28 Şubat - 6 Mart 2022 haftasına astrolojik bakış

01 Mart 2022 Salı
28 Şubat - 6 Mart 2022 haftasına astrolojik bakış
28 Şubat - 6 Mart 2022 haftasına astrolojik bakış

28 Şubat - 6 Mart 2022 = Çözümün bir parçası olduğunu fark etmek…

“Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz.
Nehirler kendi suyunu içemez.
Ağaçlar kendi meyvesini yiyemez.
Güneş kendisi için ısıtamaz.
Ay kendisi için parlamaz.
Çiçekler kendisi için kokmaz.
Toprak kendisi için doğurmaz.
Rüzgâr kendisi için esmez.
Bulutlar kendi yağmurlarında ıslanmaz.
Doğanın anayasasında ilk madde şudur;
Her şey birbiri için yaşar.
Birbiri için yaşamak doğanın kanunudur.
BEN, BİZ olduğumuz zaman BENİM
BEN, BEN olduğum için sen, SENSİN"

Bu hafta arındırıcı Şubat ayını sezgisel aklımızın (gönül gözü) umut ışığında bir yaşam gurmesi bilinci ile sonlandırırken, yenileyici Mart ayına şefkatli bir başlangıç gerçekleştiriyor ve Mart ayının 10. gününe değin Jüpiter gezegeninin Balık burcundaki enerjisini yoğun bir ritimde duyumsuyoruz.

Bildiğimiz üzere, çapkın Zeus ( Jüpiter gezegeni), 11 Mayıs 2022 tarihine değin evinde bulunuyor rahat rahat sonu başlangıca, başlangıcı da sona cömertçe bağlamak, ile oldukça meşgul (gece yöneticisi olduğu Balık burcunda konumlanmakta).

11 Mayıs 2022- 28 Ekim 2022 zaman diliminde Zodyak çemberinin ilk burcu Koç’un lider bilincini ışıyan inovatif doğasında yeni, heyecanlı macera deneyimlerine riskli atılımlar gerçekleştirinceye dek bizlere Zodyak çemberinin son burcu Balık’ın evrensel sevgi boyutunu ışıyan doğasında “hayatın anlamını” yeniden daha geniş bir perspektiften anlamlandırabilmemiz adına yaratıcı gücümüzün sınırsız gücünden faydalanabileceğimiz sonsuz fırsatlar sunuyor.

Jüpiter gezegeni “benefik” = “iyicil” bir gezegen olarak nitelendirilir ve “şans” ile ilişkilendirilir. Ancak şu daima hatırda tutulmalıdır ki; Jüpiter gezegeni bilinçte zenginleşme var etmek için; (-)/(+) dokunduğu her şeyi genişletir, büyütür, yeni açılımlar gerçekleştirir. Jüpiter gezegenin fonksiyonu; büyüme ve genişleme adına fırsat zemini sunmaktır. Ve bazen bu fırsatlar pek hoşumuza gitmeyen hatta canımızı yakacak bir tonda da şekillenebilir.

Büyüme ve olgunlaşmanın ham maddesi “acı” dır. Şimdi hiçlikten beslenen, ‘insan bilinci’ ile ‘evrenin sonsuz arasındaki yanılsamaları çözümleyen Balık burcunun yaratıcı sonsuz okyanusunda 

derin dalışlar gerçekleştirmekte olan Zeus, insan varlıklarının bilinç doğasında “koşulsuz sevgi ve birlik bilincini” uyandırmak adına her neye gereksinim duyumsanmakta ise, o boyuttaki deneyimleri şimşeklerinin lütufkar tonu ile bilinçte aydınlatmaktadır. Örneğin “sabır”a ihtiyaç/gereksinim var ise; “sabırlı olmayı” zengin bir tonda duyumsayabileceğimiz yaşam deneyimleri fırsat olarak karşımıza çıkacaktır. Bu hafta Zeus; gebe kaldığımız hayata kendimizi yeniden doğurmak adına yeni bir fırsat zemini sunuyor.

