Gözlerde başlayan, kalbe inen o bağ

İnsanların birbirlerine, bilmeden yürümesi. Hiç fark etmeden yıllar, aylar, günlerce o buluşmaya, ana doğru çekilmesi. Birbirlerine çarptıkları an, göz göze gelmeleriyle bunu farkına varmaları. Gözlerde başlayan, kalbe inen o bağ. Bir anda!
Yoğun çekim.

Mesele şu ki bu bağlar, ruhlar arasında karşılıklı olarak Kişisel Menkibeye ulaşmaya, gereken dersleri almaya yardımcı olması amacıyla kurulur. Bu anlamda her ruh, alıcı ve aynı zamanda evrenin memurudur.

Ama insanın egosu, bu bağı en nefsani biçimde algılar, salt cinsel çekime indirger, olayı romantikleştirir. Bu yüzden ne alacağını alır ne vermesi gerekeni verir. İlişki olduysa tatmin olur, olmadıysa dertlenir.

Dünya, tüm bunların ötesinde, güçlü çekimle karşımıza gelen insana tebessümle bakıp "acaba ona vereceğim nasıl bir destek var ve o beni nereden destekleyecek" diyebildiğimizde güzelleşecek.

Yoksa beşer yaşantısına devam.
Açgözlülük, tüketme, haz, doyum, can sıkıntısı ve tekrar.

Bu çekimi tüketir. Siz işinizi yapmazsanız evren de size iş vermez.

İş vermişlerse can-ı gönülden yapın. Önce işi yapın! İş çıkmıyorsa, hangi gönderilenleri eli boş gönderdiğinize bakın.

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]

Instagram: ccaputdraconiss

www.youtube.com/user/thejenrachelblack