Ferda Ercan Uyulan Ferda Ercan UyulanOkültizm ve Enerji

Asalak Formlar Alanı ve Kara Büyüye karışmanın kader planı üzerindeki etkisi

03 Kasım 2024 Pazar
Asalak Formlar Alanı ve Kara Büyüye karışmanın kader planı üzerindeki etkisi
Asalak Formlar Alanı ve Kara Büyüye karışmanın kader planı üzerindeki etkisi

QUIJA BOARD, CADI TAHTASI. ASALAK FORMLAR ALANI VE KARA BÜYÜ'YE KARIŞMANIN KADER PLANI ÜZERİNE ETKİSİ.

Kehanet yöntemleri arasında yer alan viya tahtası vi-ci board veya diğer adı ile cadı tahtası hakkında, bilgi ve uyarılarla, kara büyüye karışmanın kader planı üzerindeki etkisi konusunu inceleyelim.

Cadı tahtası, bilindiği gibi, ruh çağırma, kehanet veya merak nedeni ile bazen de eğlence olsun diye sorular sormak için kullanılan bir düzenek ve iki ayrı parçadan oluşuyor. Yazıların sıralandığı bir zemin ve hareket eden merceğe benzeyen, ortası delik diğer nesne.
Yurdumuzda da, son günlerde satışı artan bu düzenek, internette çeşitli yerli alışveriş sitelerinde bulunmaktadır. En az iki kişinin el teması ile sürüklenen mercek benzeri nesne, hangi harf ve rakam üzerine gidiyorsa, bunları birleştirip, bu otomatik yazıyı okuyarak, görünmez varlıklarla iletişim kurulduğuna ve gizemli mesajlar alınacağına inanılmaktadır.

Cadı tahtasının tarihçesine bakarsak; en eski viya tahtası, milattan sonra 550 yılına aittir. 13. Yüzyılda kullanımı çoğalmıştır. Viktorya zamanında ve 19. yüzyıl ortalarında gelişen ruhçuluk hareketi sırasında plançete popülerdi. Planchette adlı bir Fransız ruhbilimcisi tarafından 1886 yılında yoğun satılmaya başlanan düzeneğin, o zamanki yaygın adı plançete idi. Medyumluk yapan Fox kızkardeşler ve Allan Kardec de bunlarla çalışmaktaydı. Piskoposlar ise, 1853 yılında karşı bildirimde bulunuyordu. 1868 yıllarında Amerika da binlerce kişi için konuşan tahta reklamı ile, üretim ve satış yapıldığı bilinmektedir. 1940 yılında, Chicago'da mistik tahta adı ile satılmaktaydı.
Böylece, ölmüşlerin, yaşayanlarla iletişim kurmasına olanak sağladığı düşünülen okült bir fenomen aracı oluyor, zaman zaman da bir salon oyunu haline geliyordu. Bu biçimde hazırlanmış benzer bir düzenek, MS. 1100 yıllarında Çin'de Song hanedanı tarafından, kendi gizem okulunda kullanılmış bir yöntemdi. Ying hanedanı bu objeyi özel nedenlerle yasaklamış ve insanı şeytana dönüştürdüğü
söylencelerinin yayıldığı kayıtlara geçmişti.

Tahta etrafındaki tarafsız bilimsel araştırmalara göre de, bir şekilde bilinç aniden bölünmekte ve kişilerin, normal bilişsel ya da motor işlevlerinin bazı yönlerden kesintiye uğradığı tespit
edilmekteydi. Bu otomat haline dönüşmeye uymaktaydı ve kimi zaman kendiliğinden hipnoz, hatta obsessif bozukluk benzeri sonuçları bulunabilirdi. Carl Jung, bilincin sözde birliğinin bir yanılsama olabileceğini söylerken, kişinin bölünmüş bilinç
gibi, hipnoz esnasında farklı bileşenlere bölünebileceği psikolojik duruma değinmiştir. Kehanet yöntemleri bilinç seviyemizi farklı titreştirir. Kimileri, bu çalışmaların ileri safhalarına; dostlar,
üstadlar, rehberler, yarenlerle görüşme aşaması diyebilir. Ama, kendi celsesini kurarak, fincan ile, plançete ile ruh çağırma düzeneği hazırlayarak, sistemli sohbetlerle, her şeyi sorabileceğini
düşünenler, yanlış bir enerjiye kapı açabilirler.

