30 Ekim- 5 Kasım 2022 = “Kasımda ‘AŞK’ Başkadır”

01 Kasım 2022 Salı
30 Ekim- 5 Kasım 2022 = “Kasımda ‘AŞK’ Başkadır”
30 Ekim- 5 Kasım 2022 = “Kasımda ‘AŞK’ Başkadır”

            "Her şey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme.   Çünkü orası kaderinin değişeceği yerdir."  -Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî-

2022 yılının ,Güneş Tutulması (25 Ekim) ve Ay Tutulması (8 Kasım) arasında köprü kuran,  44. haftası  diyor ki : “Şaka mı, şeker mi?


Hayat/Yaşam adını atfettiğimiz ölüm-doğum döngüsü şeker tadında bir şakadan ibaret olmasın? Sizin şekerinizin aromasının neli olduğunu belki bu hafta daha iyi değerlendirebilirsiniz…

Değerli okurlar, yeni haftamıza isteklerimizi elde etmek için irade gücümüzü nasıl ortaya koyduğumuzu, nasıl inisiyatif aldığımızı, cinsel enerjimizi (evrensel öz yaşam enerjimi)z nasıl ifade ettiğimizi nitelendiren eylem fonksiyonumuz Mars gezegeninin 2023 yılının başına değin sürecek (12 Ocak 2023) geri hareketiyle başlıyoruz, Işığın Savaşçısı Ares, bizleri kendimizle yüzleşmeye, bilinçdışımızın derinliklerine doğru inmeye  davet ediyor. Zihinsel stratejiler geliştirebileceğimiz araştırmalarımızda derinleşebileceğimiz, konsantrasyonumuzu  derinlemesine bilgi edinmek istediğimiz bir konuya güçlü bir şekilde odaklayabileceğimiz derin ve gizemli bir süreçteyiz. 


Tesadüf diye bir şey yoktur! 

”Tesadüfler, Tanrı'nın kendini gizleme yöntemidir."

-Albert Einstein -

3 Kasım Perşembe günü Venüs Güney Ay Düğümüyle 5 Kasım Cumartesi günü ise Güneş Güney Ay Düğümüyle Akrep burcunun yenileyici, şifalı sularında birleşirken ve tam karşılarında  Boğa burcundaki Uranüs gezegeni onlara göz kırpmakta. Bu bağlamda hafta boyunca yaşam adını atfettiğimiz ölüm-doğum döngüsüyle kurduğumuz bağın niteliğini irdelerken zamanın bir kalitesinde tezahür ettirdiğimiz savaş stratejilerimizi yeniden gözden geçirmek, yaşam döngümüzde bizleri geliştiren/büyüten mücadelelerin cebimize ne/neler koyduğunu değerlendirmek adına harika bir zaman kalitesindeyiz. Bugüne değin”tesadüf”musun gibi görünen her şeyin ardındaki muazzam matematiksel denklemi de idrak edebileceğimiz dinamik bir süreçteyiz. 


Güney Ay Düğümü bırakılacak, terk edilecek bir alan değildir! Aksine derinine inceleme ve araştırma gerçekleştirerek iyice tanımamız, iyi bilmemiz gereken bir sahadır ki, buradaki tecrübelerden edindiğimiz kazanımları iyice hazım ederek, özümseyerek  bırakmak, Kuzey Ay Düğümü yönünde sağlıklı bir şekilde ilerlememize ejderhanın ağzından (Kuzey Ay Düğümü) yeni girecek olan deneyimlere alan ve zaman açmamızı kolaylaştıracaktır. 

Güney Ay Düğümü; ejderhamızın kuyruğunu sembolize ettiğini düşünürsek, kuyruğun yapısını iyi bilmek bizi kendimizden emin adımlarda ejderhanın başı; Kuzey Ay Düğümü, yönünde ilerlememize destek olacaktır. Nereden geldiğimizi biliyorsak nereye gideceğimizi de biliriz. Mevcut süreçte Güney Ay Düğümü Mars gezegeni yönetimindeki Akrep burcunda, Kuzey Ay Düğümü ise Venüs gezegeni yönetimindeki Boğa burcunda konumlanmakta, öz değer bilincimizle tam olarak birleşmemiz için nelerin ölmesi (yenilenme süreci) gerekiyor? Doğada bir hayvan olduğumuzu hatırlamamız için hangi alışkanlık formlarımızın dönüşmesi gerekiyor? Doğuştan getirdiğiniz öz yeteneklerimiz neler? Ve en önemlisi bizi bu zamanın kalitesinde ete kemiğe büründürerek dünya adındaki gezegende yaşam deneyimine çeken nedenler neler? İşte bu soruların yanıtlarını içsel derinliklerimizde araştırıyoruz bu süreçte ejderhamızı iyi tanımamız için soluğumuzun eşsiz ritmi üzerine çalışmamız işlevsel olabilir. 

Bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay ışığını büyütürken Oğlak burcunda Hilal fazında başladığımız yeni haftamızın  ortasına vardığımızda 1 Kasım 2022 Salı günü, Saka (Kova) burcunda tezahür eden Ay-Güneş kare açı dinamiği , 1 Şubat 2022 tarihinde Satürn ile ışığını birleştiren Yeniay sürecine ilişkin eyleme geçme vaktini işaret ediyor! Bu süreç zihinlerimize “Küçük Deniz Kızı Ariel’in”  öyküsünü anımsatmakta idi … Şimdi Bu süreçte ektiğimiz tohumların hasatını 1 Ağustos 2023 tarihindeki dolunay sürecinde biçiyoruz.

Ay, 8 Kasım 2022 (Salı günü Ay Tutulması) Uranüs ile birleşerek biricik-yegane aşkı Güneş’in karşısına çıkmaya ve 11 Mayıs 2021 tarihinde Ay ve Güneş in Jüpiter gezegenin kısmi asalet ışığında birleşerek başlattıkları Ay Döngüsünün sonuçlarını alışılagelmiş olanın dışındaki bir ritimle ortaya koymaya hazırlanıyor!  Hatırlarsanız 11 Mayıs 2021 tarihinde Boğa burcunun 3. Dekanında (Oğlak burcunun dodekatemoriasında) Yay burcu yükselen derecesinde yer alırken ışıklarını birleştiren Ay ve Güneş ‘Zihnimizdeki Bermuda Şeytan Üçgeninin Sırrını” Güliver ile birlikte keşfetmeye yönelik bir maceraya bizleri davet etmişlerdi. İşte şimdi bu maceradan öz misyonumuza dair keşfettiğimiz bilgilerle dönüyoruz. Acaba neler neler keşfettik? 


Haftanın başlangıç günü (30 Ekim Pazar): tatlı bir ritimle mevcut kaynaklarımıza ilişkin şükran bilinciyle çabalarımızın görünür olması adına azimle ve sebatla yol alıyoruz (Ay-Venüs sekstil açı dinamiği). Ay (Hilal fazında) sarp kayalıklara yavaş yavaş tırmanan balık kuyruklu keçi; Oğlak burcunun soğuk ve kuru doğasında disiplinli bir ritimle ışığını büyütürken ciddi bir tonda geçmişi geride bırakmak, yeni bir gelecek yaratma motivasyonumuz tetikleniyor (Ay- Ay Düğümleri üçgen açı dinamiği). Ay, gökyüzünün ‘Bilen kişi’siyle uzlaşı arayışına giriştiğinde ( Ay-Kiron kare açı dinamiği) ,söylemlerimizde ‘ben bilirim’ tutumu yerine ‘hiç bir şey bilmediğimi biliyorum’ zemininde ilerlemek akıllıca olabilir. Ay, biricik dehamızı ışıyan kozmik şakacı Uranüs’e lütufkar bir tonda dokunduğunda (Ay-Uranüs üçgen açı dinamiği), sorumluluklarımıza özgür bir bilinç doğasıyla yaklaşabilir, yeni ve orijinal zihinsel stratejiler üretmek adına verimli bir alan oluşturabiliriz. 

Haftanın ikinci günü (31 Ekim Pazartesi): Şaka mı şeker mi? İş/çalışma haftasının ilk gününe hedeflerimize konsantre olmuş gerçekçi bir ritimde başlıyoruz. Bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay (Hilal fazında) ışığını, toprak elementinin dişil-öncü niteliğindeki Oğlak burcunun sorumluluk bilinciyle kendisini hedeflerine adayan soğuk ve kuru doğasında soğukkanlı bir ritimle büyütüyor. Günün başlangıcında hedeflerimize yönelik rotamızda ideallerimizin var ettiği dalgalar yolumuza destek olurken (Ay-Neptün sekstil açı dinamiği),  Artemis (Ay) yeraltı diyarının adaletli hükümdarı Hades (Plüton) ile ışığını Mars gezegeninin kısmi asalet ışığı altında birleştirdiğinde zihinsel boyutta korkularımızla yüzleşebileceğimiz yaşam deneyimlerine çekilebiliriz, farkındalıklı bir bilinçle mizahın gücüne başvurmak akıllıca olabilir. Ay, Kova (Saka) burcunun fütürist rüzgarlarına kendisini özgürce bırakmadan önce Balık burcunda geri hareketini sürdürmekte olan Jüpiter gezegeniyle iş birliğine dayalı bir diyalog (Ay-Jüpiter sekstil açı dinamiği), hedeflerimizi inşa etme  yönünde, hayallerimizi-umutlarımızı somutlaştırmamıza destek olabilecek deneyimlere ışık tutmakta. Ay kısa bir müddet (18.14-18.42 zaman diliminde  boşlukta) Oğlak burcunun çetin-sarp kayalıklarında inzivaya çekiliyor. Evrensel kardeşliğin, evrensel aklın, sezgisel farkındalığın simgesi Kova (Saka) burcunda ışığını kendine münhasır bir ritimde büyütürken ilk olarak Akrep burcundaki yolculuğuna henüz başlamış Merkür gezegeniyle uzlaşı masasına oturuyor (Ay-Merkür kare açı dinamiği) iletişim zeminlerimizde sözcüklerimizi/kelimelerimizi özenle seçmemiz akıllıca olabilir. Kendi kendimize münazara gerçekleştirerek zihnimizde var ettiğimiz hikayemizi farklı bir bakış açısıyla sentezleyebilir, ve bambaşka bir boyutta yorumlayabiliriz. 


