9 -15 Mayıs haftasının astrolojik yorumu

11 Mayıs 2022 Çarşamba
9 -15 Mayıs haftasının astrolojik yorumu
9 -15 Mayıs haftasının astrolojik yorumu

9-15 Mayıs = “Hür doğdum hür yaşarım…”

"Gözüne ufak bir çöp batsa, onu oradan çıkarmak için acele edersin. Zihnin hasta olduğu vakit tedavisi için neden acele etmezsin? Başlamak, işin yarısını bitirmek demektir. Kendi aklınla düşünmeye/akıllı olmaya cesaret et, başla!”
                                          Quintus Horatius Flaccus

 2022 yılının 19. Haftası, dört dörtlük bir ritimle ile bizlere “Spare Aude!”: ‘bilmeye cesaret et’ ve potansiyelinin farkında ol diye sesleniyor!

Hafta boyunca hissetme fonksiyonumuz Ay ışığını büyütüyor, 16 Mayıs 2022 (Pazartesi günü/ 07:14) günü Akrep burcunun üçüncü dekanında (25° 18’/Satürn gezegenin kısmi asalet ışığında) tezahür edecek Ay Tutulması ile 15 Kasım 2020 tarihi itibari ile başlayan Ay Döngüsünde ektiğimiz tohumların, hasadını dönüşümsel bir güçle suyun en derinliklerinden topluyoruz, bu bağlamda hafta boyunca kalbimizin derinliklerine odaklanmak, gerçekliğimizi net bir tonda ifade etmek, yaşam döngümüzün hangi alanlarında harmoniye gereksinim duyumsadığımızı farkında olmak işlevsel olabilir, çok derin bir dalışa hazırlık aşamasındayız!  Bu hazırlık aşamasında, bilinç ile bilinçdışı arasındaki bağı simgeleyen nefes ritmimizin farkındalığı üzerine çalışmak da yararlı olabilir.

“Dayanıklılığınız kaslarınızın gücüne bağlı değildir. Ne kadar derin soluk alıp verdiğinize bağlıdır. Nefesinizin uzunluğu ve derinliği ile dayanıklılığınız birbiriyle orantılıdır.”
                                     Harbhajan Singh Puri (Yogi Bhajan)

 10 Mayıs Salı günü, yılın ikinci Merkür geri hareketi başlıyor! (10-22 Mayıs İkizler burcunda / 23 Mayıs-2 Haziran Boğa burcunda geri hareketini sürdürecek olan Merkür, 3 Haziran’dan itibaren Boğa burcunda istikrarla yol almaya devam ediyor). 

Eş zamanlı olarak hem yeryüzünde hem de yeraltı diyarında var olabilen tek Tanrı Hermes/ Thot/Anubis/Hanuman/Magus (Merkür gezegeni), aklımızdaki kütüphaneyi arındırmak ve yeniden organize etmek üzere yöneticisi olduğu çok yönlü, genç ruhlu, zeki, objektif, esnek, sosyal, meraklı İkizler burcunun sıcak ve nemli atmosferinde geri hareketine başlıyor, 

22 Mayıs’a değin iç sesimizin rehberliğinin ışığında zihnimizdeki diyalogları gözlemlemek, dış dünyada yankılanan sesimizi dinlemek, öz-eleştiri gerçekleştirmek, mantığımızla iş birliği yaparak aklımızda gezinen bazı projelerimizi yeniden değerlendirmek üzere çok verimli bir süreçteyiz. Merkür gezegeni geri hareketini, hava elementinin değişken nitelikteki burcu İkizler’de başlatıyor ve toprak elementinin sabit nitelikteki burcu Boğa burcunda tamamlıyor. Bu bağlamda; kararlılıkla, sebatla, üretken bir ritimde köklendirmek istediğimiz projelerimiz hakkındaki, fikirlerimizi yeniden yeniden gözden geçirmek, iz bırakmasını istediğimiz eylemlerimiz için akılsal düzlemde bir fırtına başlatmak üzere harika bir süreçteyiz.  Belki uzun süredir sosyal çevremizden sesi soluğu çıkmayan arkadaşlarımız da rastlantının böylesi diyeceğimiz bir şekilde bizlere destek vermek üzere yeniden yaşam döngümüze misafir olabilirler. Merkür gezegeninin geri hareketi boyunca iletişim boyutunun bel kemiği olan “dinleme” becerimizi geliştirmek üzere bir öğrenci ruhu ile çalışmayı seçebiliriz. Bu süreçte; dört dinleyip, bir konuşmak, kendimizi net ifade etmeye her zamankinden daha çok özen göstermek, tezahür ettirme niyetinde olduğumuz eylemleri not alarak gündelik akışta ilerlemek faydalı olabilir. Meditasyon süreçlerimizde mantralar ile çalışmak içsel sesimizi net bir tonda dinlememizi kolaylaştırabilir. Ve pek tabi Merkür gezegeni geri hareketini sürdürürken doğaya fidan armağan etmeyi hatırlayalım (örneğin meşe ağacı tohumu ekmek bu süreç için anlamlı olabilir).