“Herhangi bir yolculuğa eşlik eden ilk gizem şudur:
- Yolcu başlangıç noktasına en başta nasıl ulaşmıştır?”
Lawrence Maxwell Krauss

Bu haftanın ortasında (2 Mart Çarşamba günü/20:34) oldukça “gizem”li bir Yeniay Balık burcunun ikinci dekanında “Jüpiter” kısmi asaletinde doğuyor. Yeniayın ışığının yönetici gezegeni de “Jüpiter” bir de Yeniay Jüpiter gezegeninin yücelim asaletinde konumlandığı Yengeç burcu dodekatemoriasında tezahür ediyor. Gördüğümüz gibi gayet abartılı bir Jüpiter vurgusu mevcut. Hatırlayalım ki; değişim olanı abartmak ile başlar. Uranüs gezegenin ışığı da Yeniaya destek veriyor bu bağlamda dualite bilincinden özgürleşmek, ruhsal boyutta büyümeye yönelik yaşamın anlamını yeni yeniden anlamlandırabileceğimiz, yepyeni bir gelecek yaratmak adına bir doğum sürecinde olduğumuzu söyleyebiliriz.

Her doğum sürecinin biricik ve kendine özgün bir ritminin mevcut olduğunu hatırlayarak bu haftanın özgün ritmini gözlemlemeye başlayalım: 

Haftanın ilk günü (28 Şubat Pazartesi) eş zamanlı olarak Şubat ayının son günü, doğanın döngüsel ritmini ışıyan Ay, ışığını biricik aşkı Güneş ile yeniden birleşmek adına bağımsız bir ritimde, küçültürken başlıyoruz. Ay, gün boyunca sonsuzluğun temelini simgeleyen su taşıyıcısı Saka nın reformcu doğasında ışığını azaltırken odağımızı sonlandırmak, bırakmak niyetinde olduğumuz süreçlere yöneltebiliriz. Ay, Uranüs ile kare açısının ardından Merkür ve ardından Satürn gezegenleri ile birleşmeye doğru kararlılıkla idealist bir ritimde ilerliyor. Duygusal boyutta mesafeli olma ihtiyacımız ön planda olurken, deneyimlerimizi ve geleceğe yönelik düşüncelerimizi, hissiyatlarımızı mantık ve sağduyu çerçevesinde gözlemleyebilir, gelecek yönündeki vizyonlarımızı-ideallerimizi arkadaşlarımız ile paylaşmak isteyebiliriz. Geleceğe dair vizyonlarımızı beslemek adına meditatif uygulamalar gerçekleştirebiliriz. Ayrıca gizli kalmasını istediğiniz, görülmesin-duyulmasın diyebileceğimiz bazı işleri başlatmak adına verimli bir zaman kalitesi olabilir.

Haftanın ikinci günü (1 Mart Salı); Mart ayının ilk günü gecenin ışığı Ay’ın herhangi bir rotası bulunmamakta bu nedenle tüm enerjimizi kendi iç dünyamızda duyumsadığımız hissiyatlarımıza yöneltmek, tamamlamamız gereken işlerimize yoğunlaşmak, bilinçli bir şekilde dinlenmek ve iç sesimizi dinlemek akıllıca olacaktır. Ay, Satürn gezegeni ile birleştikten sonra ışıkları birbirine aktarma görevine mola veriyor. Tek başınalık zaman kalitemizi arttırarak yaşamla kurduğumuz temas sınırlarının niteliğini gözden geçirmemiz işlevsel olabilir.
Derin dinlenme, meditasyon, yoga, yoga nidra, nefes uygulamaları gerçekleştirebiliriz. Ay, Balsamik fazda gizli gizli yol alırken ve yarın akşam saatlerinde Güneş ile birleşerek ışığını yeniden büyütmeye başlayacağı için sizlere “kumbhaka (nefesi tutma)” içeren nefes tekniklerini uygulamanızı öneririm. Örneğin; kan dolaşımımızı dengeleyici ve yaşam enerjimizi yenileyici “Antara Kumbhaka Pranayama” nefes tekniğini uygulayabiliriz.

