Hakikatin ulaşmadığı insan sadece bir tüketicidir
Penetre Edilemeyen Bataklık İnsanlar Çağı
İnanmak önemlidir. İnanç, ister bir dine olsun ister bir mite, ideolojiye, insana karakterini, yaşamını ve eylemlerini oturtacağı bir omurga verir. Bir omurga ise insanı dik ve bütün tuttuğu kadar, giriş ve çıkışlar da barındırır. Kafatası, çıkışsız, sert ve korunaklı alanken- insan omurganın bilgisini burada taşır ve sürekliliğini burada sağlar- pelvis dışsal olanın girişine müsaade eden açıklığın bulunduğu yerdir ve yere, toprağa, yani köke bakar. Kök ise hakikatin yuvasıdır. Dolayısıyla inançlı insan, yani omurgalı insan hakikatle, sahih erekle penetre edilir, yani yarılır ve döllenir. Kökten gelen bu dölleme ise insanı çeşitlendiren, dönüştüren, hizmete yönelten, kendi varlığını önceliklemeyi gerekli ölçüde bırakıp, dikkatini tohuma, yani doğana yönelten, bir diğer deyişle onu yaratım sürecine dahil eden şeydir. Aynı bir anne gibi. Bir kadın cinsel birleşme ile penis tarafından penetre edilir ve döllenir. Bebek içinde geliştikçe onun kimliği, karakteri, duyuları ve amacı da gelişir. Sonunda bebek doğduğunda artık kadın da dönüşüm geçirmiştir, o artık başka bir şeydir. O annedir. O yaratımın bir parçası haline gelmiştir.
Fakat insan omurgasızsa, bir inancı yoksa, her kural, her mit, her düzen onun için bozulabilir, etrafından dolaşılabilir, kandırılabilir, kaçılabilir bir şeyse, o zaman döllenecek bir yapısı olmaz. Hakikat ona ulaşamaz. Hakikatin ulaşmadığı insan sadece bir tüketicidir, yaratıcı değil.
Dahası hakikatin ulaşamadığı insanın bir hikayesi de olmaz: o her anı diğerleri gibi, birbirinin tekrarı olarak yaşar. Onun için bir mit, kahramanın yolculuğu olmaz. Campbell diyor ki “bir kahramanla meşhuru birbirinden ayıran şey ilki hizmete yönelirken diğerinin kendisini önemsemesidir.”
Omurgasız insan meşhur olur, günün şartlarına göre başarılı olur, alkışlanır, pohpohlanır ama birliğin bir parçası olmaz ve içindeki döl açlığı hiçbir şeyle avutulamaz. Ancak yarılacak kadar somut ve net insan bünyesine dalan ereğin yarattığı kırılmayla ruhunu dışarı akıtabilir. Bataklıklar yarılmaz.
Bataklığa ne verseniz kara bir çöplük gibi içine alır, yutar. Bir ağaçtır yarılan şimşekle. O yanar ve kırılır ortasından, ve yine o doğurur yeni bir fidanı gövdesinden.
Caput Draconis - mistikalem.com
Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]
- 26 Eylül 2022
- 09 Ağustos 2022
- 25 Temmuz 2022
- 15 Temmuz 2022
- 08 Temmuz 2022
- 27 Haziran 2022
- 20 Haziran 2022
- 12 Haziran 2022
- 04 Haziran 2022
- 22 Mayıs 2022
- 09 Mayıs 2022
- 02 Mayıs 2022