11 Mayıs Çarşamba günü, Tanrıların Tanrısı Zeus şimşeklerini Koç burcunun inovatif doğasına cömertçe fırlatmaya başlıyor!  Kendimizi gerçekleştirmek üzere içsel zenginliğimizi fark edebileceğimiz yeni açılan kapılara yönelmek adına cesaretimizin ve mücadele gücümüzün ivme kazandığı bir sürece heyecanla ve hevesle ilk adımımızı atıyoruz (11 Mayıs-28 Ekim Jüpiter Koç burcunda/ 28 Temmuz-28 Ekim Koç burcunda geri hareketini gerçekleştiriyor).
Kendimizi görmeye ve okumaya başlamak, “imkânsız” olarak nitelendirdiğimiz her şeye farklı ve daha geniş açılardan yaklaşarak imkansızı mümkün olabilir hale dönüştürmek adına lütufkar bir döngü başlıyor.
Jüpiter gezegeninin fonksiyonu; fizyolojik-zihinsel-duygusal ve ruhsal boyutlarda genişlemek ve büyümektir, bu bağlamda Jüpiter gezegeni “şans” dağıtmaz. Sadece dokunduğu her şeyi (+/-) büyüterek ve genişleterek bizlere içimizde var olan potansiyeli deneyimlememiz için fırsat zemini sunar.  Jüpiter gezegeninin, Mars gezegeninin yönetimindeki Koç burcundaki yolculuğu süresince, Zeus bizlere “cesaret” vermeyecek ya da bu zeminde “lider ol” demeyecek. Sadece tohumumuzda var olan cesareti, liderlik bilincini uyanışa davet eden deneyimler armağan edecektir. Bu deneyimler/fırsatlar pek hoşumuza gitmeyen ve canımızı yakabilecek bir tonda da tezahür edebilir. Hatırlayalım ki; büyüme ve olgunlaşma sürecinin ham maddesi “acı” dır.
 
Jüpiter’in Balık burcundaki seyrinde yoğunlukla kolektif bilinçte merhamet ve şefkat temalarında açılımlar tezahür etti. Her birimiz hayal gücünün sınırsızlığını deneyimlemek, özümüzdeki şefkati duyumsamak adına fırsatlar elde ederek, ruhsal boyutta büyüme adına şans yakaladık (28 Ekim-20Aralık: Jüpiter Balık burcunda/ 28 Ekim-23 Kasım geri harette).
Jüpiter gezegeninin Zodyak çemberinin ilk burcu Koç burcuna geçişi ile tohumumuzdaki öz yaşam enerjimizi daha canlı hissederek doğal yeteneklerimizi fark etme adına fırsatlar elde edebileceğimiz, risk alarak kendi şansımızı yaratma olanağımızın olacağı öz farkındalığımızı tetikleyici bir döngüye geçiş gerçekleştiriyoruz. Bu yeni döngüde içgüdüsel olarak tek başımıza kendi gerçekliğimizin ham bilgisinin arayışına radikal bir ritimde başlıyoruz: Jüpiter gezegenin Koç burcuna giriş anının haritasına baktığımızda İstanbul iline göre (02.22) Kova (Saka) burcunun yükseldiğini ve Jüpiter gezegeninin Boğa burcundaki Uranüs gezegeni ile yarım kare (45°) açı dinamiği var ettiğini görüyoruz bu bağlamda baskılanan bir enerjinin aniden açığa çıkmasını çok hızlı genişleyerek, dinamik bir ritimde yayılımını deneyimlememiz söz konusu olabilir. Toplumsal olarak genel geçerliliği kabul görmüş inanç kalıplarından özgürleşmek adına güçlü itlimler hissedebilir, kendi gerçekliğimizi okumak adına sıra dışı bir yola cesaretle, sezgisel bilişimizin ışığında baş koyabiliriz. Bu yolculukta içimizdeki ilahi gücün ışığında en sert doğal madde olan elması fark etmemiz ve elmasımızı pırlanta formuna dönüştürürken seçeceğimiz kesim türü, öz ışığımızı nasıl yansıttığımızın belirleyicisi olacaktır (nokta-gül-oval-yuvarlak-parlak kesim?) hatırlayalım ki dürüst olmak elmasın parlaklığını arttırır.
Çapkın Zeus yepyeni bir maceraya başlamaya hazır peki siz ateş çemberine ilk adımınızı atmaya hazır mısınız?
 

