İkizler Burcunda Yeniay: Cennette Bir Gün

“Kurt sorar: ‘Hangi yolu seçeceksin?
Dikiş iğnelerinin yolunu mu, toplu iğnelerin yolunu mu?’”*
 

Haziran ayının üçüncü haftası,  zodyak çemberinin en hızlı zihinsel kapasitesine sahip İkizler burcunun üçüncü dekanında (26 derece 43 dakika İkizler burcu/ yönetici gezegen: Merkür /dekan yöneticisi: Güneş/ kısmi asalette yer alan gezegen: Satürn/ dodekatemoria: Koç burcu) doğan yeniayın anlayışlı ve güzel enerjisiyle başlıyor…
 
18 Haziran Pazar günü (07.37/İstanbul iline göre) bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay, biricik ve yegane aşkı Güneş ile bizleri ,öz doğamıza uygun davranmamız yönünde sınırlayan böylece içsel cevherimizi keşfetmemize vesile olarak ruhsal boyuttaki sağlığımızı koruyan, Satürn gezegeninin kısmi asalet ışığının altında, dualite bilincini ışıyan, iyi bir hikaye anlatıcısı, iletişim sihirbazı İkizler burcunun çok yönlü, esnek, hareketli, meraklı, neşeli, şeffaf doğasında bir araya geliyor. Ay ve Güneş’in birleşimiyle (Yeniay) başlayan Ay Döngüsünün farkındalık aşamasını      15 Aralık 2024 tarihinde Ay ve Güneş karşı karşıya geldiklerinde (Dolunay) deneyimliyoruz. Bu bağlamda özellikle 17 Mart 2024 tarihi akabinde yaşam döngümüzde neleri sesimizle tohumladığımıza dikkat etmemiz işlevsel olabilir.
 
Çaba --- lütuf arasındaki ilişkiyi net bir tonda gözlemleyeceğimiz, cennette bir gün deneyimlemeyi işaret eden, Ay döngüsünün enerjisi diyor ki: “Hiçbir şey göründüğü gibi değildir” ve şöyle ekliyor: “Yaşam döngümüzdeki hiçbir şeyi rastgele seçmiyor ve deneyim sahamıza davet etmiyoruz sadece bilinçdışımızda var olan dinamikleri kendimize çekiyor ve yaratıyor olduğumuzun farkında olalım.”
 

“Bir ağacın dallarının cennete uzanabilmesi için köklerinin cehenneme ulaşması gerekir.” -Ortaçağ Simya Sözü-

 Ormanın Kalbini Dinle
 
Aklın ötesine geçen bilişle bağımızı sentezleyen hava elementinin eril ve değişken niteliğindeki, birbirine taban tabana zıt olmasına karşın birbirini tamamlayan karşıtlıkları sembolize eden, İkizler burcunun ‘Koç’ burcu dodekatemoriasında doğan yeniay zihinlerimizde ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ masalını canlandırıyor.
Şimdi ormanın derinliklerine doğru sihirli ve gizemli bir yolculuğa baş koyma zamanı!  Bilinçdışımızda inceden inceye kök salmış ve bizleri kurban bilincine hapseden dinamiklerden arınma vakti işaret edilmekte,  büyük annenizle birlikte yeniden doğmaya hazır mısınız?

Yeniayın doğum anında, kim olduğumuza dair hatıralarımızla kim olabileceğimize ilişkin potansiyeli simgeleyen su elementinin, öncü ve dişil niteliğindeki 'İnsanlığa Açılan Kapı' olarak nitelendirilen, rahmi simgeleyen Yengeç burcunun yükseliyor olması, İkizler ve Yengeç burçlarının birbirlerinin antisya burcu olduğunu da göz önünde bulundurursak, doğum hikayemizi yeniden yazmak adına da şefkatli, besleyici, yaratıcı bir süreçte olduğumuzu söyleyebiliriz. Dünya gezegenindeki ilk yuvamız rahim ortamında deneyimlediğimiz herşey dünyayı algılama biçimizi şekillendirmektedir. Ancak zihnimizde oluşan şablonları hafızamızın derinliklerine kulaç atmaya cesaret gösterek değiştirmek her an bizim elimizdedir. Şimdi dünyevi kaygılardan arınarak özümüzdeki sonsuz sevginin ışığını düşlediğimiz hayatı/yaşamı gerçek kılmak üzere sorumluluk bilinciyle eyleme geçme, nefesimizin özgün melodisinde yepyeni şarkılar üretme zamanı!
 
Artemis ile Poseidon Uzlaşma Niyetinde, peki nasıl? 

İkizler burcunda doğan Yeniayın ışığı, 2024 yılına değin Balık burcundaki seyahatini sürdürecek olan ilahi sevginin simgesi, Dane Rudhyar’ın deyimiyle: “Her seviyede bütünün bütünlüğünün iyileştirici ve destekleyici kudreti”ni sembolize eden Neptün gezegeniyle kare açı dinamiğinde bir ilişki bağı kurmakta.
Bu da bizlere mevcut süreçte yaşantılayacağımız yoğun deneyimlerin özünde ruhsal boyutta olgunlaşacağımız ve manevi olarak  daha yüksek bir varoluş mertebesine erişebileceğimiz bir süreçte olduğumuzu işaret ediyor olabilir. Ancak  mevcut süreçte hava oldukça sisli, puslu iken bizde haz uyandıran, bizi kendimize dürüst olmaktan alıkoyan aklımızı çelen uyaranlara karşı yeterince olgun olup olmadığımıza ilişkin  de bir sınav vermekte olduğumuzu hatırlayalım. Bir başka deyimle ormadaki yolculuğumuzda toplu iğnelerin yolunu seçersek Neptün gezegeninin enerjisi bize sadece inanmak ve görmek istediklerimizi deneyimlettirecektir, bir başka deyimle;  bilinçdışında programlanmış olan yaşam deneyimlerinde var oluruz. Dikiş iğnelerinin yolunu seçenler ise ayakları yere sağlam bir şekilde basarak sınırsızlığın ve sonsuzluğun ışığındaki hakikati içselleştirerek, yaşamlarının kurbanı değil bir yaşam ustası haline dönüşebileceklerdir.
Siz hangi yolu seçiyorsunuz? Kim bilir belki de yol çoktan sizi seçmiştir? 
 

Işık Olsun! 

*Bettelheim, B. (2019). Masalların Büyüsü: Masalların İşlenişi, Önemi ve Psikanalitik Anlamları., sy.:220., İnkılap Yay., İst.

**Görsel: Elizabeth Haidle