcu transitine ilişkin detaylı bilgi yazının başlangıç bölümünde yer almaktadır).  Ateş elementinin dönüşümsel gücünü yoğun olarak hissedeceğimiz günün akışında Ay, Jüpiter ile birleşirken eş zamanlı olarak Güneş’e destekçi bir tonda dokunuyor (Ay-Güneş sekstil açısı). İnançlarımızı, ideallerimizi, değerlerimizi öz’e güven duyumsayarak bir lider bilinciyle ortaya koymak için kalbimizin tutkulu ritmini hissedebiliriz. Kendi isteklerimiz doğrultusunda özellikle duygusal boyutta tez canlı bir ritimde biraz dürtüsel ve abartılı eylemlerimiz söz konusu olabilir!   İkizler burcunda konumlanan Güneş’in dispozitörü Merkür gezegeninin, Boğa burcunda geri hareketine devam etmekte olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda ve Merkür’ün Oğlak burcunda geri hareketini sürdüren Plüton’a olan lütufkar bakışını (Merkür- Plüton üçgen açısı) da eklediğimizde; etik değerlerimizi, aklımızda kas yaptığımız zeminlerdeki bilgileri geniş bir ölçekte yeniden gözden geçirmek adına oldukça güçlü ve cömert bir süreçteyiz.  Fiziksel ve duygusal boyutta korunma ihtiyaçlarımızı nasıl duyumsadığımızı ve bu ihtiyaçları nasıl bir tonda beslediğimizi gözlemlememiz, çocukluk çağlarında içselleştirdiğimiz savunma mekanizmalarımıza ilişkin bir farkındalık geliştirmemize katkı sağlayabilir. İletişim boyutunda, sesli, yazılı ya da sembolik olarak hitap ettiğimiz kişileri hipnotize edebilir ve eş zamanlı olarak derin hipnozdan uyanışlarına vesile olabiliriz. Ayrıca bugün bedenimizin özgün bio-ritmine göre bir beslenme ve egzersiz programına oluşturmak için de ideal bir gün olabilir. 

“Büyük soru, maceranıza hevesli bir
“EVET”

Deyip diyemeyeceğinizdir.”
-Joseph Campbell-

 Haftanın en lütufkar gününe (26 Mayıs Perşembe): varoluşsal doğamıza ilişkin içsel uyanışımızı tetikleyici nitelikle derin bir bilgi akışıyla başlıyoruz! Ay, Koç burcunun ilkel, vahşi coğrafyasında, Melanie Reinhart’ın deyimiyle; gökyüzünün şamanıyla (Kiron) bir arada “zehir nedir?” hususu üzerine konuşuyorlar. Gökyüzünün şamanı Kiron: “İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir.  Güç, yiyecek, ego, hırs, kıskançlık, korku, öfke, kendini beğenmişlik, hatta iyi niyet...” diyor. İşte şimdi, Ay’ın dispozitörü (yönetici gezegeni) Mars, Koç burcundaki yolculuğuna başlamışken, yaşam döngümüzde zehir niteliğinde olan her şeye ilişkin farkındalık geliştirmek ve bu zehirleri hayat akışımızdan çıkartmak adına irademizin güçlü ışığının izinde kararlılıkla inisiyatif kullanabileceğimiz kudretli bir süreçteyiz. 

Merkür gezegenin kısmi asalet ışığının altında birleşen Ay ve Kiron; varoluşsal doğamıza ilişkin içselleştirdiğimiz bilgileri nasıl kullanmayı seçtiğimize dair de güçlü bir farkındalık sağlamakta. Bu süreçte şu öz deyişi hatırlamak yerinde olabilir:

“Bilgi, domatesin meyve olduğunu bilmektir.
Bilgelik ise onu meyve salatasının içine koymamaktır.”
-Miles Kington-