“Eğer biri senin sağ yanağına tokat atarsa, ona diğer yanağını da çevir.”
                                                Hz. İsa

 Haftanın başlangıç günü (9 Mayıs Pazartesi): Işıkların (Güneş ve Ay) Cha Cha Cha! Keyifli dans gösterisi ile yeni haftamıza dört dörtlük heybetli bir giriş gerçekleştiriyoruz. Günün ilk saatlerinde (03.22 civarı) Aslan burcunda tezahür eden ilk dördün Ay fazı (Ay-Güneş kare açısı)ile hedeflerimiz doğrultusunda her şeye “0” dan başlamak, güçlü, sağlam temeller atmak üzere girişimde bulunma ihtiyacı, içsel bir çağrı, duyumsuyor olabiliriz ancak yarın geri hareketini başlatacak Merkür gezegeninin bugün durağan pozisyonda olduğunu da göz önünde bulundurmamız faydalı olabilir. 

Boğa burcunda yücelim asaletinde olan Ay, Pazartesi günü boyunca Aslan burcunun üçüncü dekanında (Mars gezegeninin yönetiminde), kendinden emin bir ritimde cesur adımlarla bir kahraman edasıyla öz sevgiyle ışığını büyütürken, Aslan burcunun yöneticisi Güneş ise ‘Baharın Güneşi’nin simgesi, öz misyonumuzun ve öz değer bilincimizin sembolü Boğa burcunun verimli topraklarında ışığı ile öz hedeflerimizi aydınlatırken ışıkların arasındaki karşılıklı etkileşim (yücelim-yönetici asaleti); zihnimiz ‘şimdi ve burada’ ya çapa attığında öz olarak nelerden memnuniyet duyumsadığımızı farkında olmamızı işaret ediyor. 

Boğa ve Aslan burçları arasında antisya bağı vardır; içsel ışığımızın parlaklığının izinde cömert, eğlenceli, keyifli bir ritimde hayat yolculuğunda kendimize doğru cesaretle, öz sevgiyle yol alırken   eş zamanlı olarak güven, huzur ve istikrar duyumsadığımızda kendimizle bir ömür boyu sürecek yaratıcı ve tutkulu bir ilişki bağı var edebiliriz. Bu bağlamda bugün; isteklerimiz ile ihtiyaçlarımız arasındaki dengeyi bulmamız için alışkanlık döngümüzün aynasına cesaretle bakarak, yaşam döngümüzde nerede ve nasıl görünme ihtiyacı duyumsadığımıza dokunarak güçlü bir farkındalık yaratabiliriz. Ay, Güneş ile uzlaşı arayışının ardından hemen Satürn’ün karşısına çıkıyor (Ay-Satürn karşıt açısı) ve kendi sahnemizde henüz aydınlatmadığımız alanlar, gölgelerimizi, farkında olmamız, temel ihtiyaçlarımıza ilişkin duyumsadığımız korkularımız ile yüzleşmemiz adına güzel bir alan açtıktan sonra 15.38’den itibaren ışıkları birbirine aktarma işlevine mola vererek, dinlenmeye çekiliyor. Bu süreçte bizler de gerçek hislerimizi keşfetmek adına kendimize biraz mola vererek bilinçli dinlenme uygulamalarından fayda sağlayabiliriz. 

