26 Mayıs - 5 Haziran astroloji yorumu

Gelin şu tutulma gününde önümüzdeki yaklaşık bir haftanın etkilerine beraber bakalım. Öncelikle Şiron’un ay düğümlerine yaptığı açıların son dört günündeyiz ve yine 30 Mayıs’ta Neptün de 1858’den beri ilk defa Balık burcunun 23. Derecesine geçecek ve 24 Temmuz’a kadar da bu derecede kalacak. Şu günlerde sakin kalmak, şeyleri ılık tutmak, düşünme sürecinde boğulmaktansa pratik ve basit olmak zor, sabahtan akşama söylenmek, öfkelenmek, sabırsızlık ve bencillik çok kolay. Arkadaşlık, yarenlik etmek zor, ukalalık çok kolay. Ancak bu da topyekûn bir kayıp değil; açığa çıkan duygular ve tepkiler sayesinde derinlerde yatanı bulmak ve esas meseleyi çözmek için de fırsat bu. Özellikle 29 Mayıs bir süredir devam eden bu halin kendi hayatlarımızda adını koymak, çözüm bulmak için iyidir. Yani yeni aya biraz sorunları saptayıp ne yapmamız gerektiğini bilerek girmemiz olası.

Neptün’ün bulunduğu derece ise yapacağı açılarla da Temmuz’a kadar bize hem özgün hem de diğerleriyle iş birliği içinde olmak konusunda ne durumda olduğumuzu gösterebilir. Fazla uyum kişinin kendiliğinin yitimini getireceği gibi, fazla kendimiz olmak, kendi derinlerimizde yüzmek de diğerlerine katkımızı sınırlar. Her iki durum da alma verme dengesini ilişkilerde bozar. Yani bir diğer öne çıkan tema da bizler için bu olacak. Siz fazla yoksunuz da diğerleri mi çok var? Fazla varsınız da diğerlerini mi unuttunuz ve bu yüzden tepkiler, ilişkilerde gerginlikler yükseliyor? Araştırınız (=

1 Haziran’da Kad Güneş kavuşumu var, ardından 2 Haziran’da Venüs de Yengeç’e geçecek. Bir süredir yaşanan “ay ben ne istiyorum ne yapıyorum, olay ne, biz neredeyiz?” çılgınlığının bu günlerde azalması, daha ihtiyaçlarımıza yönelik pratik çözümler yavaş yavaş odak noktası olmaya başlayacak. Aynı şekilde dikkatimizi buraya çekecek gelişmelerin olması da mümkün. 3 Haziran’da Venüs Jüpiter üçgeni ile yine aynı temada fırsatlara bir işaret varken, aynı zamanda güvenlik, içe çekilme ve esas önemli olan neyse ona yönelme konusundaki ihtiyaç da artabilir. 4-5 Haziran’da etki gösterecek Pluto Mars karşıtlığı da bu noktanın altını kırmızı kalemle çizecektir.

Hepsini toparlarsak işin özeti biraz şu: insanın arzularıyla ihtiyaçları ayrıştığında, kendi içindeki uçurum da büyür. Bu sefer insan kendisiyle zihinsel, duygusal ve fiziksel bir kavgaya tutuşur ve bu sessiz kavga elektrik kaçağı gibi onun enerjisinin büyük bir kısmını tüketir. Kendi kaçağının faturasını ödemeye çalışan insanın ise, diğerlerine verecek enerjisi, katkısı, böyle durumlarda hızla azalır. O zaman insan dışarıdan görülemeyen bir savaşın maliyeti altında ezilirken dışarıya yansıyan yüzeysel şikayetler, can sıkıntıları, memnuniyetsizlikler ve bencillik olabilir. Hal bu olunca diğerleri insanın “kaşıntısını” anlamakta zorlanır, kendi ihmal edilen ihtiyaçları yüzünden öfkelenir ve böylece ikinci bir uçurum ve tatminsizlik ikili ilişkilerde de ortaya çıkar. Böylece ortalık karışır (=
Oysa insanın ihtiyacı neyse arzusu da odur veya olmalıdır. Şöyle örnek vereyim: açsınız ve aslında ihtiyacınız doymak. Ancak arzunuz diskoya gitmek. Diskoya gidiyorsunuz ama açlıktan dolayı yeterince anda olamıyorsunuz. Huzursuzluk, enerji düşüklüğü ve sinir iyice tadınızı kaçırır, veriminizi düşürür. Bu esnada sizinle diskoya gelen insanlarınız, sizdeki bu halleri kişisel almaya başlıyor. Onları yanınızda tuttuğunuzu ancak gereğini yerine getirmediğinizi düşünüyorlar ve böylece ortalık iyice karışıyor.

Yani önümüzdeki bir hafta boyunca, arzularımızla delirmek, yükselmek, patlamak yerine, ihtiyaçlarımızla hemhal olursak, herkes adına en iyisini yapmış oluruz. Haftanız güzelliklerle geçsin!

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]

www.youtube.com/user/thejenrachelblack