Bazı şeyler acıyarak dönüşür

09 Haziran 2020 Salı
Bazı şeyler acıyarak dönüşür
Bazı şeyler acıyarak dönüşür

Bildiğiniz gibi, gayet öngördüğümüz üzere akademide son günlerde, Yay Tutulmasıyla tetiklenen olaylar yaşanıyor. Akademik kariyeri ve arkası sağlam bazı hocaların, cinsel ya da psikolojik tacizleri ifşa ediliyor ve adalet talep ediliyor.

Bu konuda benim de birkaç kelamım olacak.

Yay hem adalet hem de akademi demektir çünkü adalet, bilgelikle gelen bir şeydir, hayvani itkilerle değil. Ancak akademi çoktan bu iki erdemi de barındırmayı bırakmış, en çok ezberleyenin, en çok yazanın, en politiğin yer ettiği, kalanın da ezildiği bir kurum haline gelmiş durumda.

Denetimsizlik, erklik derken, milis kuvvetleriyle yönetilen bir sıkıyönetim kasabası gibi üniversiteler ve orada zeval görenler en çok maddi güvencesi, içeride akrabası/dostu olmayanlar, politik bir ucu desteklemek istemeyen insanlar ve tabiki kadınlar.

12 senedir bir biçimde bu kurumların içinde bulunuyorum. Bir hocaya çayı benim koymamı isteyen bir öğrenciye (kadınım ya) hayır dediğim için bir anabilim dalı asistanları ve öğrencileri tarafından dışlanıp, kuyumun kazılmasına da şahit oldum. Askeriyede yüksek lisans yaparken hiç dersini almadığım, ama eski üniversitemden bir erkek hoca bana tüm sınıfın, komutanların önünde "gezenti, fingirdek" de dedi (beni tanımaz, bu zanna nereden kapıldı kim bilir). Askeri tarih çalışırken, öğrencisinden hocasından sistematik cinsiyetçiliğe de maruz kaldım. Sunumlarımla dalga geçtiler, konferanslarda "burada ne işin var, git çocuk yap" diye gülüştüler. Dayanamayıp, "tavrınıza dikkat edin" dediğim yerde de "siz kadınlar çok alıngansınız, hep hormonlar!" Lafını da duydum. Başka bir keresinde öğr. asistan olmamı teklif ederken bir hoca, harçlık olsun diye, araştırma görevlisi gülerek "zaten sizin yanınıza güzel kız yakışır hocam" dedi, tüm odadaki erkekler eğlenerek güldüler. O an hepsi bana dokunmuş gibi iğrenip odadan kaçtığımı hatırlıyorum.

Anlatmakla bitmez böyle milyon olay, sonuçta 2014'te bu muamelelerden ve çaresiz kalmaktan dolayı sonunda yenildim. Çok ağır bir psikolojik süreç yaşadım, senelerce ilaç ve terapi görmek zorunda kaldım ve ilk doktoramı da bu sebeplerle 2016'da bıraktım.

Geçen sene tekrar doktoraya başlamak benim için çok büyük ve zorlu bir adımdı. Otoimmun hastalığım şiddetlendi, psikolojik olarak da ilk dönem yıprandım. Tekrar dengeye gelmem, sakinleşmek ve o mekanda artık güçsüz, kimsesiz ve herkese rağmen okumaya çalışan küçük bir kız olmadığımı, fiilen de görmek zaman aldı. Bunu yapmamı şu kararım sağladı: birincisi bir daha böyle bir şey olursa susup kendimi hasta etmek yerine, konuşup, tepki gösterip herkesi huzursuz ederim. Ben neticede yenilmişken dahi yenilmedim, küllerimden tekrar doğmayı bildim. İki orası koltuk sahiplerinin değil, benim de okulum, bunun bilincinde hareket edeceğim, rıza ile ilişen besleme gibi değil.

Bu Yay Güney Ay Düğüm transiti gerçekten akademide işleri değiştirecektir, ama elbette insanların gayretleri de olursa. Ben gayretimi esirgemeyeceğim, yaşadığım hiçbir şeyi bir kişi daha tatsın istemem. Siz de pes etmeyin. Siz de susmayın. Bazı şeyler acıyarak dönüşür. Ben bazı kabuklarımı, başkaları da çekmesin diye yolmaya hazırım. Siz de olun. Bir buçuk sene sonra çok başka bir akademiye uyanmak niyetiyle!

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]

Instagram: ccaputdraconiss

www.youtube.com/user/thejenrachelblack