7-13 Mart haftasının astrolojik analizi

08 Mart 2022 Salı
7-13 Mart haftasının astrolojik analizi
7-13 Mart haftasının astrolojik analizi

7-13 Mart 2022: “Yağ satarım, bal satarım…Ustam ölmüş, ben …. ?”

“Dinle, yoksa dilin seni
sağır eder.
Yüzleş, yoksa kalbin seni
esir eder.
Anla, yoksa zihnin seni
deli eder.”
Kızılderili Atasözü

 

Yeni, dingin, hızlı ve empatik haftamıza, Baharın Güneş’inin sembolü Boğa burcunun verimli ve dayanıklı topraklarında biraz eksantrik bir ritimde çılgın bir merhaba diyerek başladık (Boğa burcunda Ay-Uranüs birleşimi) .

Hafta boyunca, duygusal boyutta “bağımsızlık” ihtiyacımızın ön planda olduğu heyecanlı gelişmelere gebeyiz.

Ayrıca bu hafta 10 Mart Perşembe günü; “Yağ satarım bal satarım” oyunundaki ebe, beyaz mendili iletişim sihirbazı Hermes’in arkasına bırakıyor, bakalım Balık burcunda “düşük” pozisyonda olan zihni hülyalara dalmaya müsait Hermes, yeni ebe olarak seçildiğini fark edebilecek mi? (10-28 Mart :Merkür gezegeni Balık burcunda).

Hafta boyunca Ay ışığını büyütüyor…10 Mart Perşembe günü İkizler burcunda “ilk dördün” fazı tezahür ederken eş zamanlı olarak İkizler burcunun yönetici gezegeni Merkür de Balık burcuna geçiş gerçekleştiriyor, bu bağlamda Perşembe günü eylemlerimizde dikkatimizi toparlamak pek kolay olmayabilir. Dikkatli ve tedbirli adımlarla ilerlemeyi, biraz daha edilgen bir konumda dikkatlice dinlemeyi ve gözlemci bilincinde var olmayı seçmek faydalı olabilir. Önümüzdeki hafta 18 Mart Cuma günü ise Başak burcunun 27. derecesinde (27° 40’)tezahür edecek dolunay, 17 Eylül 2020 tarihi itibari ile başlattığımız her şeyin nasıl olgunlaştığını aydınlatıyor.

Haftanın ilk günü (7 Mart Pazartesi): Odağımız; öz değer bilincimizin ışığında içimizdeki eşsiz sanatçının potansiyeline biçtiğimiz sınırları değerlendirmeye yönelik kök salarken, sürpriz-uyandırıcı boyutta gelişmelere şahit olabiliriz. Ay’ın Güneş’i destekleyici dokunuşu (Ay-Güneş sekstil açısı) ile isteklerimizi, öz ihtiyaçlarımızın zemininde yeniden yapılandıracak maddi-manevi gücü kolaylıkla uyandırabileceğimize işaret ediyor. Hiç beklemediğimiz bir anda yeni, bilinmez yollar keşfedebiliriz. Gün boyunca Boğa burcunun dingin ve huzurlu atmosferinde sanatsal uygulamalar gerçekleştirmeye yönelebiliriz. Veyahut sanatsal bir etkinliğe katılmayı seçebiliriz. Yoga uygulamalarımızda derinleşmeyi araştırabiliriz.

Haftanın ikinci günü (8 Mart Salı): Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun! Ne hoş bir tesadüf ki bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay, “kutsal kase” sembolü, doğurganlığın simgesi Venüs gezegenin yönetici olduğu Boğa burcunda ışığını istikrarlı güzel bir ritimde büyütmekte…Günün ilk saatlerinde Ay’ın ‘evrensel sevgi’nin simgesi Neptün gezegenine destekleyici dokunuşu güne; şefkatli, hoşgörülü, empatik bir ritimde başlamamızı destekliyor ancak Ay-Merkür kare açısı; aklımızdaki senaryo, öz ihtiyaçlarımızı tatmin edici düzeyde mi? Sorusuna mantıklı bir yanıt arıyor. Gün boyunca; sesimiz ile vücut bulan kelimelerimizin kalbimizin ritmi ile uyumlu olduğunu gözetmemiz faydalı olabilir.

Bizi zaman boyutuna bağlayan gölgemiz Ay, 17:34-21:39 zaman aralığında herhangi bir rotası olmaksızın Boğa burcunun huzur kokan güzel bahçesinde dinlenmeye çekiliyor. Ay ın boşlukta ilerlediği zaman sürecinde tüm enerjimizi içsel dinamiklerimize odaklamak akıllıca olabilir. Meditatif uygulamalar için ideal bir süreçtir. Hiç olmazsa “bir mola” diyerek bir nefes tekniği uygulamasını bilinçli bir farkındalıkla gerçekleştirebiliriz. Ay, boşlukta ilerlemeye başlamadan hemen önce yeraltı diyarının hükümdarı Hades ile lütufkar tonda bir sohbet gerçekleştiriyor (Ay-Plüton üçgen açısı) bu bağlamda örneğin bugün bir “bucket list” (ölmeden önce yapmayı istediğiniz eylemlerin listesi) hazırlamak güzel bir seçim olabilir.

21:39 itibari ile hissetme fonksiyonumuzu ışıyan Ay, iyi bir hikaye anlatıcısı İkizler burcunun meraklı doğasında esnek ve şeffaf bir ritimde yol almaya başlaması ile sosyal ilişkilerimiz renk kazanmaya, zihinsel olarak da hareketlenmeye başlıyoruz.

