Aslan Burcunda Yeniay =" Bir Sürprizim Var!"
“Ignotum per ignotius, obscurum per obscurius.”* -Simya Özdeyişi-
Sevgili okurlar,
2023 yılının 8. Ayının tam ortasında, güçle dengelenmiş sükunetin sembolü, Aslan burcunun yaratıcı, cömert, cesur, çocuksu, sevgiyle taçlandırılmış asil doğasında bizleri zaman boyutuna bağlayan gölgemiz; Ay, biricik ve yegane aşkı Güneş ile yeraltı diyarında ve eş zamanlı olarak yeryüzünde var olabilen tek Tanrı Hermes’in şahitliğinde birleşerek (23 ° 17 ' Aslan burcunun son dekanında/dekan yöneticisi: Mars gezegeni/ kısmi asalet ışığında yer alan gezegen: Merkür) yenileyici ve gizil nitelikte, özgürleştirici ve tutkulu bir tonda harlayan dönüştürücü bir Ay Döngüsü başlatıyor...
Şimdi tüm konsantrasyonumuzu benliğimizin derinliklerine odaklayarak kalbimizin özgün melodisini can kulağımızla dinlemeyi seçerek, öz’e teslimiyet bilinciyle güven duyumsayarak Dünya sahnesinde kendi gerçekliğimizi yaratma vakti ışınıyor!
“Yaşam, kendini bulmak değildir. Yaşam kendini yaratmaktır.” -George Bernard Shaw -
Işığı fizyolojik ve eş zamanlı olarak spiritüel boyutta yönetme kapasitesiyle var olan Aslan burcunda başlayan güçlü ve sebatkar Ay Döngüsünün farkındalık aşamasını 12 Şubat 2025 tarihinde oluşan Ay-Güneş karşıtlığında (Aslan burcunda dolunay) deneyimliyoruz, bugüne değin özellikle 15 Mayıs 2024 ve sonrasında öz yaşam enerjimizi neye nasıl yatırdığımız önemli ve değerli. Bugünlerde öncelikle gerçekleştirmemiz gereken; dip bucak derinlemesine bir temizlik (fizyolojik-zihinsel-duygusal ve tinsel boyutlarda) ancak öncelikle dağınıklıklarımızı toparlamamız yerinde olacaktır. Her şeyi yerli yerine koyduktan ve pırıl pırıl parlattıktan sonra bir uçurtma yaratmaya başlayabiliriz!
UÇURTMAMIZI YARATMAYA BAŞLAYALIM MI?
Ölüm-doğum döngüsüyle (hayat/yaşam) var olan ilişimizi simgeleyen bir uçurtma olsa, bu uçurtmanın biçimi nasıl olur?
Değerli okurlar, öz olarak kim olduğumuzu sorabilme cesaretimizi bilinç doğamızda tetikleyen Aslan burcunda tezahür eden Yeniayın doğum anına baktığımızda majisyenlerin burcu olarak nitelendirilen, öz gücümüzü ustaca kullanmamızı ışıyan, dönüşümün sembolü Akrep burcunun yükseldiğini görmekteyiz. Ay ışığını tek ısı ve ışık kaynağımız Güneş ile birleştirmeden hemen önce Boğa burcunun 23. derecesinde Satürn gezegeninin kısmi asalet ışığı altında konumlanan Dane Rudhyar'ın deyimiyle; "Evrensel ruhun yaratıcı gücü", biricik dehamızın, bireyselliğimizin devrimsel sembolü Uranüs gezeneniyle radikal bir anlaşma gerçekleştirmek niyetinde (Ay-Uranüs kare açı dinamiği), Yeniayın doğum anında Bahar'ın Güneş'ini sembolize eden Boğa burcunun da dodekatemoria olarak konumlanmasını birarada değerlendirdiğimizde; yaşam oyununda mütemadiyen tekrar eden döngülerden kendimizi özgürleştirmek, alışkanlık örüntülerimizin var ettiği izlerden arınmak (zihinsel ve tinsel boyutlarda) adına sistematik ve sebatkar bir ritimde emek verirsek yaşamımızda köklü bir devrim gerçekleştirerek mevcut varoluşumuzun bambaşka olasılıklarına açılan gümüşi kapının eşiğinden öz'e güvenle, cesaretle zıplayabiliriz!