Antara Kumbhaka Pranayama: Omurganız (yaşam ağacınız) kuyruk sokumunuzdan (köklerinden) başınızın tepesine değin (gökyüzüne değin) dik, rahat ve esnek olacak şekilde oturun lütfen. Önce derin bir nefes alın ve nefesinizi özgür bırakın ardından özgür akan nefesinizi bir müddet gözlemleyin (yaklaşık 2 dakika ). Şimdi derin bir nefes alın nefesinizi sonuna değin verdikten sonra sol burun deliğinizi sağ elinizin yüzük parmağı ile kapatın ve sağ burun deliğinden nefes alın ve sağ elinizin baş parmağı ile sağ burun deliğinizi de kapatarak nefesi içinizde tutun (4’e kadar sayın) sonra sol burun kanadınızı açarak nefesinizi sol burun deliğinizden özgür bırakın. Nefesinizi bütünü ile verdikten sonra 1-2-3-4 diye sayarak sol burun deliğinizden nefes alın, nefes alma süreci tamamlandığında sağ elinizin yüzük parmağı ile sol burun kanadınızı kapatın (bu süreçte sağ baş parmağınız sağ burun deliğinizi kapatmış durumda ) nefesinizi 4 sayı içeride tutun. Ardından yaklaşık 3 dakika boyunca ritmik bir şekilde bir sağ burun kanadından, bir sol burun kanadından nefesi içeri davet ederek ardından tutarak ve sonra özgür bırakarak sürece devam edin (4 sayı nefes alın-4 sayı nefesi içeride tutun ve 4 sayıda nefesinizi özgür bırakarak nefes tekniğini sürdürebilirsiniz).

 Haftanın ortasına geldiğimizde (2 Mart Çarşamba ) göz gözü görmüyor, her yer karanlık Ay hiçliğin okyanusuna gizemli bir dalış gerçekleştirerek tam yol ileri yegane aşkı Güneş ile birleşmeye doğru ilerliyor. Yeni bir döngü başlarken, oldukça yaratıcı ve dönüştürücü bir atmosfer duyumsuyoruz, yazının başında belirtiğim üzere bu Yeniay döngüsünde “Jüpiter” enerjisinin lütufkar tadı yoğun. Ayrıca Balık burcunun antisya burcu ; Terazi nin Yeniay anında yükselmekte olduğunu görüyoruz. Terazi burcunun yönetici gezegeni Venüs ise Mars ve Plüton ile birleşim halinde Oğlak burcunda konumlanmakta. Yeni bir gelecek inşa etmek adına eyleme koyulma vakti, bir diğerinin rüyasını gerçek kılmak için neler gerçekleştirebiliriz? Gizemli Yeniay şöyle sesleniyor: “Her şey seninle başlar ve seninle son bulur sen değişirsen dünya değişir “.

Haftanın dördüncü günü (3 Mart Perşembe); haftanın en ilham verici sürecini deneyimliyoruz. Özverili Balık burcunun mistik sularında doğan gizemli Yeniayın ardından Ay ışığını Jüpiter ile birleştirdikten sonra zengin bir ritimde ışığını kozmik antenimiz Neptün gezegenin ışığı ile birleştirmeye doğru sezgisel bir ritimde ilerliyor. Gün boyunca sevginin iyileştirici gücünü duyumsuyoruz. “İyilik bulaşıcıdır” diyerek önce kendimize bir iyilik, bir güzellik yapalım. Hatırlayalım ki; bir diğerine merhamet ile dokunabilmenin kökü kendimize şefkat ile sarılmaktan besleniyor. Henüz Ay yeni doğmuş iken yeni bir başlangıçtan ziyade tezahür ettirmeyi hedeflediğimiz başlangıçları zihnimizde vizyonlamak yerinde olacaktır. Öz benliğimizin ışığını bütünü ile ışıyabilmek adına kendimizi nasıl daha verimli bir şekilde destekleyebileceğimize odağımızı yoğunlaştırabiliriz. Gün boyunca benliğimizin bütünleşmiş doğasını simgeleyen Oğlak burcunda birleşen Venüs-Mars-Plüton dinamiğinin etkilerini toplumsal boyutta duyumsayacağımız; özellikle kadın bedenine yönelik olaylar gündemde olabilir. Çünkü kadın bedeni, geçmişi geleceğe- geleceği geçmişe dönüştüren geçit rahim organına ev sahipliği gerçekleştirmektedir. Dolayısı ile kadın bedenine yönelik gerçekleştirilen hoş olmayan eylemlerin kökünde “dönüşüm” e yönelik direncin mevcut olduğunu hatırlamamız işlevsel olabilir.