Haftanın ikinci gününde (10 Mayıs Salı): “sessizlik orucu” tutmak faydalı olabilir. Ay, ilk dördün fazında marifetli, mükemmeliyetçi Başak burcunun değişken topraklarında soğuk ve kuru atmosferinde ışığını titizlikle emek emek büyütürken, aklımızdan süzülen düşünceleri, kelime formuna dönüştürme sürecinde ince eleyip sık dokumamız, gerçek öz anlayışın güçlü bir gözlem gücünden tezahür edeceğini hatırlamamız işlevsel olabilir. 

“Zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş.”
Namık Kemal

Zihnimiz mi aklımıza, aklımız mı zihnimize hizmet ediyor? Ay’ın dispozitörü Merkür gezegeni bugün İkizler burcundaki geri hareketine başlıyor. Sağduyulu ve serinkanlı olmaya özen göstermek sağlıklı olma halimizi destekleyecektir. Ay yöneticisi ile uzlaşı arayışında (Ay-Merkür karesi) iken mantıklı ve nesnel olmak pek kolay olmayabilir. Rasyonel aklımız ile duygusal süreçlerimizi dengelemek için duyumsadığımız içsel mücadelede odağımız dağınık olabilir bu bağlamda konsantrasyon becerilerimizi keskinleştirmek için nefes tekniklerinden (Chandra Bhedana Pranayama ve Bhastrika Pranayama; nefes tekniklerini uygulamanızı önerebilirim) ve mantraları entegre ettiğimiz meditasyon süreçlerini uygulamayı seçebiliriz. Bugün, bilinçdışı ile bilincin arasındaki sarmal dokunun genliğini ışıyan Merkür gezegeninin geri harekete başlaması (bu konu hakkında detaylı açıklama yazının baş bölümünde yer almaktadır) ile iç sesimizi dinlemeye yönelmek, hayatı deneyimlemek üzere kullandığımız bir araç olan; bedenimize odağımızı yönelterek duyumsadıklarımızı yazmak, resmetmek: beden günlüğü tutmaya başlamak adına verimli bir zaman kalitesi olabilir.

Haftanın ortasına vardığımızda (11 Mayıs Çarşamba): Spare Aude ! Çarşamba günü henüz Ay yerini Güneş’ devretmemişken Zeus, Koç burcunun ateş çemberine şimşeklerini fırlatmaya başlıyor ve içimizdeki süper kahraman bilinci uyanışa geçiyor… (02.22/ İstanbul iline göre) (Jüpiter gezegeninin Koç burcu transiti hakkında detayları yazının baş bölümünde okumayı seçebilirsiniz). Hissetme fonksiyonumuz Ay (ilk dördün fazında), 10 parmağında 10 marifet olan, sorumluluk bilincinin ışığında pratik ve verimliği ön planda tutarak hizmet sunan Başak burcunun çalışkan doğasında etkin bir ritimde ışığını büyütüyor. Jüpiter gezegeninin Koç burcunun inovatif doğasına adım atarken kozmik şakacı Uranüs ile kurduğu 45 derecelik açının akabinde Ay da şafak ile birlikle Uranüs gezegenine lütufkar bir tonda dokunuyor (Ay-Uranüs üçgen açısı); geçmişten bütünü ile özgürleşerek yeni bir gelecek yaratma yönünde iştahımız kabarıyor. Bu hususta Merkür’ün geri hareketini sürdürüyor olması da geçmişin izlerini aklımızdan damıtmamıza yardımcı olmakta. Ay, Balık burcunda konumlanan Mars gezegeninin karşısına geldiğinde (Ay-Mars karşıt açısı): özgür irademizi test edebilecek akışlar söz konusu olabilir, etik ve ahlaki değerlerimizi gözeterek eylemde olmak anlamlı olabilir. Akşama doğru toprak elementinin dingin ve melankolik enerjisinden ilham alabileceğiz bir atmosferde ışıkların (Ay-Güneş) Tango dansını izlemeye davetliyiz!