Trans esnasında girilebilecek kayıtların, hangi katlara ve enerjilere bağlı olduğunu tespit edecek sembollerin, medyum tarafından çözümlenmesi, onun ehil olması veya küçük yaştan itibaren bu
anlamda seçkin olmasına bağlıdır.

Bazen kendi seçimi olan koruyucu bir sembolü, astral planda imgeleme gücü ile yanına alan bir medyum, böyle de ilerleyebilir. Yüksek planlardan, insanlık yararına bilgi almaya, kayıtlar
koridoruna uzanmaya çalışan veya elementallerin formları ile işbirliği yapabilen medyumları ayrı tutarsak; tehlikesi iyi bilinen Viya Tahtası ya da, fincan -harf-rakam kullanarak, medyumluk
yapmaya çalışan amatörlerin, şu uyarıları dikkate almaları gerekir.
Ruh çağırmayı deneyenler, bilinçsiz iletişim merakının zararlı sonuçlarını yaşayıp, paylaşmışlardır.

Astral alemdeki enerjiler, sözde insan ruhu çağırmakta ısrarcı olanlara, eğer yeterince korunması yoksa, kötü tecrübeler yaşatabilir.

Öyle ki, bağlı olduğu inanç sistemine ait destek koruyucuları güçlendirmeleri şarttır. Ayrıca üzerlerinde, özel hazırlanmış tılsım, muska gibi bir güç nesnesi olmadığında, psişe de, baskıya açık
hale gelebilir. Varlık celseyi idare etmeye kalkarsa, zaten obsesyon tehlikesi başgösterir ve medyum bunu hemen anlayabilmelidir.

İlk olarak, koruyucu güç nesnesi, psikolojik bir korumadır, bir güç alanı kurabileceğini de düşünebiliriz. Bu güç alanı; varlığın kendi güç alanı olan -Perisperi-sini uzaklaştırmaya ve o oluşumun medyumu sarmasına engel olabilir.

Bazen medyum; onun gösterdiği yerde ve yönlendirdiği konumdaki ara bir boyuta, belli bir süre için astral anlamda ve ürkütücü biçimde intikal etmek durumunda kalabilmektedir.

Aleister Crowley, viya tahtası üzerindeki çalışmaları ardından şu karara varmıştı: Bir mektubunda, ''tüm işlemi, kutsanmış bir daire içinde gerçekleştirmek önemli'' diyordu.

Böylece, istenmeyen varlıklar müdahil olamayacak ve istediğiniz tekil varlığın o alana girmesi için de, ona uygun bir çağrıda bulunmanız gerekecekti.

Kart açıp, sık fal bakan insanlar; önce istek gerçekleşmesine, sonra zayıf obsesyona maruz kalırlar. İstek gerçekleşmesi ilginçtir. Örneğin birine kızarsınız, anında ufak bir kaza yaşar. Kendinizde gizli
güçler olduğuna inanmaya başlarsınız. Bunlar bir yemi yutmak gibidir.

Bir viya board, katalizör olarak, üzerinde rakam ve harflerin bulunması ile odak noktası yaratma amaçlıdır. Vatikan'ın web sitesinde hakkında ciddi uyarılarda bulunduğu araçtır.

2001 yılında New Mexico'da şeytani araçlar olarak görülen tahtaları yakan gruplar olmuş, 2005 yılında Katolik piskoposlar, cematlerine toplu açıklama ve uyarıda bulunmuştur. Evanjelist meclisleri yine bu panoları bir inanç ihlal aracı olarak tanımlamış, tüm bu ikazlar, cadı tahtası hakkındaki merakı körüklemeye devam etmiştir.

