Cahil Gerizekalılar: Mindshaming
Son zamanlarda en çok dikkatimi çeken durum, kimi insanların bazı soruları sorma, bazı şeylere meyletme durumunda dalga geçmek, utandırmak, aşağılamak suretiyle linç edilmesi. Mesela kimse çıkıp “ya her aşı sonrası kadınların menstruasyon dönemlerinde aksama, aşırı ağrı, aşırı kanama veya tam tersi gibi anomaliler gözlemleniyor, bu durum ciddi olabilir mi? Bir sıkıntı mı var?” diyemiyor çünkü çok bilimli kitleler tarafından cahil, aşı karşıtı olmakla aşağılanıyor, suçlanıyorlar. Veya diyelim ki biri astrolojiyle, neo-paganizmle ilgileniyor: yine anında gerizekâlı olarak yafta alıyor. Yani “doğru” kabul edilen şey ne ise, onun biraz dışına çıkan, soran, sorgulayan, biraz başka yöne meyleden herkes, zihin utandırmasına maruz bırakılıyor. Daha acısı bu ilericilik, bilimcilik, akılcılık yani harika bir şey olarak görülüyor.
Bu bana Harry Potter’ın eniştesi ve teyzesinin ona hep “soru sorma!” diye çıkışmasını hatırlatıyor. Harry Potter’ın teyzesi ve eniştesi onun soru sormasını istemiyorlardı, çünkü Harry’nin sorduğu ya da sorabileceği şeyler genelde onların düşünmek/hatırlamak/bilmek istemedikleri şeylere dair oluyordu. Bu yüzden onu bu konuda düşünmekten tamamen menediyorlardı.
İnsan kendi bakmak istemediği şeye, rahatça, özgürce bakmıyorsa, o zaman bir başkası ona bakınca umursamaz. Ama insan kendi bakmak istemediği şeye, zorlanımlı olarak bak(a)mıyorsa, o zaman bir başkası ona bakınca sinirlenir, diğeri de bakmasın ister. Psikolojik olarak “zorlanımlı bakamamak”, kafamızı istemediğimiz için bir yöne çevirmemek değil de boynumuz tutulduğu için, mecbur çevirememek gibidir. Dolayısıyla diğeri gelip “baksana” dediğinde, başımızı çevirmek bize sancı vereceği için, onun dikkatini kendi kafamızın mıhlandığı yöne çekmek isteriz. Bunu insan bazen zihninin tutulduğu din için yapar, başkası dindışı bir perspektiften bakınca dellenir, bazen bu formül bir ideoloji, bazen bir akım için işler: Mevzu hep aynıdır: “ben bakamıyorum, sen de bakmayacaksın!”.
Bu tutulma halinin siniri bugünlerde kendini en çok mindshaming’le gösteriyor.
Herkes birini, onun bilgisini, kapasitesini, zekasını göz önünde bulundurmadan, baktığı yere göre yargılıyor ve aşağılamaya, ezmeye, değersizleştirmeye çalışıyor. Bilmiyorum bunun insanlar arası ilişkiye ne kadar zarar verdiğini söylemeye gerek var mı? İnsan fikrini bir toplulukta rahatça açıklayamazsa, açıkladığında herhangi biçimde linçe maruz kalırsa, kendini o topluma kapatmaya başlar. İnsanlar kendilerini topluma kapatırsa, ortaya toplum olamayan yığınlar çıkar. Yığınlar yağma ve kaos getirir. Barış, birlik olabilmeyi, birbirine sahip çıkabilmeyi başarabilen insan grupları, yani toplumlar için geçerlidir. Birbirini sürekli ötekileştiren, sürekli ezen, birbiriyle dalga geçen toplum olmaz.
Yine de iyi iş yapıyor. Dalga geçmek, hele de birkaç kelamla, daima iyi like getiriyor. Neticede en azından dalga geçeni bir anlığına “meşhur” kılıyor, tatmin veriyor. Ama bir anlığına. Bir an için, aylarca, yıllarca onarması güç toplumsal sorunlar doğuyor ama heyhat. Yarını artık kim düşünüyor?
Caput Draconis - mistikalem.com
Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]
- 26 Eylül 2022
- 09 Ağustos 2022
- 25 Temmuz 2022
- 15 Temmuz 2022
- 08 Temmuz 2022
- 27 Haziran 2022
- 20 Haziran 2022
- 12 Haziran 2022
- 04 Haziran 2022
- 22 Mayıs 2022
- 09 Mayıs 2022
- 02 Mayıs 2022