BÜYÜYORUZ...
"Öncelik sensin. Köklerine git, kendini bul, bir asi ol ve mümkün olduğunca çok sayıda asi yarat. Gelecekteki insanlığın altın bir gelecek yaratmasına yardım etmenin tek yolu budur." Chandra Mohan Jain
Sevgili okurlar,
2025 yılının ilk ayında (14 Ocak -01:26- Yengeç burcunda dolunay), 2023 yılının 7. Ayının 17. Günü Işıkların birleşimiyle hafızalarımızın derinliklerinde “Evrendeki En Güvenli Yer Neresidir?” sualinin cevabını küplettiren Ay döngüsünün sonuçlarıyla yüzleşiyoruz... Şimdi özellikle, 2024 yılının 4. Ayında mevcut bedeninizdeki yaşam döngünüzde hangi deneyimlerin tadına bakmaktaydınız, hangi alanlarda mücadele veriyordunuz? İşte şu an, bu deneyimlerin kazanımlarıyla karşı karşıyayız…
BÜYÜYORUZ...
Dersine katıldığım bir kundalini yoga eğitmeni, kendi günlük yaşam deneyimine ilişkin bir kesit paylaşmış ve sonunda şöyle kısa bir cümleyle özetlemişti.: “……. İşte bu nedenden dolayı biri bana “Nasılsınız?” diye sorduğunda, “Büyüyorum” diye yanıtlıyorum. Evet her an her küçük/büyük deneyimle büyüyorüz ve mütemadiyen kabuk değiştire değiştire özümüze adım adım ilerliyoruz…Hatırlayalım ki; yolculuğumuz tek başımıza bir “ben” ile başladı ve sonunda tek başına bir “ben” ile sonsuzluğa akıyor...
"Beni bende deme, ben bende değilim. Bir ben vardır bende, benden içeri.” Yunus Emre
Ruh sağlığı alanında hizmet sunan kişiler çok iyi bilirler ki; bizlere danışan bireylere olayın/durumun onlara nasıl hissettirdiğini sorduğumuzda genellikle bir "düşünce kalıbı" nı içeren bir cümleyle yanıt alırız. Duygularımızı olduğu haliyle ifade etmek pek de kolay değildir, çünkü bazen biz bile tam olarak ne/nasıl hissettiğimizin farkında olamayabilir, o duyguyu henüz tanımıyor olabiliriz. İşte önümüzdeki 9 ay boyunca duygusal benliğimizle cesurca bir yüzleşme deneyimlemek adına altın bir süreçteyiz. Bir duygu ustası Yengeç'in üçüncü dekanında (23° 59'/ dekan yöneticisi: Ay/ kısmi asalet: Jüpiter) tezahür eden Ay-Güneş karşıtlığı (dolunay); mevcut yaşam döngümüzde tekrarlayan döngülerin bilincinde olmamızı vurgularken, bitmemiş meselelerimizi aydınlatıyor. Henüz sindirim süreci tamamlanmamış duygulanımlarla tanışmak adına sürprizli bir döngüdeyiz.
ÖZ DEĞERİNİN BİLİNCİNDE OL !
