KOÇ Burcunda “Yenileyici” Bir Yeniay = “Men Dakka Dukka”

Kuzey yarımkürede doğanın uyanışını haber veren İlkbahar mevsiminin başladığı gün (21 Mart Salı günü) saatlerimiz 20.23’ü işaret ettiği an,  bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay, Zodyak çemberinin ilk burcu Koç’un "0" derecesinde;  ilkel, vahşi, samimi, hırslı,  hareketli, cesur ve   ilham verici doğasında biricik ve yegane aşkı Güneş ile Zeus’un şahitliğinde (Jüpiter gezegeninin kısmi asalet ışığı altında) bir araya gelerek özümüzdeki kahraman bilincinin uyanışını tetikleyici yeni bir döngüyü tohumluyor...Kahramanın sonsuz yolculuğunda yepyeni, taze bir döngü başlarken, bizler de  yaşam döngümüzde daha önce iz olmayan yollara doğru azimle baş koymak adına hızlı bir dönemeçteyiz. Bu dönemeci kendi hızımıza uygun bir ritimde geçebilmek için ise  kendimize karşı dürüst olmamız ve içsel sesimizin rehberliğine güven duyumsamamız bu süreçte ehemmiyet kazanmakta.

Yeniayın doğum anının haritası zihnimde yakın tarihimizin bilinen spor dallarından biri olan bir "Güreş" müsabakasını canlandırıyor. Pehlivanlar er meydanına çıkıyor!  Bir tarafta "egosal kimliğimiz" ve tam karşısında "öz potansiyelimiz" yer alırken bakalım önce hangi taraf tuş olacak ?

Yeniay’ın ışığının yöneticisi ve eş zamanlı olarak dekan yöneticisi olarak konumlanan, eylem fonksiyonumuzu ışıyan sağlıklı bir ben bilincini var etmemizi destekleyen Işığın Savaşçısı Ares (Mars gezegeni) daimi bir öğrenci ruhunu simgeleyen  İkizler burcunun son demlerinde iken (Mars gezegeni 25 Mart itibariyle Yengeç burcundaki yolculuğuna başlıyor) ve dispozitörü (yönetici gezegeni) Merkür Koç burcunda yeniayın ışığıyla birleşmekte bu bağlamda tıpkı doğanın uyanışı gibi özümüzdeki kahramanın da uyanışa geçeceği bu süreçte özellikle  insan varlıklarının en önemli yaratım gücü olan;  kelimelerin/sözcüklerin akıl süzgecimizden nasıl süzüldüğünü meraklı bir dikkatle gözlemlemeye yönelmemiz işlevsel olabilir. 

Yaşam serüveninizde kendinize dair en çok neyi merak ediyorsunuz?

Yeniayın ışığı ile birleşen Merkür gezegeninin ışığı bilinçdışımızdan bilincimize sorduğumuz soruya ilişikin yanıtı / bilgiyi şimşek hızıyla getirirken, Koç burcunun ateşli sahasında bir arada bulunan Tanrıların Tanrısı Zeus (Jüpiter) ile gökyüzünün Şamanı (Chiron) asıl öğrenmenin  (öz olarak varoluşsal bilginin bilinç düzeyine çıkartılma sürecinin) bilginin deneyimlenmesi yoluyla gerçekleştiği gerçekliğini aydınlatırlarken eş zamanlı olarak yara aldığımız yaşam deneyimlerimizde ruhsal boyutta büyümek ve olgunlaşmak adına engin bir fırsat olduğunu bizlere hatırlatmaktalar. 

 Her insan varlığı en çok kendisinden öğrenir nitekim karşımızdaki kişi de bir diğer ‘ben’dir. Koç burcunun serüveni de öz olarak en derindeki öz patansiyelimizi saf “ben” i okumaya yönelik bir nefsi feth mücadelesidir. 

Yeniayın doğum anında, güzelliği, huzuru, uyumu, ahengi, dengeyi, adaleti, "biz" bilincini ışıyan Terazi burcunun yükseliyor ve yönetici gezegeni Venüs'ün Boğa burcunda konumlanması; nefsimizi feth etme mücadelemizde gölge yönlerimizden bedenimizin lisanına kulak kabartarak hatırlayabileceğimiz, beslenebileceğimiz  bilgiler olduğunu da işaret etmekte. Öz olarak mevcut süreçte yeni doğan bir bebek gibi kendigenliğimizin lisanını keşfe çıkmak ve bu keşif sürecinde nasıl ki bedenimiz yaşam/hayat adını atfettiğimiz ölüm-doğum döngüsünü deneyimlememiz adına bir araçtan ibaret ise benzer şekilde ilişki örüntülerimizin de kendi gerçekliğimizi deneyimlememiz adına birer vasıta olduğunu hatırımızda tutmak işlevsel olabilir.

Işık Olsun!