28 Ağustos - 3 Eylül haftasına astrolojik bakış

28 Ağustos- 3 Eylül = “Hayat bir gün o da bugün”

"Zafer, zafer benimdir diyebilenindir.

Başarı ise başaracağım diye başlayarak

sonunda başardım diyenindir."

          -Mustafa Kemal Atatürk-

2022 yılının 35. haftası, kafamızın dört köşesinde mütemadiyen çiğnediğimiz, zihnimizde büyüttüğümüz ve aşırı boyutta düşünmekten bir türlü eyleme geçemediğimiz her türlü dinamik için “başlat” tuşuna basmak adına ideal bir zaman kalitesindeyiz.  

Hafta boyunca kendimizi etkin bir ritimde okuyabileceğimiz, bir araştırmacı misyonuyla harekete geçebileceğimiz adeta Gestalt felsefesini beş duyuyla algılayabileceğimiz deneyimlere işaret etmekte. Fritz Perls’ün altını çizdiği üzere: “’Bütün, parçaların toplamından daha fazladır ve birey bütünü parçalarına ayrıştırarak değil, bütünlük içinde algılar.”

Haftanın akışında, öz benliğimizin şarkısını söylemek, ‘empati’ becerilerimizi geliştirmek üzere emek vermek bütünü, bütünlük içinde algılamamıza destek olabilir.

Yılın 35. haftasının, yaşam/hayat adını atfettiğimiz ölüm-doğum döngüsünü geniş ve derin bir boyutta anlamlandırabilmemiz adına nasıl oldukça zengin bir süreç vaat etmekte olduğuna bir göz gezdirelim:

Haftanın başlangıç günü (28 Ağustos Pazar): Bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay (Yeniay fazında), sağlık ve hizmet bilincini ışıyan Başak burcunda serinkanlı bir ritimde ışığını büyütmekte. 

27 Ağustos Cumartesi günü Başak burcunun  4. Derecesinde 11.17 de (İstanbul iline göre) birleşen Ay ve Güneş’in tohumladıkları enerjinin hasadını 24 Şubat 2024 tarihinde Başak burcundaki Ay-Güneş karşıtlığında (dolunay) sürecinde biçiyoruz. Yeniayın enerjisi, özümüzde “iyilik-adalet-aşk-bilgelik-gerçeklik”erdemlerinden oluşan bir pentagram inşa etmeyi işaret ediyordu, şimdi öncelikle bu pentagramı zihinsel boyutta tasavvur etme aşamasına geçtik.  “Cennet annelerin ayakları altındadır.” Sözünü vurgulayan Yeniayın enerjisinin ana mesajlarını hatırlamak isterseniz:

http://www.mistikalem.com/kose-yazisi/21-27-agustos-2022-haftasinin-astrolojik-yorumu/20629 

Başak burcunun ikinci dekanında (Venüs gezegeni yönetiminde) ışığını aşkla büyüten Ay öncelikle, Dane Rudhyar’ın deyimiyle: “Evrensel ruhun yaratıcı gücü; Tanrının düşüncesini simgeleyen sonsuz olasılıklar diyarını” simgeleyen Boğa burcunda geri hareketini sürdüren Uranüs gezegenine lütufkar bir tonda dokunmak üzere yol almakta (Ay-Uranüs üçgen açısı). Aslan burcundaki Venüs gezegeni ise Kova (Saka) burcunda geri hareketini sürdüren Satürn gezegeniyle karşı karşıya; sevginin en sade hali için “ben bilincinin” çerçevesini var eden dinamiklerden hangilerinin törpülenmesi gerektiğine dair güzel bir farkındalık zemini var etmekteler. Bu bağlamda, içsel sesimizle en çok neyi eleştirdiğimizi, en çok neyi/neleri kontrol etme yönünde çaba sarf ettiğimizi net bir tonda görebilmemiz adına ilişki zeminlerimizde deneyimlediklerimiz, kendimizle kurduğumuz ilişki bağının niteliği hakkında çok şey söyleyebilir, farkında mıyız? 

Haftanın ikinci günü (29 Ağustos Pazartesi): İş/çalışma haftasının ilk günü Ay (Yeniay fazında), şafağın ilk ışıklarıyla (06.09) Yeraltı diyarının adaletli hükümdarı Hades ile akışkan tonda düşüncelerimizi ete kemiğe büründürücü nitelikte bir sohbet gerçekleştiriyor (Ay-Plüton üçgen açı dinamiği) ve hemen ardından ışıkları birbirine aktarma misyonuna mola veriyor. Ay boşlukta : 06.09-12.45.

Ay boşlukta iken enerjisi çok güçlü ancak bu enerjinin ilerleyeceği yön net değildir. Bu bağlamda Ay’ın boşlukta olduğu zaman dilimlerinde mümkün olabildiğince kendi zeminlerimizde var olmak, günlük olağan rutinimizi sürdürmek, meditasyon süreçlerinde derinleşmeyi araştırmak, iç görü geliştirmek adına değerlendirmek anlamlı olacaktır. 