Ay'ın biricik ve yegane aşkı Güneş'in huzuruna çıkmadan önce yan yan çizdiği rotaya baktığımızda:
Artemis (Ay), Kronos ve Phylria'nın oğlu Chiron ile uzlaşı arayışında (Ay-Kiron kare açı dinamiği) = rahimdeki yaklaşık "9" aylık gelişim ve büyüme periyodu dünya adını verdiğimiz yuvamızı nasıl algılayacağımızın temelini var eder. Hatırlayalım ki; algı her zaman gerçekliğin öncesindedir. Bu bağlamda ilk temel ilişkimiz sözel olmayan bir zeminde var oldu, bedenimizle kurduğumuz ilişkinin niteliğine önem vermemiz bu açıdan çok önemlidir. Bu açı dinamiğinin mesajı: "En önemli ve büyük gücümüz; varoluşsal hassasiyetlerimizdir". Ay daha sonra Boğa burcundaki Uranüsten bir destek alarak (Ay-Uranüs sekstil açı dinamiği) Güneş'in karşısına bambaşka bir enerjiyle, özgecil bir tonda çıkıyor ve hemen akabinde Dolunayın ışığı Mars ile birleşirken, eş zamanlı olarak Balık burcundaki Neptün'e lütufkar bir tonda dokunuyor (Ay-Neptün üçgen açı dinamiği) Tüm bu açı dinamiklerini birarada bir aşçı edasıyla harmanladığımızda; henüz anlamlandıramadığımız, bilinçdışında kendisini dalga dalga var eden duygulanımlar su yüzeyine çıkıyor, sürekli kendisini yenileyen benzer döngülerden özgürleşmek adına farklı bir yol seçmek işaret ediliyor, bu daha önce yürünmemiş yolu seçmek için sezgilerimiz en önemli rehber kaynağımız olabilir. Gereksinim duyumsadığımız mücadele gücümüz kendi öz değerimizi bildikçe ve farkında vardıkça artacaktır. Bu bağlamda korku duyumsadığımız her şeyi iyice aydınlatmak ve yüzleşmek, içsel olarak öfke duygulanımının tetiklendiği ilişki dinamiklerini bir rehber danışmanlığında analiz etmek faydalı olabilir.Bununla birlikte; yaşam gücümüzün uyandırdığı parlak fikirler üzerine cesaretle yürümek anlamlı olabilir.
Dolunayın tezahür anında, tüm karşıtlıkların öz'de eşit ve aynı olduğunu vurgulayan; Terazi burcunun yükselmesi de her şeyin bir "ilişki" ile başladığının yeniden altını çizmekte bu bağlamda ilişkilerin zemininde yaralanıyor ve eş zamanlı olarak iyileşiyoruz. Mevcut süreçte yanan yolu değil, orta yolu seçmek, kendimizle kurduğumuz ilişkinin dinamiğinin ne ölçüde şefkatle ve öz sevgiyle beslendiğini irdelemek adına da verimli bir döngüde bulunuyoruz. Özümüzdeki şefkati doğurmak, her şeye ılımlı ve ölçülü dokunmak adına sanatın iyileştici ve güzelleştirici gücünden fayda sağlayabiliriz.
"İyi olan şeyler suya benzer. Su her şeye uyar, hiçbir şeye direnmez. İnsanların sevmediği çukurları doldurur." Lao Tzu
SAĞLIK = DENGE
Dolunayın tezahür anından kısa bir süre önce Ay Düğümlerinin Başak-Balık aksında konumlanması ( 12 Ocak 2025- 27 Temmuz 2026) önümüzdeki 18 ay boyunca beden-ruh sağlımız arasındaki dengenin vurgulanacağını ve "an" var olmanın / akışa bırakabilmenin tam olarak ne anlama geldiğini idrak edebileceğimiz yaşamsal deneyimlerin bizleri beklediğini söylerken şu sözü hatırımızda tutmak faydalı olabilir: "Fizyolojik olanın önceliği, psikolojik olanın üstünlüğü vardır."
"Yaşam kısa değil, sonsuzdur. Varoluşun acele içinde olduğunu gördün mü hiç? Mevsimler zamanında gelir, çiçekler zamanı gelince açar, ağaçlar hayat kısa diye hızla büyümek için koşuşturmazlar. Tüm varoluş, yaşamın sonsuzluğunun farkında gibi görünür." Chandra Mohan Jain
Işık Olsun!
- 19 Aralık 2024
- 15 Kasım 2024
- 01 Kasım 2024
- 21 Ekim 2024
- 01 Ekim 2024
- 18 Eylül 2024
- 03 Eylül 2024
- 25 Temmuz 2024
- 01 Haziran 2024
- 20 Mayıs 2024
-
10 Mayıs 2024
"YAŞAMAYA BAK DOYA DOYA" = Boğa Burcunda 'İyimser' Bir Ay Döngüsü
-
05 Mayıs 2024
ŞEYTANIN BACAĞINI KIRMAK =Zeus ile Prometheus un Yeni Yolculuğu