Haftanın ortasına geldiğimizde ise (9 Mart Çarşamba): Doğanın ritimlerini ışıyan Ay ,gün boyunca ışığını meraklı bir ritimde İkizler burcunun değişken ve objektif atmosferinde büyütmeye devam ediyor. Yeni deneyimlere, keşfedilmeyi bekleyen ufuklara doğru merak iştahımızın kabardığı, taze ve net bilgilere yönelik zihinsel açlığımızın uyarıldığı gün boyunca, kendimizde bir bilgi ziyafeti armağan edebiliriz. Ay ın Chiron’a olan destekliyici dokunuşu (Ay-Chiron sekstil açısı) ile; “bilgi”nin iyileştirici yönünü gerçekleştireceğimiz konuşmalar, yazacağımız yazılar ile hayata cesaretin ışığında katmayı seçebiliriz.

Haftanın dördüncü günü (10 Mart Perşembe): Psişenin temeli Ay, Güneş ile uzlaşı arayışında (Ay-Güneş kare açısı) . 13:47 civarı İkizler burcunda tezahür eden ilkdördün Ay fazı ile aklımızdakilere can verme hususunda eyleme geçme yönünde tetiklendiğimizi hissedebiliriz. Ay-Satürn üçgen açısı da, aklımızda yarattıklarımızı ete kemiğe büründürmemiz açısından oldukça elverişli bir atmosfer sunuyor. Ancak bugün İkizler burcunun yönetici gezegeni Merkür ün Balık burcundaki yolculuğunun başladığını da göz önünde bulundurarak, iç sesimiz ile dış sesimiz arasındaki uyumu gözeterek, yaşamımızdaki sembollere dikkat etmemiz akıllıca olabilir.
Ay, Venüs gezegenin bir üst oktavı olarak nitelendirilen Neptün gezegeni ile kare açısının ardından 19:42 civarı, 11 Mart 10:24 e değin İkizler burcunun maymun iştahlı doğasında değişken rüzgarların ritmine kendisini bırakıyor. Bu bağlamda kendimiz ile olan iç diyaloglarımızı gözlemlemek, kendimizi ne ölçüde etkin bir düzeyde net bir biçimde ifade edebiliyor olduğumuzu gözlemleyebileceğimiz empatik bir gün.

Haftanın en güzel günü (11 Mart Cuma): Ay, Yengeç burcunun besleyici sularında şefkatli bir ritimde yüzmeye başlıyor. Odağımız “aile” olarak nitelendirmeyi seçtiğimiz dinamiklere yönelirken, kendi sınırlarımız hususunda daha savunmacı ve sezgisel bir ritimde eylemlerde bulunmamız söz konusu olabilir. Bu bağlamda bizi öz olarak neyin desteklediğini ve güven duyumsamamızı sağladığını hissedebilmek ve görebilmek için zihnimize derin dalışlar gerçekleştirebiliriz. Böylece artık işlevsel olmayan savunma mekanizmalarımızı fark edebiliriz ve büyümemiz-kabuk değiştirmemiz gereken yaşam alanlarımıza ilişkin bir farkındalık uyanışı deneyimleyebiliriz. Ay ın-Merkür ile genişletici, ferahlatıcı, lütufkar bir sohbeti söz konusu (Ay-Merkür üçgen açısı). Gönlümüzden geçenleri belki hayal dünyamızda inşa ettiklerimizi güven duyumsadığımız bireyler ile paylaşabileceğimiz akışkan bir süreçteyiz.

Hafta sonu boyunca kim olduğumuza ilişkin hatıralarımız ile kim olabileceğimize ilişkin potansiyelimiz arasındaki koridorda sezgilerimizin ışığında koruyucu ve besleyici bir ritimde ilerliyoruz…

Ay, Pazar günü 22:33 de cesur yürek Aslan burcunun yaratıcı doğasında cömert bir ritimde ilerlemeye başlayıncaya değin “İnsanlığın” burcu olarak nitelendirilen Yengeç burcunun soğuk, nemli, besleyici, koruyucu, merhametli, derin sularında kendimizi ne ölçüde şefkatle beslemeyi seçtiğimize ışık oluyor.

Haftanın altıncı günü (12 Mart Cumartesi): Ay, Yengeç burcunda yol alırken kendimizle kurduğumuz duygusal bağın niteliğinin derinliğini irdelemek için verimli bir süreçteyiz. Olağan alışkanlık ritmimizde değişiklikler gerçekleştirmeye oldukça müsaitiz (Ay-Uranüs sekstil açısı). Zihinsel gardırobumuzda derlenmesi, toparlanması, olgunlaşması gereken duygusal malzemelerimize odağımızı yöneltebiliriz. Kırılganlıklarımızın, hassasiyetlerimizin bizi büyüten, güçlü yönlerimizi genişleten niteliklerini fark edebiliriz. Ayrıca fizyolojik boyutta yemek yeme ritmimizi, düzenimizi, kendimizi ne ile nasıl beslemeyi seçtiğimizi bilinçli bir farkındalıkla gözetebiliriz.

Haftanın son günü (13 Mart Pazar): Ilımlı, anlayışlı, hoşgörülü bir atmosferdeyiz. Öz yaşam enerjimizi; birliğin iyiliği, sağlığı için nasıl beslemeyi seçtiğimiz ön plana çıkıyor (Güneş-Neptün birleşimi, Ay 22:33 e değin Yengeç burcunda).
Ay çiçekleri büyümek için Güneş’in dönüş yönünü takip ederler. İnsanoğlunun koşulsuz sevgiye, öz güvene, şefkate, merhamete aç olduğu mevcut süreçte bizler de özümüzdeki i Güneş’imizin dönüş yönünü ve ritmini takip etmeyi seçerek, böylece öncelikle kendimizi iyileştirerek, birliğin bütünlüğünü korumaya yönelik özverili bir adım atmayı seçebiliriz.

Işık Olsun!