 Haftanın en lütufkar gününde (12 Mayıs Perşembe): hissetme fonksiyonumuz Ay, Çarşamba gecesi (23.22) Neptün ile karşıt açıcını kesinleştirdikten sonra, ‘Hayal kırıklıkları olmasa yaşamın ne anlamı olabilir ki?’ Sorusu üzerine şafağın ilk ışıklarında (06.59) Hades (Plüton gezegeni) ile koyu bir sohbete girişiyor ve duygularının filizlendiği köklere öz-eleştiri gerçekleştirerek “hayır” kelimesinin dönüşümsel gücünün farkındalığını yeniden akıl süzgecinden geçirmek üzere (Ay-Plüton üçgen açısı) biraz mola diyor! 06.59-09.34 zaman aralığında Başak burcunun verimli topraklarında boşlukta alçakgönüllü bir ritimde büyüyen Ay’ın ışığı ile zihnimizi terbiye etmeye emek vermek üzere meditasyon (meditasyon süreçlerimizi mudra ve mantra’lar eşliğinde derinleştirmeyi araştırabiliriz) ve derin dinlenme uygulamalarından fayda damıtabiliriz. 

09.34’ten itibaren Ay (büyüyen ay fazında), ilişkilerin aynası Terazi burcunun ılımlı, güzel, hoş, adaletli, barışçıl doğasından bir tatlı huzur almaya gelmiştik ki tam karşımızda Zeus’u görüyoruz (Ay-Jüpiter karşıt açısı). Yaklaşan 16 Mayıs Ay tutulmasının dinamiğini de yoğun bir ritimde duyumsadığımızı göz önünde bulundurduğumuzda içsel olarak boşluk, engellenme hissiyatı neticesinde zihnimizde var ettiğimiz tereddütlerimizi eylemsel olarak abartmamıza meyil verebilir, dürtüsel bir ritim davranışlarımıza form kazandırabilir. İçgüdüsel hassasiyetlerimizle yeniden bağ kurmayı Ay’ın Merkür gezegenine lütufkar dokunuşu ile gerçekleştirebiliriz (Ay-Merkür üçgen açısı). Bu süreçte Merkür’ün geri harekette olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda yazı yazmak, aklımızdaki tasarımları semboller kanalı ile kâğıda yansıtmak işlevsel olabilir. 

“Yazmak, kalbin nefes alıp verişini kâğıda dökmektir.”
                                                         William Wordsworth

 Haftanın en güzel gününde (13 Mayıs Cuma): Zamanın bir döngüsünde imzaladığımız sözleşmelerinin gerekliliklerini gerçekleştirme vakti!

Güneş, Boğa burcunda kuzey ay düğümü ile birleşiyor, dispozitörü Venüs gezegeni ise Koç burcunda Kiron ile birleşim halinde, Terazi burcundaki Ay’ın ışığı ile karşı karşıya (Ay karşıt açı Venüs-Kiron birleşimi). Terazi burcunun doğası bizlere farklı ve birbirine zıt gibi görünen her şeyin özünün aynı olduğunun altını çizer. Karşıtlıklar en nihayetinde aynı noktada birleşmemiz için var olur. Bedenimiz nasıl hayatı deneyimlememiz için bir araç ise ilişkiler de kendi gerçekliğimizi deneyimlememiz için birer araçtır bu bağlamda ilişki dinamiklerimizde yara duyumsadığımızda kendimizi diğer varlıktan ayrı olduğumuzu zannederiz, işte bugün bu dinamiği Terazi burcunda ışığını büyüten Ay, karşıtlıkların birer yanılsamadan ibaret olduğunu bizlere gösterirken, bir diğerine merhametin kökünün kendimize duyduğumuz şefkatten filizlendiğinin altını çiziyor.

İlişkilerimizde denge halini deneyimlemek için öncelikle kendi içimizdeki doğamızla barışmayı, kendimize iyi bir dinleyici olmayı, her şeydeki öz sevgiyi görebilmemiz için öncelikle kendimizi koşulsuzca sevmeyi hatırlayalım.

Ay, Satürn gezegenine lütufkar bir tonda dokunmaya doğru yol alırken, kendimiz ile nasıl bir iş birliği dinamiği var ettiğimizi, kendi elimizi nasıl tuttuğumuzu, kendi varoluş dinamiklerimizin sınırlarını nasıl inşa ettiğimizi gözlemleyebileceğimiz anlayışlı bir gündeyiz.

“Sadece niyet edin ve yolunuza devam edin, kader niyete aşıktır. Çektiğin zahmet bir gün rahmet olur.”
                                                                 Şems-i Tebrizi  

Hafta sonu, kendimizle yeniden sevişmeyi hatırlıyoruz!  