 Bilgi canlı bir organizmadır. Bilgi iyileştirir, ölü olanı diriltir, karanlığı aydınlığa dönüştürür. Merkür- Plüton üçgen açı dinamiği “Mars” gezegenin kısmi asalet ışığı altında tezahür ederken; şifa yolculuğumuzda öz değer bilincimizin köklendiği omurgamızın zeminde, kendimizin dahi henüz bilmediğini bilmediği derin bilgileri bilinç yüzeyine, sesin iyileştirici yönünden beslenmeye yönelerek, davet edebiliriz.  Ay, öğleden sonra balsamik fazda yol almaya başlarken ışığını, ruhsal boyuttaki sağlığımızı en çok gözeten gezegene; Satürn’e destekleyici bir tonda iletiyor (Ay-Satürn sekstil açısı). Yeniliği doğurmak için değerlerimizi aşacak bir cesaretin potansiyelimizde var olduğu bilgisini kulağımıza fısıldıyor, Kronos. 

“Şifa şudur: bizi evrenin mükemmeliyetinden ayırmış olan blok ya da müdahalelerin serbest bırakılması ya da kaldırılmasıdır. Şifa evrimimizle ilgilidir, DNA’mızın yeniden yapılandırılmasını ve evrene yeni bir seviyede tekrar bağlanmamızı sağlar. “ (Pearl., E. (2015). Tekrar Bağlantı., sy.: 134., Butik Yay., İst.)

Haftanın en güzel günü (27 Mayıs Cuma): “Aşk’ın dönüştücü, iyileştirici gücüne, sessiz ve derin bir ritimde öncülük ediyoruz (Ay, Koç burcunda balsamik fazda). Koç burcunun son demlerindeki Afrodit, (değerlendirme fonksiyonumuz, ezoterik boyutta aşk ilkesi; Venüs), yeraltı diyarının adaletli Tanrısı Hades (Oğlak burcunun son derecelerinde geri hareketini sürdürmekte olan Plüton) ile uzlaşı arayışında.

Her şeyi, tabi ki en başta kendimizi en saf, en yalın halimizle öz sevgiyle kucaklayabilmek için neleri dönüştürmeye gereksinim hissettiğimizi net bir tonda gözlemleyebiliriz. Her şey ile var olan ilişki tonumuzun kendimizle olan ilişki tohumumuzun dinamiğinden filizlendiğini hatırlayarak, içsel tabiatımızın ritmiyle uyumlanmamıza barikat kuran ögelerle cesaretin ışığında dürüstçe yüzleşmek olağan akışa izin vermemizi destekleyebilir. Ay, zihnindeki; “Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk mı?” sorusuna yanıt aramak için derin bir dinlenmeye çekiliyor… Ay, Koç burcunda 06.22-09.22 boşlukta! Ay boşlukta iken meditasyon ve derin dinlenme uygulamaları gerçekleştirebiliriz. 

“Tüm kuvvetler arasındaki en güçlü kuvvet, aşktır.”
Hermes Trismegistus

 Ay, Boğa burcunun güzel bahçesinde biricik, yegâne aşkı Güneş ile birleşmeye doğru sebatkar bir ritimde yol almaya başlıyor. Güneş’e ulaşması için öncelikle sırayla ışığını Uranüs-Kuzey Ay Düğümü ve Merkür gezegeniyle birleştirecek. Günün akışında sabrımızı sınava tabi tutucu deneyimlere açığız. Boğa burcunun yönetici gezegeni Venüs yarın (28 Mayıs Cumartesi) Boğa burcuna geçiş gerçekleştirmeye hazırlanırken, içsel olarak biraz huzursuz, telaşlı hissedebiliriz. Güven duyumsayacağımız alanlarda/zeminlerde olmak (mümkün ise doğada), yüksek sesle sevdiğimiz şarkıları söylemek, içsel ritmimizin rehberliğinde dans etmek, bedenimizin sesine kulak vererek beden günlüğümüzü inşa etmeye yönelik başlangıç adımını atmak işlevsel olabilir. 

Hafta sonu; 30 Mayıs Pazartesi günü, İkizler burcunun ilk dekanında (Jüpiter gezegeni asaletinde) var olacak bir mucizeye doğru, doğacak Yeniay’a “Uçan Fil Dumbo”nun hikayesine şahitlik etmek üzere güven ve mahremiyet zemininde hazırlanmaya başlıyoruz. 