Haftanın en güzel günü (4 Mart Cuma); “her şey enerjidir” diye heyecanla sesleniyor. Hissetme fonksiyonumuz Ay, lider bilincini ışıyan Koç burcunun ateşli doğasında cesaretle ışığını büyütmeye başlıyor. Varoluşsal enerjimizi yüksek bir oktavda hevesle duyumsadığımız gün boyunca inisiyatif alarak eyleme geçmek adına iştahımız hevesle kabarıyor, enerjik ve cesur hissediyor olabiliriz. Ancak biraz sabırlı olmakta, dürtüsel eylemler ile tepki vermekten ziyade hissettiklerimin ritmi ile eylemde olduğumuza dikkat etmekte fayda var. Ay, zamanın sırrına vakıf, bilen kişi Chrion ile birleşmeye doğru inisiyatif alarak yol alıyor. Bu süreçte varoluş dinamiğimizde “yara” açan her şeye farkındalıkla yeniden bakabilir ve yeniden başlamak adına öz ışığımıza odağımızı yöneltebiliriz. Mevlana nın söylediği üzere “Yara ışığın bedene sızdığı yerdir.”

Hafta sonu boyunca dümenimizi, ateş elementinin ilham verici heyecanı ile toprak elementinin huzurlu, dingin atmosferinde lütufkar bir tonda oldukça hızlı ve etkin bir ritimde yeni maceralara doğru odaklıyoruz.

Haftanın altıncı günü (5 Mart Cumartesi), varoluşumuzu nasıl yapılandırdığımızı ışıyan yaşam gücümüzün simgesi Güneş, bilgiyi bilgeliğe dönüştüren Jüpiter ile birleşiyor. Varoluşsal doğamıza ilişkin yeni bilgilerin uyanabileceği deneyimlere, yeni ufuklara doğru yelken açma vakti! Ay ise Koç burcunun inovatif doğasında heyecanla ve inisiyatifle ilerliyor. Şimdi inisiyatif alarak Yeniay da vizyonladığımız niyetlerimiz için ilk adımlarımızı belirginleştirmeye başlayabiliriz.

Haftanın son günü (6 Mart Pazar): Değerlendirme fonksiyonumuz (Venüs) ve Eylem (Mars) fonksiyonumuz Kova (Saka) burcunun fütürist doğasında daha bireyci- özgür bir ritimde yol almaya başlıyorlar. İlişki zeminlerimizde mantık, eylemlerimizde ise yaratıcı ve orijinal enerji dinamikleri ön plana çıkarken hayat ile mantık çerçevesinde daha idealist bir tonda bağ kurmaya başlıyoruz.

Ay, Pazar sabahının erken vaktinde yeraltını ziyarete gidiyor. Yeraltı diyarının hükümdarı Hades ile uzlaşma niyetinde dönüşümsel bir Pazar kahvaltısı gerçekleştirdikten sonra dinlenmeye çekiliyor. (Ay, Plüton ile kare açısını gerçekleştirdikten sonra 07.01-10.59 arası boşlukta ilerliyor) Güne güçlü, dinamik bir başlangıç gerçekleştiriyoruz. 10:59 itibari ile Boğa burcunun sakin, huzur veren doğasında kararlıkla ışığını büyüten Ay, gün boyunca tüm eylemlerimizde ince eleyip sık dokumanın faydalı olabileceğini vurgulamakta