Hava elementinin entelektüel rüzgarlarının paylaşıma açık, iş birliğini destekleyen şeffaf, objektif zemininden, kim olduğumuza ilişkin hatıralarımız ile kim olabileceğimize ilişkin potansiyelimizi vurgulayan su elementinin derinliklerine sezgisel bilincimizin ışığında derin bir dalış gerçekleştiriyoruz. 

Hafta sonunun dörtte birlik bölümünde Ay Terazi burcunda yol alıyor (Cumartesi öğle saatlerine değin) ardından Akrep burcunun gizemli sularına derin bir dalış gerçekleştiriyor. Mantığın yerini sezgisel bilincimizin ışığı alıyor ve sessizliğin sesi bizi çağırıyor!...

Haftanın altıncı günü (14 Mayıs Cumartesi): hissetme fonksiyonumuz Ay (büyüyen ay fazında), bir diğerini ikna etme sürecinde öncü olan Terazi burcunun uyumlu doğasında biz bilinci ile ışığını büyütürken henüz şafak sökmeden ilk olarak Satürn gezegenine lütufkar bir tonda dokunduktan (Ay-Satürn üçgen açısı /04.54) sonra bir diplomat misyonu ile Plüton gezegeni ile uzlaşı arayışında (Ay-Plüton kare açısı). Günün akışında güçlü bir tamamlanmaya doğru evrildiğimizi hissedebiliriz (16 Mayıs Pazartesi Tam Ay Tutulması), bırakmamız gerekenleri, artık miladı dolmuş, son kullanma tarihi geçmiş ve halen davranışlarımıza yön vermeye devam eden zihinsel mantralarımızdan özgürleşme zamanı! Günün akışını dingin bir ritimde deneyimlemek için yoga uygulamaları (özellikle Vinyasa Yoga) işlevsel olabilir. Ay, 11.07-13.33 zaman aralığında gezegenlerin ışıklarını birbirine aktarma işlevine mola veriyor ve biraz Terazi burcunun huzurlu, barışçıl doğasına kendisini uyumla dalgalanmaya bırakıyor. Bizler de bu süreci enerjimizi bütünü ile kendi derinliklerimize yönlendirerek yaratıcı dinlemenin ve dinlenmenin ön planda olduğu uygulamalar gerçekleştirebiliriz. Örneğin; mandala çizebiliriz, dolunayın yoğun enerjisini duyumsarken arınma mandalası çizmek anlamlı olabilir. Derin dinlenme (yoga nidra) ve meditasyon uygulamaları gerçekleştirebiliriz. 13:33’ten itibaren Ay’ın, Akrep burcunun derin ve gizemli sularında tutkuyla kulaç atmaya başlaması ile sezgilerimizin güçlü rehberliğinin ışığında okyanustaki derin girdaba doğru yenileyici bir ritimde ilerliyoruz. 

Haftanın son günü (15 Mayıs Pazar): Ay, Akrep burcunun dönüşümsel doğasında tutkulu bir ritimde ışığını büyütürken, duygusal boyutta bağımsızlık ihtiyacımızı yoğun bir tonda duyumsuyoruz (Ay-Uranüs karşıt açısı) eş zamanlı olarak kendi geleceğimize öz’e güvenle yön vermemizin önüne inşa ettiğimiz barikata toslayabiliriz (Güneş-Satürn kare açısı). Günün akışında zamanın döngüsünün de bir vergisi olabileceğini hissedebilir, kendimizden dahi gizlemeyi seçtiğimiz ve bilinçdışımızın en kuytu köşelerine süpürdüğümüz sırlarımız aniden bilinç yüzeyinde dirilebilirler. Günün akışında, ruhumuzun derinliğini, biricik ışığımızın eşsizliğini, benliğimizin önemini takdir ederek kendimizi onurlandırmayı hatırlayalım!

Yarın sabah güçlü bir Ay Tutulması (16 Mayıs Pazartesi/07:14) ile haftayı selamlayacağız bugün tüm enerjimizi kendimize konsantre ederek dinlenmeye ve iç sesimizi dinlemeye özen göstermemiz işlevsel olacaktır.

“Dallar ve kökler yer değiştirecek, bu yenilik bir mucize olarak düşünülecek.”*
                              - Merlin’in Kehaneti -

 Işık Olsun!

 
*Ingerman., S. &Wesselman., H. (2015). Ruhsal Dünyaya Uyanış., sy.:281., Bilyay Yay., İst.

Özge Genlik - Mistikalem