Birçok kaza, yangın, istenmeyen psişik baskı gibi olaylar hep bu tahta çevresinde yoğunlaşmış ve hepsi kayıtlara geçmiştir, çünkü bilinçsiz olan çoğu genç, bunu eğlence için kullanmışlardır.
Bu türden çağırma işlemlerinin ardından, depresyon, halsizlik, kulak çınlaması, ses duyma, ruhsal huzursuzluklar kaçınılmazdır. Hakkında sayısız intihar, ani körlük, demon hışmına uğrama, ölüm, hatta cinayet işleme olayları rapor edilmiştir. 1973 yapımı Exorcist korku filminde genç kız Regan viya tahtası kullanarak Kaptan Howdy adlı varlıkla temas kuruyor, sonradan güçlü bir İblis tarafından ele geçiriliyordu.

Bir iletişim isteği, bir soru sorma düşüncesi ile, korunmasız çağrı yapmaya yönelmek, tasallut altına girmeyi göze almaktır. Eğer depresif, stresli, üzgün iseniz, cadı tahtasını, asla kullanmayın, ayrıca,
soru ve sorunları olan bir başkasına bunu kullanması için vermek de yanlıştır.

Böylesi varlık formları, ölmüş ve öte alemden haber verebilecek insan ruhlarından değildirler! Size harfleri sıra ile tersten okuturlarsa; yani buna bir kere başlanmışsa, Z, Y, V gibi tersten
okunma hızla devam ediyorsa, hemen bırakın, buna kesinlikle izin vermeyin.
Çünkü o varlığın ilk niyeti, A harfine tersten başa gelince, iletişim ve mesaj unsurunun tüm harflerini kontrol ettiğini göstererek, odada bulunduğunu belirtmesidir.
Harfleri gösteren el altındaki parçanın sıra ile 4 köşeye yönlendirilmesi, onun size temas etmesidir.

Bir posesyon ele geçirilmedir, daima fark ettirmeden ilerleyecek, sizi onunla ilişkide tutup, hakimiyetinizi kendisine bağlamaya çalışacaktır. Bu bir enerji türüdür.

Genellikle, konulara inançsız olup, Quija Board'u bir biçimde denemek isteyene musallat olurlar.

Plançete, art arda 8 rakamı çizerse, kötücül bir kontroldedir. Lanetli yerler, pis mekanlar, mezarlıklar, kötü ölümler olmuş yerlerde bu tahta asla açılmaz. Viya tahtası mutlaka bağımlılık yapar, yok etmeye çalışanların onu kesinlikle yakmaması gerekir.

İrtibat kuranların; ''Ölüm zamanım ne zaman?'' sorusunu sorması, yapılacak en kötü şeylerdendir.

Tecrübe ile, yaşanmış, aktarılmış olaylarla zararı onay görmüştür, bunu tahtaya soranlar, önce panik atağa, sonra ölüm korkusuna kapılırlar, kazalarla gelebilecek ölümcül tehlikelerle karşılaşmaları kaçınılmazdır.

Quija Board, veya Plançete en tehlikeli obsesyon ve paranormal aktivite yaratan araçlardan biri. Ruhlarla konuşmaya aracılık ettiği zannedilen bir düzen. Ne var ki, farklı frekanslarla titreşen boyutların kasırgasında, çeşitli bilinç seviyeleri, değişik enerjetik yapılarla belli, kısa aralıklı sürelerde dalgalanır.
Bunlar, bir medyumun veya denemeye cesaret eden bir meraklının psişik enerjisi ile senkronize olmaya eğilimlidir ve bu asalak enerji formları, sorularına yanıt almaya kalkışan kişileri ruhsal posesyona sürükleyebilirler. Diğer boyut varlıklarından, genel adı Cin olanların ya da Demon türünde yaratımların cezbedilmesi ise, ayrı ve spesifik olguları uyandırır. Onlar daha farklı boyutlarda yer alırlar.