Haftanın ortasına vardığımızda (1 Kasım Salı): Kasımda “aşk” başkadır! Diyerek Kasım ayına hakikat ışığında gerçekliğimize doğru yenilikçi ve kararlı adımlar atma yönünde bir itilim enerjisiyle  başlıyoruz. Ay,  biricik yegane aşkı Güneş ile uzlaşı arayışında iken (Ay-Güneş kare açı dinamiği/ilk dördün ay fazı)  1 Şubat 2022 tarihinde Kova(Saka) burcunda doğan Yeniay’ın ışığındaki niyetlerimiz yönünde ilk adımları atmak, umut ışığında yol almaya başlamak adına ideal bir zaman kalitesindeyiz. Mars gezegeninin geri hareketine devam ettiğini de göz önünde bulundurarak belirli bir plan çerçevesinde ve eş zamanlı olarak sezgilerimizi dinlemeye alan açarak adım adım disiplinli bir ritimle ilerlemeyi hatırlamamız işlevsel olabilir. 

Günün akışında Ay’ın ışığının mütemadiyen uzlaşı arayışında olduğunu görmekteyiz. (Ay-Güneş kare açı dinamiğinin ardından, Ay-Venüs kare açı dinamiği tezahür ediyor, Ay Düğümleri ve Uranüs gezegeniyle kare açı dinamiğinin ardından ışığını Satürn gezegeniyle birleştirme yönünde sıra dışı bir ritimde ışığını büyütmeye devam ediyor) 

İdeallerimizi ete kemiğe büründürme, gelecek yönündeki ümitlerimizi-umutlarımızı besleme yönünde eyleme geçmeye davet edici  yenileyici bir enerji hakim. Bu bağlamda sorumluluklarımızın bilinciyle zamansal döngüleri de göz önünde bulundurarak özgeci bir tonda yeniyi inşa etmeye aşkın ritmiyle başlayabiliriz!

Haftanın dördüncü günü: (2 Kasım Çarşamba): Aklın ötesine geçen bilişle bağlantımızı sağlayan hava elementinin sabit-eril niteliğindeki Kova (Saka) burcunun ikinci dekanında (Merkür gezegeni yönetiminde) Ay ve Satürn gezegeninin Jüpiter gezegenin kısmi asalet ışığında birleşimiyle başlıyor. Beş duyumuzla algılayamadığımız bazı dinamikler tarafından engellendiğimizi, kısıtlandığımızı hissedebiliriz, rasyonel aklımızın keskin ışığına başvurarak basınç hissiyatı uyandıran yaşam alanlarımızda nelerin olgunlaşmakta olduğunu, engellerin ardından gelene konsantrasyonumuzu derinleştirebiliriz. Ay (İlk dördün fazında) ışığını özgün bir ritimde büyütürken, İkizler burcunda geri hareketini sürdüren Mars gezegenine lütufkar bir tonda dokunduğunda(Ay-Mars üçgen açı dinamiği) bilim, teknoloji, sağlık ve eğitim sahalarındaki akıllıca ve bilinçli bir dikkatle planlanan girişimlerimiz akıcı bir şekilde ilerleyebilir. 

14.07-21.46  zaman diliminde Ay bir münzevi misali Kova (Saka) burcunun insancıl değerleri yücelten fantastik doğasında, dinlenmeye çekilirken biricikliğimizi onurlandırabileceğimiz eylemlerle içsel sesimizi dinlemeye yönelebiliriz. 

Ay, 14.07-21.46 zaman diliminde Kova (Saka) burcunda boşlukta! Bugün ve bir sonraki günün akışında ilişki zeminlerimizde başlattığımız diyaloglarda hangi kelimeleri/sözcükleri telaffuz etmeye doğru çekildiğimizi gözlemlememiz, kendimizle olan ilişkimizin ana iskelet yapısını daha iyi anlamamıza vesile olabilir. 