Ay, Terazi burcunun ılımlı, barışçıl, uyumlu, dingin, objektif, güzelliğin soyut boyutunu ışıyan doğasına adım attığında ilk olarak ışığını Merkür gezegeniyle birleştiriyor, ilişki zeminlerimizde “biz bilinci” motivasyonuyla barışçıl bir tutumla her türlü girişimi destekleyici bir süreçteyiz. Ay’ın ışığının eylem fonksiyonumuz Mars gezegenine lütufkar bir tonda dokunmaya doğru yol aldığında (Ay-Mars üçgen açı dinamiği), iletişim trafiğimizin hız kazandığını gözlemleyebiliriz. 

Haftanın ortasına vardığımızda (30 Ağustos Salı): 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun! 

Günün akışı özellikle kelime/sözcük alışverişlerimizde ince eleyip sık dokumamızı işaret etmekte…

Psişemizin temeli Ay (Yeniay fazında), bir diğerini ikna etme boyutunda öncü olan Terazi burcunda ışığını büyütürken ilk olarak Koç burcunda geri hareketini sürdüren Jüpiter ile karşıt açı ilişkisini kurduktan hemen sonra Venüs gezegeniyle yarım kare açı dinamiğini aktifleştiriyor ve Koç burcunda konumlanan Melanie Reinhart’ın deyimiyle “Gökyüzünün Şamanı” nın tam karşısında konumlanıyor (Ay-Kiron karşıt açı dinamiği). Sözlerin yaratım gücünü, kelimelerin yara açabilen ve şifalandırıcı boyutlarını göz önünde bulundurmamız işlevsel olabilir. İlişki zeminlerimizde en başta kendimizle olan ilişkimizde nasıl konuştuğumuza özen göstermemiz faydalı olabilir. 

Haftanın dördüncü günü (31 Ağustos Çarşamba): 2022 yılının 8. ayının son gününün ilk bölümü daha verim alabileceğimiz sağlam zeminler inşa edebileceğimiz koşulları işaret etmekte. Şekil itibariyle farklı nesneler gibi görünen her şeyin özündeki enerjinin bir olduğu bilincini ışıyan Terazi burcunun sıcak ve nemli doğasında ışığını büyüten Ay (Hilal fazında) günün ilk saatlerinde (03.00) Kova (Saka) burcunda geri hareketini sürdüren Satürn gezegenine lütufkar bir tonda dokunduktan sonra Venüs gezegeniyle bir dayanışma gerçekleştiriyor (Ay-Satürn üçgen & Ay-Venüs sekstil açı dinamikleri). İlişki zeminlerimizde keyif duyumsadığımız sanatsal uygulamalar aracılığıyla yaratıcılığımızı konuşturabiliriz. Günün akışında toplumsal bazda hak-hukuk-adalet ve finans zemininde birtakım hızlı gelişmeler hasıl olabilir. 

Ay, günün ikinci kısmını dinlenerek geçirmeden önce yaşam döngümüzdeki derin anlam arayışlarımızı sentezleyen, Oğlak burcunda geri hareketini sürdüren, Plüton gezegeniyle uzlaşı arayışında (Ay-Plüton kare açı dinamiği/ 13.43). Bu derin sohbetin ana teması; her şeyi çift boyutlu düşünebilmek ve görebilmek üzerine. Herhangi bir şeyi “iyi” olarak nitelendirdiğimizde eş zamanlı olarak “kötü” yü de yaratmış olduğumuzun farkındalığının altı çiziliyor. 

Ay 13.43-20.10 zaman diliminde, Terazi burcunun adaletli rüzgarlarına kendisini bırakıyor, boşlukta.

Akşam saatlerinde Ay, ışığını Akrep burcunun soğuk ve nemli sularında hedeflerine tam konsantre olmuş bir ritimde kararlılıkla ışığını büyütmekte.

Akrep burcunun yönetici gezegeni Mars ise Jüpiter gezegeniyle anlamlı bir iş birliği gerçekleştirmekte (Mars-Jüpiter sekstil açısı). Eylem fonksiyonumuz Mars gezegeni İkizler burcunun birinci dekanında (Jüpiter gezegeni yönetiminde), “Jüpiter” gezegenin kısmi asalet ışığında konumlandığını da göz önünde bulundurursak, bireysel zeminlerimizde dönüşüm enerjisinin güçlü bir ritimle tetiklenmesiyle kendi yaşam enerjimizin eşsizliğini farklı boyutlarda anlamlandırmak,  bireysel olarak kendimizi okumak adına oldukça güçlü bir akış deneyimliyoruz. Sokrates’in dediği gibi : “Kendini bulmak istiyorsan, kendin için düşün.” Motivasyonu ön plana çıkarken potansiyelimizde mevcut yeteneklerimizi fark etmek için bize “yabancı” gibi görünen yeni deneyimlere, bilinmeyen ufuklara doğru sezgilerimizin yelkenlerini ateşleyerek kararlılıkla yol alabiliriz. 

“İnsanın içinde bütün dünya vardır ve 

eğer nasıl bakman ve öğrenmen gerektiğini bilirsen,

kapı orada ve anahtar elindedir.

Yeryüzünde senden başka hiç kimse ne sana o anahtarı verebilir 

ne de o kapıyı açabilir.”

