Karne tatilini ense tatili olmaktan çıkaralım

Karne; ailelerin kendileriyle çocukları arasindaki ilişkide "yüzleştikleri" gündür. Sorumlulukların sağlıklı dağılıp dağılmadığı, aile içi ve toplumsal yaşam prensiplerinin çocuklara doğru aktarılıp aktarılamadığının göstergesidir! Dolayısıyla bir karnenin zayıflarla dolu olmasının faturası, tek başına çocuğa yüklenmemelidir!

Aileler, kötü notların ne kadarı kendilerine ait düşünüp tefekkür etmelidir!

Çocuğuna verimli ders çalışmayı ögretemeyen anne baba, onlara ögrenmeyi sevdiremeyen eğitim sistemi, bilgisayar/internet/kötü arkadaş/madde gibi yerlerde mutluluğu aratmaya çalışan, gittikçe kötüleşen sosyal yaşam koşullarımızın da bu kötü karnede payı olduğu unutulmamalıdır!

Sağlıklı ilişkilerin olduğu ailelerde çocuklar sorumluluklarını alırlar. Ders çalışmaya bayılmıyorlarsa bile görev bilinciyle kendilerine düşeni yaparlar. Bilirler ki netice değil, vazifeyi yerine getirmek önemlidir! Emek verilmelidir! Şartlar ne olursa olsun, insan her konuda üzerine düşeni yapmalıdır!

Özetle karne, ailenin dengeli ilişkisinin olup olmadığını gösteren belgedir! Çocuğa kızılmamalıdır! Oturup güzelce durum değerlendirmesi yapıp, ders programı oluşturup, görev dağılımını düzene koyarak verimli bir tatil planlaması yapılmalıdır!

Planlama ve ders çalışmayı sevdirmek için okulların açılmasını beklemeyin! Şimdiden ders çalışmayı sevdirme ve ilişkileri dengeleme için yardım alın...

Zira çocuklarınızın sosyal yaşam becerilerini artırmak istiyorsak, hazır tatilken onlara beceri kazandıralım. Tatili, ense tatili olmaktan çıkarıp, kişisel gelişim vesilesi haline getirelim...

Klinik Psikolog Mehtap Kayaoğlu - mistikalem.com