Fizik bilimi, çok katlı boyut sistemlerini ve bizce paranormal olarak nitelendirilen her bir olayın niteliğini uzay zamanın katlı yapısını kuantum fiziği ve teorik fizik sayesinde açıklar.
Yayınlanan çeşitli frekanslarla ilgi sağlayacak bir eyleme dahil olunduğunda ve ''bu yayınlanan frekanslar nedir?'' denildiğinde; insanların topundan çıkan tüm imajinatif kreasyonların ve
günahlar olarak vasıflandırılan çeşitli enerji çıkışlarının, daima belli merkezlerde toplandığını düşünün. Asla hiçbir enerji, sınıflandığı derecelerden ayrılmamakta ve boşa gitmemektedir.
Bu alanlara giriş için uygulanan yöntemler ise, bilmeden bazı olguları harekete geçirecek negatif gücü ortaya çıkarmaktadır.

Hiç bir korkusu ve dini inancı bulunmayan birinin, deneme amaçlı veya merakla bir ruh çağırma aracı kullandığını varsayalım. Mutlaka astral katlardan birine yığılmış düşünce formları ile senkronizasyon kuracaktır. Bunu sürdürmeye devam ederse, eli boş dönmez.
Yani asalak formlar ve Tibet ruhçuluğunda dahi adı konulmuş düşünsel kreasyonlar, adeta incecik bir perdenin arkasında iletişime hazır beklemektedir.
Kelt Rune falcıları bile, kahin harflere günde tek bir soru sormayı önermişlerdir. Bilinç enerjisi sürekli çeşitli frekansları deneyimliyor, bunlar yayınlanıyor, çünkü birçok kaynak var. Bilinmeyene ısrarla soru sorma, iletişim kurma arzusu gibi gönüllü bir senkronize olma hali ise, bir anlamda; asırlardır üst üste yığılan, düşünsel ve eylemsel oluşların, asalak dönüşüm formlarına kapıları açmak sayılır.

Eski italya başbakanı Romano Prodi, 1978 yılında bologna üniversitesi profesörleri ile bir aile toplantısında vakit geçirme amaçlı sözde bir cadı tahtası deneme seansına katılıyor ve bir varlığın, o yıl kaçırılan italya başbakanı Aldo Moro'nun tutulduğu sokağın adını hecelediğini yeminli olarak iddia ediyordu. O günlerde herkes Aldo Moro'dan başka bir şeyden bahsetmediği için, ruhlara başkanın nerede esir tutulduğunu sormayı düşünmüşlerdi. Büyük bir kağıda harfler ve sayılar yazıldı. Daha sonra sırayla işaret parmaklarını devrilmiş bir fincana yerleştirdiler. Moro'nun hayatta olup olmadığı ve nerede olduğu sorulduğunda, şu kelimeler oluştu: Viterbo, Bolsena ve Gradoli. İki hafta sonra Roma'da, polis, yanlışlıkla Via Fani katliamının organizatörü ve Aldo Moro'nun gardiyanlarından biri olan Mario Moretti'nin yaşadığı daireyi keşfetti. Saklandığı yerden, son kez birkaç saat önce ayrılmıştı. Saklanma yeri Via Gradoli'de, Viterbo'ya giden yol üzerinde bulunuyordu. Olayı tuhaf bir tesadüf olarak da nitelendirenler olmuştur.

İslamiyet'te ve Hristiyanlık 'ta ruhtan gaibden haber almaya çalışmak, kötü fikirlerle yozlaşmaktır ve bir tür zayıflama ve ele geçirilme başlangıcı olarak tanımlanır.
"İnsanlar inançlarını saptırdıklarında, kibirle, güç ve otorite kurma odaklı bir fal ve kehanet istencine kapıldıklarında gizli ilimlere şuursuzca yöneldiklerinde, meleklerle, demonlarla iletişim
kurulabileceğini, bunu sağlayabileceklerini düşündüklerinde, ilkel büyüler ile bir şeyleri yoluna getirebilecek erki, kazanç olarak gördüklerinde, alacakaranlığın yol ayrımı önünde durmaktadırlar.

Doğaüstü olayları araştıran Vatikan görevlileri ve Exorcistler, şeytani faaliyetlerle ilgili en kötü vakaların yüzde 90'ının Ouija tahtasının kullanımıyla bağlantılı olduğunu söylemektedirler. Dini Demonoloji, demonyak posesyon ve Şeytan Çıkarma konusunda, ''Peritus'' olan, yani Katolik Kilisesi tarafından karara bağlanmış uzmanların, raporları son derece çarpıcı gerçekleri içermektedir.

