Çaresizliği kendi kendimiz üretiyoruz

Bir defasında Nasreddin Hoca’nın eşeği, sırtında tuz çuvalını taşırken efendisinin ikazlarına rağmen yoldan çıktı ve köprüyü kullanmak yerine nehre girdi. Tuz suda eridi ve yükü hafifledi.
Dönüşte bu sefer sırtında yün vardı. Yine yolunu şaşırdı ve nehre daldı.

Tabii ki, bu kez sonuç bambaşka idi. Yorgun argın eşek nehrin öbür yakasına ulaştığında, Hoca kendisini şöyle azarladı: “İştee bunun için eşek kaldın. Yükün hafiflediğini zannettiğin için her defasında suya dalarsın.”

Kıssadan hisse:
Her problem aynı yolla çözülmez:))
Halledilmesi gereken 40 türlü sorun var ama çözümde tercih ettiğimiz yollar birkaç tane.
Aslanlar gibiyiz,
Allah vergisi avlanma tekniklerinden sadece birkaçı üzerinde pratik yapıp sadece onları kullanır aslanlar.

Sonuçta çaresizliği kendi kendimiz üretiyoruz haberimiz yok.

Dünyanın en büyük yırtıcısı olan orka bile koşullanma sonucu avcı ruhunu unutabiliyor.

İnsan da koşullanmaların etkisiyle Allah vergisi yeteneklerini görmezden gelip kendini beceriksiz hissedebiliyor.

Orka'ya "Bak seni koşullandırdığımız için avcılık yeteneğini unuttun, gerçekte yeteneklisin." desek anlamaz.

Peki ya insan!?

Ali Rıza Bayzan - Mistikalem.com