AFFET—DiNLE—SEV—ŞÜKRET

"Değişmeyen tek şey; değişimin kendisidir.” Herakleitos

Sevgili okurlar,

2025 yılının 2. ayının son günü (28 Şubat/03.44), zodyak çemberinin son burcu, hiçlikten beslenen Balık’ın evrensel sevgi okyanusunda Tanrıların Tanrısı Zeus’un şimşeklerinin aydınlattığı derin ve gizemli sularda Ay biricik aşkı Güneş ile sevgiyle birleşiyor. Kim olduğumuza değin hatıralarımızla, kim olabileceğimize ilişkin potansiyelimizi nitelendiren su elementinin değişken ve dişil niteliğindeki Balık burcunun ilk dekanında (dekan yöneticisi: Satürn), iletişim sihirbazı; İkizler burcu dodekatemoriasında tezahür eden Yeniay ın sonuçlarıyla 28 Ağustos 2026 tarihinde tezahür eden Balık burcundaki dolunay sürecinde yüzleşiyoruz.

KAPILDIM GİDİYORUM BAHTIMIN RÜZGARINA…

Değerli okurlar; oldukça değişik, hızlı, şaşırtıcı ve yenileyici bir zamanın kalitesini deneyimlenmekteyiz. Yılın 3. ayında (Mart ayı) gerçekleşecek olan tutulmalar ( 14 Mart Başak burcunda Ay Tutulması & 29 Mart Koç burcunda Güneş Tutulması) yaşam döngümüzün akış ritmini hızlandırmışken Balık burcunun gizemli, yaratıcı, spiritüel coğrafyasında şimdi gerçekleşen bu doğum süreci bizlerin hayal gücünü dansa davet ederek kendimizden kendimize inşa ettiğimiz ilişki dinamiklerimizi enine boyuna ölçüp biçerek değerlendirebileceğimiz bir sürece işaret ediyor. Özellikle rahimde deneyimlediğimiz sürecin beden hafızamızda yazdığı olumlu olmayan izleri şifalandırmak adına çok güzel bir süreçteyiz (Yeniay’ın ışığı Yengeç burcundaki Mars gezegeniyle üçgen açı dinamiğine doğru ilerliyor).

Dünya genelinde Mart ayı, doğum psikolojisi ayı olarak kutlanırken, yaşam boyu sağlıklı olma halimizin & evrenle olan ilişki dinamiğimizin temellerinin rahimdeki sözsüz iletişim süreçleriyle nasıl şekillendiğini keşfetmek isterseniz belki ilginizi çeken farklı bilgilerle buluşabilirsiniz:

https://birthpsychology.kit.com/1c7ae1de8e

Yeniay’ın doğum anında bir dünya vatandaşı olma bilincini ışıyan, ateş elementinin değişken ve eril niteliğindeki Yay burcunun yükseliyor olması ve eş zamanlı olarak hem Balık burcunda doğan Yeniay’ın dispozitörü (yönetici gezegeni) hem de Yay burcunun yönetici gezegeni Jüpiter ve  Yeniay’ın ışığı Jüpiter gezegeniyle kare açı dinamiğinde iken tüm bu dinamiklere ilave olarak Jüpiter gezegeninin Yeniay’ın dodekatemoriası; İkizler burcunda konumlandığını görmekteyiz bu bağlamda  Zeus bize şöyle sesleniyor: “Affet- Dinle-Sev-Şükret”.

Yeniay sürecinde geçmiş ve eş zamanlı olarak geleceğimizle barış sağlayarak iç sesimizi gölgeleyen bizleri öz doğamıza uygun bir tabiat ritminde yaşamaktan alıkoyan her şeyden özgürleşmek ve ölümlü-ölümsüz doğamız arasındaki dengeyi inşa etmek adına motivasyonumuz artıyor. Keşif odaklı bir bilinçle henüz bilinçli doğamızda aydınlanmamış yeni yollara doğru yürüme hevesimizi duyumsuyoruz.

Bu süreçte  yoga yolunda kendimize dürüstçe daha geniş bir açıdan bakarak kendigenliğimize ilişkin öz bilgilerin ışımasına destek olabiliriz. Hikaye kaleme alarak iç sesimizle derin bir bağ kurabilir , hikayeler anlatarak sesin iyileştirici gücünden faydalanabiliriz.

İnsanoğlunun öz besin kaynağı; meditasyon süreçlerinde derinleşmek, meditasyon süreçlerimize mudra ve mantra uygulamalarını da entegre etmemiz işlevsel olabilir. Mevcut süreçte içimizdeki sonsuz yaratıcı potansiyelin uyanışını tetikleyici: “sa re sa sa” mantrasıyla çalışılabilir.

Dış bilgilerden ziyade iç sesimizin ritmiyle uyumlanmak, sezgilerimizin izini sürmek, rüyalarımızı dikkate almamız ve mantığımızla duygularımız arasında kaldığımızda kalbimizin özgün melodisinin rehberliğinde eylemde olmamız faydalı olabilir. Böylece bahtımızın rüzgarına katılıp gitmek yerine rüzgarın ritmiyle uyumlu bir akışta yelkenlerimize yön verebiliriz, değil mi?

Işık Olsun 💫