Haftanın en lütufkar günü (3 Kasım Perşembe): Venüs-Güney Ay Düğümü birleşim enerjisiyle başlarken, sözcüklerimizle/ kelimelerimizle kendi gerçekliğimizi yarattığımızın bilincinde olmamız önem arz etmekte. Eğer dünya okulundan mezun olmuş özgür bir ruh değil isek, her eylemimiz (söz de bir eylemdir) karma (etki-tepki) yaratır. Her gerçekleştirdiğimiz eylemi bire bir deneyimlemeye onay vermiş oluruz, günü bu bilinçle şefkatle ve yaratıcı bir şekilde özveri ritmiyle deneyimlemeye açılmak akıllıca olacaktır. 


Ay ışığını (ilk dördün ay fazı)  insan bilinciyle-evrensel bilinç arasındaki yanılsamaları çözümleyen Balık burcunun evrensel sevgi okyanusunda şefkatle büyütürken, biricik yegane aşkı Güneş’i tutkulu bir ritimle valse davet ediyor (Ay-Güneş üçgen açı dinamiği). 

Günün dinamiği oldukça akışkan ve tutkulu. Sembollerle düşünmek, sezgilerimizi dinleyerek benliğimizin deinliklerindeki yaratıcılığımızı ortaya koymak adına şefkatli, anlayışlı bir atmosfer deneyimliyoruz (Ay-Merkür & Ay-Venüs üçgen açı dinamikleri). 


Haftanın en güzel günü (4 Kasım Cuma): oldukça mistik bir atmosfer deneyimlemekteyiz. Ay, Balık burcunun engin okyanusunda şefkatli kulaçlar atarken bireyselliğimizi & biricikliğimizi nitelendiren Uranüs gezegeniyle kurduğu iş birliğinden (Ay-Uranüs sekstil açı dinamiği) doğan orijinal enerjiyi Dane Rudhyar’ın deyimiyle; “Her seviyede bütünün bütünlüğünün iyileştirici ve destekleyici kudreti; Neptün gezegeniyle birleştiriyor. Sezgisel bilişimizin işaret ettiği doğrultuda  karar almak ve eylemlerimizi tezahür ettirmek akıllıca olabilir, ancak yanılsamalara karşı tedbirli olmamız faydalı olabilir. Hayal kurmaya da bilinçli olarak zaman vermemiz bizi besleyebilir. 

Artemis (Ay), Balık burcunun evrensel sevgiyi simgeleyen yaratıcı ve özverili sularından, Tanrıların Tanrısı Zeus(Jüpiter) ile bir araya gelerek çıkış gerçekleştirmeden önceki son durağında Işığın Savaşçısı Ares (Mars) ile uzlaşma yönünde çaba sarf ediyor (Ay-Mars kare açı dinamiği)

 Özellikle sosyal boyuttaki iletişim zeminlerinde söylemlerimiz hususunda anlayışı ön planda tutmaya, yazı yoluyla paylaşımda bulunduğumuz her şeyi tekrar tekrar gözden geçirmek işlevsel olabilir. 

Haftanın son günü (5 Kasım Cumartesi): Ay (Büyüyen Ay fazında) bir lider bilincini ışıyan Koç burcunun gözü pek inovatif doğasına cesur bir adım atmadan önce Balık burcunun son derecesinde geri hareketini sürdüren Jüpiter gezegeniyle enerjisini birleştirdiğinde (01.05) bizleri olgunlaştırma potansiyeli büyük deneyimlere doğru fedakar bir ritimde kulaç atıyor ve biraz soluklanmak adına kısa bir müddet dinlenmeye çekiliyoruz (Ay; 01.05-02.05 zaman diliminde  Balık burcunda boşlukta). Ay, Koç burcunun ilkel,vahşi ve samimi coğrafyasında ışığını cesaretle büyütürken mevcut işlerimizi/projelerimizi daha iyi hale getirmek için inatçı tutumlarla kararlı adımlar atmak üzere oldukça hevesli bir motivasyonda olabiliriz. 

Güneş ise Güney Ay Düğümüyle Akrep burcunun dönüşümsel doğasında Tanrıların Habercisi Hermes’in (Merkür gezegeni) şahitliğinde bir araya gelirken gizli kalmış bazı sırların deşifre olmasına şahit olabiliriz. Özellikle dişil enerjisi yüksek bir otorite figürünün ve / veya lider misyonu üstlenmiş kişilerin yaşam döngülerindeki skandal gelişmeler gündemimizi meşgul edebilir. Bireysel yaşam döngümüzde de kendimizden dahi saklamayı seçtiğimiz benliğimizin karanlık dip kuyularına atılmış bazı duygulanımları cesaretle ifade etmek, bilinçdışımızın pasaklılığını arındırmak, özümüzdeki şifa enerjisini aydınlığa çıkarmak adına verimli bir süreçteyiz. 


 Işık Olsun!