                      -Jiddu Krishnamurti-

Haftanın en lütufkar günü (1 Eylül Perşembe):  2022 yılının 9. Ayına ışıkların valsi eşliğinde konsantre olduğumuz eylemlerimizde derinleşme vaat eden serinkanlı ve eş zamanlı tutkulu bir ritimde merhaba diyoruz. Bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay (Hilal fazında), majisyenlerin burcu olarak nitelendirilen Akrep burcunun gizemli, derin sularında ışığını güçlü bir şekilde büyütürken yaşam enerjimizin yoğunluğunu ve derinliğini günün akışında hissediyoruz. Işığın Savaşçısı Ares ile Tanrıların Tanrısı Zeus arasındaki dayanışma (Mars-Jüpiter sekstil açı dinamiği); risk alma ve varoluşsal tohumumuzda var olan potansiyelimizin bilinmeyen boyutlarına açılmak üzere tetikleyici bir enerji girdabı var etmekte. İdeallerimizi, amaçlarımızı gerçek kılmak yönünde cesaretin ışığında savaşırken kendimize olan inancımızın kuvvetlendiğini görebiliriz. Öz olarak, kendimize “yabancı” olduğumuz yönlerimizi feth etmek üzere güzel bir süreçteyiz.  

Haftanın en güzel günü (2 Eylül Cuma): Özellikle duygusal boyutta kördüğüm bir enerji akışı hissedebiliriz. Hırs yönünde iştahımız kabarırken özellikle hayati boyutta önem arz eden kararları vermek-almak için pek uygun bir zaman akışında değiliz.

Sabah ve akşam üzerine değin gökyüzünde sabit nitelikteki burçlar arasında “büyük kare” açı kalıbı var oluyor. (Ay-Akrep—Venüs-Aslan—Satürn- Kova—Uranüs Boğa). Ay (Hilal fazında), ışığını kararlılıkla Akrep burcunun yenileyici doğasında büyütürken, hangi alışkanlıklarımızın yaşam enerjimizin akışkan ritmini bloke ettiğini bilincimize taşımak adına çok yorucu ancak bir o kadar da duygusal boyutta esnek olabildiğimizde yaşam döngümüzde hangi derslerden mütemadiyen ikmale kaldığımıza ilişkin derin bir farkındalık geliştirebileceğimiz, öz değer bilincimize odağımızı yöneltmemizin işlevsel olabileceği inatçı tonda bir gün deneyimliyoruz. 

Öğleden sonra Ay, lütufkar bir tonda Neptün gezegenine dokunduktan sonra Plüton gezegeniyle dayanışma gerçekleştiriyor (Ay-Neptün üçgen & Ay-Plüton sekstil açı dinamikleri). 

Yeniay döngüsüne ilişkin vizyonlarımız üzerine meditasyon uygulamaları gerçekleştirebilir, öz gücümüzü iyi olma halimizi destekleyici nitelikte bir yaşam düzeneği var etmek adına dönüştürmemiz gereken dinamiklere keskin bir tonda odaklayabiliriz. 

Haftanın son günü (3 Eylül Cumartesi): ‘Bir öğretmen en çok öğrencisinden öğrenir.’ Sözünü deneyimsel boyutta tadına bakacağımız günün akışında, yaşam döngümüzde karşılaştığımız her şeyin (canlı-cansız) bir öğretmen olabileceği hakikatini de aklımızın bir köşesinde tutalım. Thot, Zeus un tam karşısında dururken (Merkür-Jüpiter karşıt açı dinamiği), düşünce boyutunda zengin/ bolluk vaat eden bir akış deneyimliyoruz. Olumlu düşünme sanatında kendimizi geliştirebiliriz. Sözcüklerin özündeki manayı daha geniş boyutta düşünebilir, yaşam döngümüze atfettiğimiz anlamı yeniden daha engin bir perspektif zemininde akıl süzgecimizden süzebiliriz. 

Bir başka boyuttan Merkür-Jüpiter karşıt açısını değerlendirdiğimizde ise fikir ve inançlarımızda abartılı tutumlar da sergilememiz söz konusu olabilir, bu da iletişim zemininde “ak” derken “kara” demiş gibi bir anlaşılmaya yol açabilir!

Akşam saat 21.08’de Ay-Güneş arasındaki tango, Ay  ilk dördün fazında (Ay-Güneş kare açı dinamiği), Yay burcunda yeni keşiflere doğru ilham yelkenlerini ateşliyor. Ay, Mars gezegeniyle karşıt açısını gerçekleştirdikten sonra ışığını Güneş’e ileteceği için, özellikle zihinsel olarak oldukça ateşli hissedebilir, “ben-sen” boyutunda hararetli tartışmalar neticesinde dengemizi bulmamız pek kolay olmayabilir, orta yolu izlemekte, karşımızdaki kişinin de kendimiz olduğu bilinciyle, kendimize dair ne(ler) keşfedebilirim odağıyla yapıcı ve etkin bir şekilde dinlemek işlevsel olabilir.

Işık Olsun!

Öge Genlik - Mistikalem.com