Hakk ve Yaratım Üzerine

Hayata karşı reaktif olmak da bir var oluş halidir. İyi şeyler olduğunda gülümser, kötü şeyler olduğunda surat asarız. Konumumuzu korur ve bir gözlemci oluruz. Bir seyirci oluruz. Filmin heyecanlı yerlerinde soluğumuzu tutar, gerilimli sahnelerde dudaklarımızı ısırırız. İzleriz. İzlerken, akışın nesnesi oluruz. Sitcom dizilerinde arkada oturan ve kahkaha gibi efektler veren seyirciler gibi. Hayatta, bir arka ses oluruz. Olanlar olurken, senaryo akarken, biz bu hikayede sadece efekt oluruz.

Ancak efektten fazlası olmak, oyuncu olmak istiyorsak, sahne gözümüzün önüne ne getiriyor olursa olsun, kendi tepkimizi vermeyi de seçebiliriz. Bize dayatılan tepkidense, kendi gerçekliğimizi yaratacak tepkiyi verebiliriz.

Çok zordur bu. Ciddi irade ister. Her şey kötü giderken, gün be gün darbe alırken, gözyaşlarımız onları durduramadan ellerimize akarken, yine de gülümsemek, pozitif bir niyete tutunmak, umut etmek. Herkes, her şey harikaymış gibi davranırken, başımıza gelebilecekleri kabul edip, “kral çıplak” demek. Bize dayatılan üç şeyden birini seçmek tek yol gibi gözükürken, ortada olmayan bir ihtimali daha yaratmak için kolları sıvamak.

İçimizdeki Tanrıyı, özümüzdeki evreni bulmayı gerektirir bu. Yaratıcı olan nüvemize yüzümüzü dönmeyi gerektirir, arkamızda bombalar patlar, insanlar ağlar ya da kahkahalara boğulurken. Tepe çakramızla, bir an bile olsa tam temasa geçmeyi gerektirir: yani bir an için iyiyi kötüyü, istediklerimizi ve istemediklerimizi, kavgayı gürültüyü, velhasılı her şeyin bir kontrastla mevcut olduğu ikilik alemini, yani onu öyle gören egoyu bırakıp, enerji olmayı gerektirir.

Ancak zor da olsa hepimizde mevcuttur bu güç. Kendi gerçekliğimizi, bize dayatıldığı gibi değil, nefsimizi okşayacak şekilde de değil, ruhumuza göre tekrar şekillendirmek üzere kendi yazdığımız senaryonun kodunu, evrenin programına işlemek. Hepimizin sahip olduğu bir haktır.

İrade ister, bir anlık tam bağlantı ister, kendi nefsinin türküsünden bile bıkacak kadar, dünyadan bir an olsun kopmayı ister, ama olur.

Defalarca şahit oldum. Olduğunu biliyorum.Bu yüzden iletiyorum: hem kendiniz hem hepimiz için, hayırlı realite için, bir an her şeyi kenara koyun ve bir dilek tutun. Bu sefer içine sevgi, değer, özen, barış ve hak koyun. Lütfen içine HAK koyun.

Hakkın, hakkımızın, adaletin ve dengenin tekrar tesis edildiği bir dünyanın şarkısına tutunun.
Bunu yaratma ve dileme hakkınız, hakkımız var.

Hakkınızı koruyun.

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]

www.youtube.com/user/thejenrachelblack