Ay, Pazar günü 20.22’ye değin Boğa burcunun gizli bahçesinde (balzamik fazda) Işıkların yönetici gezegenleri Merkür geri harekette Boğa burcunda ve Cumartesi günü 17.45 itibari ile Venüs’ün de Boğa burcuna geçişi ile yoğun bir tonda toprak elementinin güven verici, besleyici, dingin tesirini duyumsamaya başlıyoruz. 

Haftanın altıncı günü (28 Mayıs Cumartesi): Öğleden sonraya değin entelektüel olarak ilgimizi çeken sanatsal uygulamalara yönelik çekim hissedebiliriz. Ay, Boğa burcunda balzamik fazda, ışığını kozmik şakacı, biricik dehamızı ışıyan, devrimci Uranüs gezegeni ile birleştirmeye doğru sessiz sessiz sezgisel bir ritimde ağır ağır yol alıyor…Dünya gezegenindeki misyonumuza, öz doğal yeteneklerimize, sahip olduğumuz ve değer atfettiğimiz her şeye yönelik bambaşka bir odaktan dokunmak adına yıldız kapısı gümüş bir ışıkla aralanıyor, bakalım kapının diğer tarafında bizleri nasıl sürprizler karşılıyor?  Günün akışında toprağa yeni tohumlar ekmeden önceki dinlenme safhasında bedenimizi derin bir ritimde dinlemeyi hatırlayalım. 

Haftanın son günü (29 Mayıs Pazar): Kulağınızı, gözünüzü dört açın! Tanrıların Tanrısı Zeus bizlere muazzam bir satori deneyimi armağan ediyor (Mars-Jüpiter birleşimi). Güneş’in yaratıcı ilk ışıkları ile Ay, ışığını Kuzey Ay Düğümü ile birleştiriyor ardından, Neptün gezegenine destekçi bir tonda dokunurken eş zamanlı olarak Satürn gezegeni ile uzlaşı arayışında. Hemen akabinde ışığını geri hareketini sürdüren Merkür gezegeni ile birleştiren Ay, Plüton’a lütufkar bir tonda dokunuyor ve İkizler burcunun meraklı doğasına adım atmadan önce biraz mola diyor!   17.11-20.24 zaman diliminde Ay, Boğa burcunda boşlukta yol alırken, zihnimizi sessize almak adına sanatın gücüne yönelmek, yoga uygulamaları, mantra entegre ettiğimiz meditasyon uygulamaları için verimli bir süreçteyiz. Gördüğümüz gibi Ay’ın gündemi oldukça yoğun, ancak yönetici gezegeni Venüs, Boğa burcunda konumlandığı için kararlılıkla, dingin bir ritimde, ilahi planın akışında ilerlemek söz konusu. Bu süreçte Ay’ın Boğa burcunda balzamik fazda olduğunu ve Mars-Jüpiter gezegenlerinin birleşimini de göz önüne alarak; Boğa burcunun antisyası Aslan burcunun dinamiklerine eğilmek; çocuksu doğamızı duyumsamak, gördüğümüz ve duyumsadığımız güzellikleri cömertçe takdir etmek, kendimizi bilerek her şeyde ölçülü olmayı gözetmemiz işlevsel olabilir. Ve pek tabi günün akışında bilinçli olarak dinlenmeye özen gösterelim, haftanın ilk günü (30 Mayıs Pazartesi-14.30), meraklı İkizler burcunda doğan Yeniay oldukça ilginç bir dinamiği sergiliyor; sizce bir fil nasıl uçabilir?  Yeniayın doğum anında yükselen Başak burcu, bu sorunun yanıtını analitik zekamızın ışığında, akıl kütüphanemizden damıtacağımız bilgilerin aydınlattığı detaylardaki inceliğe odaklanarak yanıtlayabileceğimize işaret ediyor…

Işık Olsun!

Özge Genlik - Mistikalem