Cadı tahtası veya benzeri düzenekler gibi ruh iletişim cihazlarını kullanmak, bilinmeyen bir enerji türünün bedeni kısmen ele geçirmesine izin vermeyi sağlamaktadır.
Ruh iletişimiyle ilgili sorunlar sadece viya tahtalarına özgü değildir; sorun, büyüsel işlerle uğraşırken rastgele bir ilişki kurmaya davet etme eylemi haline dönüşebilir.
Örneğin Türk Halk inançlarımızda da yer alan ve bebeklerini sürekli düşüren, doğum yapınca bebeği yaşamayan, hatta birkaç doğum sonrası 3 aylık kadar bebeklerini ardarda kaybeden kadınlara, ''ümmü sübyan'' denilen bir ifritin dadandığı ve bunun da, sıklıkla aile tarafından ardıl biçimde bir yanlış eylem sonucunda başa geldiği düşünülür. Bu bir musallattır. Ama lohusaların kabusu 'al karısı' ile karıştırılmasın. Ümmü sübyan ya da sübyanlı denilen vakada, önlem için bebek, muska korumasına alınır. Bazı kişiler bebek tekrar diğer kardeşleri gibi ölmesin diye, deve veya koç kurban ederler, hatta; ''bu çocuğu satıyorum, alan var mı?'' diye seslenerek, kapı önünde, yakın çevreleri ile anlaşmalı bir satış töreni gerçekleştirilip, kötü gücü kandırma yoluna gidildiği
görülmüştür. Bazen de bebeğin kulağı delinip, küpe takılır.

KARA BÜYÜ İLİŞKİSİ

Bir nesneye, bir insana bir duruma, bir statüye sahip olma veya bir intikama hakim olma hakkını, gözünü karartarak isteyip de, kara büyüye karışan kişilerin, mutlaka ki, evine veya hayatına bilinmeyen bir kötülüğü getirmesi doğaldır.
Zira bu kişi, kara büyüye kapı açtığında, binyıllardır üst üste katlara yığılan bir enerji olan Kötülüğe, ayağa kalkarak, kendisine bağlanma hakkını vermiş olur.
Ayrıca bir nesneye "büyüsel işlemler" yaptırarak, vefkler kurarak, hedefteki kişiye, bu büyülü eşyayı hediye olarak kabul etmesini sağlamaya çalışan, hatta insanların evine girip, özellikle kara
büyü amaçlı bir eşyayı ya da muskayı evin içinde saklı bırakan kişiler bulunur.
Aslında ilk olarak, farkına varmasalar dahi, bunu yaparak, kendilerini, hatta varsa çocuklarını da tehlikeye atmış olurlar. Aile soyuna ilişkin haklarını, eğer bu şekilde bir alana hizmet etmek için
kullanmışlarsa, çok kuşaklı biçimde acı çekebilirler. Böyle işlerle uğraştıklarında, aileye soktukları yabancının adı, ''Asalak Alt Astral Biçimleri''dir. Bunlar daima bu büyücü veya para karşılığında
büyü uygulattıran kimselerin ailesine dahil olurlar.
O topluluğa girdiklerinde aileyle birlikte kalmak isterler, çoğu zaman asıl bu işlerden sorumlu kişinin ölmesinden sonra dahi, ailenin gelecek nesillerini tesir altına alabilirler. Kötü şansı, uğursuzluğu, mental psişik bozuklukları dahi empoze edebilen enerjileri mevcuttur.

Alacakaranlığa yakınınızda olma hakkı veren bir davranışta bulunuyorsanız, hayatınızı değiştirmeli ve bu tip edimlerden uzaklaşarak, ''Hakikat Bilgisi''nin kaynağına yönelmelisiniz.

Ferda Ercan Uyulan - mistikalm

www.facebook.com/okultizmveenerji

https://www.facebook.com/karanliginmesaji