Yeniayın tezahür anını dikkatlice değerlendirdiğimizde Işığın Savaşçısı Ares'in (Mars gezegeni) enerjisinin ön plana çıktığını görmekteyiz. Mars gezegeni toprak elementinin değişken ve dişil nitelikteki burcu Başak'ın 22° 54' /üçüncü dekanında (Merkür gezegeni dekan yöneticisi), kendi kısmi asalet ışığında ve Merkür gezeniyle yakın bir temas halinde konumlanmakta olduğunu görmekteyiz (Merkür gezegeni de Başak burcunda geri hareketini başlaktmak üzere hazırlık aşamasında: 23 Ağustos-15 Eylül zaman diliminde geri hareketini gerçekleştiriyor). Önümüzdeki 2.5-3 yıllık süreç boyunca (12 Kasım 2025/ Aslan burcundaki Ay Döngüsü nihayete erinceye değin) kendi biricik öz ışığımızı parlatmak üzere emek vermenin, realist bir zeminde etkin bir ritimde çalışmanın, marifetlerimize odaklanmanın ön planda olacağı mesajını verirken, farkındalığımızın ana odağı hiç şüphesiz ki; "Sağlıklı olma hali" miz oluyor... Sağlıklı bir "ben" bilinci var etmemiz yönünde yakıtı sağlayan Mars gezegenin enerjisini nasıl kullanmayı seçtiğimiz önümüzdeki yenilenme sürecinde oldukça mühim. İrademizin gücüyle yaşam döngümüzü ilmek ilmek dokuduğumuzun ve bu süreci sözün yaratım gücüyle gerçekleştirdiğimize (niyeti uyumlayan 'ses'tir) ilişkin farkındalık zeminimizin genişleyeceği mevcut süreçte yoga disiplinini uygulamaya başlamak işlevsel olabilir. Bir yoga dersi uygulamakla, yoga uygulamak arasındaki farkı gözetmek de önemli olacaktır! Bir yoga eğitmeni rehberliğinde ve/veya kendi rehberliğinizde belirli bir saat diliminde asana(yoga pozları/duruşları) /pranayama(nefes teknikleri) /pratyahara (duyu kontolü)/ dharana (zihinsel odaklanma)/ dhayana (meditasyon) basamaklarını uyumlu ve ahenkli bir şekilde birarada uygulamanın ötesinde yogayı yaşam zemininde her nefes döngüsünde uygulamak için yama (evrensel ahlak kuralları) ve niyama (disiplin yoluyla bireysel arınma) basamaklarında ustalaşmak gerekliliğini vurgulamanın gerekli olduğunu ön görmekteyim. Şiddetsizlik (Canlı-cansız her varlığa her türlü şiddet eyleminden kaçınma/ kendi öz potansiyelini görmezden gelmek de bir şiddet türüdür) prensibinden köklenen yoga yolunda doğruluk-dürüstlük- teslimiyet bilinciyle her şeyde ölçülü olmak, hiçbir şeyi sahiplenmemek, temizlik (fiziksel-duygusal-zihinsel-tinsel boyutlarda), şükür bilincinde var olmak, kendigenliğin araştırılması yönündeki içsel ateşi her daim disiplinle canlı tutmak, en en önemli unsurlardır.
Deneyimlemekte olduğumuz zamanın kalitesinde, öz olarak; Gandhi'nin “Dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol", sözünü ete kemiğe büründürmek bizim irademizin ışığında. Yeniayın tezahür anında duyularımıza duyumsadığımız güveni simgeleye,n, 'anne' arketipiyle ilişkilendirilen toprak elementinde oluşan Büyük Üçgen Açı Kalıbının, Uçurtma Açı kalıbına evrildiğini de görmekteyiz: Başak burcunda konumlanan eylem fonksiyonumuzu nitelendiren Mars gezegenin ışığı, Boğa burcunda konumlanan bireyselliğimizin simgesi Uranüs gezegenin ışığı, Oğlak burcunda konumlanan ve geri hareketini sürdürmekte olan yeniden doğuşun simgesi Plüton gezegenin ışığı arasında akışkan bir ritim söz konusu, bununla beraber Balık burcunda geri hareketini sürdürmekte olan, Dane Rudhyar'ın deyimiyle: "Her seviyede bütünün bütünlüğünün iyileştirici ve destekleyici kudreti" ni simgeleyen Neptün gezegeninin ışığı da Mars gezegenin ışığına tam karşıt durmaya hazırlanırken (22 Ağustos Mars-Neptün karşıt açı dinamiği), Uranüs ve Plüton gezegenlerinin ışıklarına destekçi bir tonda dokunarak bir Uçurtma oluşturmakta. Uçurtmanın ipi Poseidon'un (Neptün gezegeni) üç uçlu mızrağına dolanmış durumda, uçurtmanın ipini Poseidon'un içindeki öfkeyi tetiklemeden özgür bırakmanın yolu ise; öz besin kaynağımız meditasyon öğününü dikkatle, özenle, sistematik bir ritimde uygulamak, uyku kalitemize önem vermek, dünyevi kaygı ve korku duygulanımlarımızın ötesine geçmek adına özümüzdeki ilhamın gücüne tevekkülle odaklanmak, idealize ettiğimiz yaşam ritmini anlamlı bir şekilde gerçeğe dönüştürmek adına tek şifa kaynağımız olan bedenimiz üzerine ince ince çalışmaktan geçmekte ki böylece gerçeklikten kaçış planlarımızı imha edebiliriz!
Şimdi bakalım, Poseidon'dan uçurtmanın ipini devraldığımızda nasıl bir sürpriz bizi kucaklıyor?...
Işık Olsun!
- 14 Ocak 2025
- 19 Aralık 2024
- 15 Kasım 2024
- 01 Kasım 2024
- 21 Ekim 2024
- 01 Ekim 2024
- 18 Eylül 2024
- 03 Eylül 2024
- 25 Temmuz 2024
- 01 Haziran 2024
- 20 Mayıs 2024
-
10 Mayıs 2024
"YAŞAMAYA BAK DOYA DOYA" = Boğa Burcunda 'İyimser' Bir Ay Döngüsü