Mars Yengeç Burcunda: 23 Nisan - 11 Haziran

Öncelikle her evladımızın ve içimizdeki çocukların 23 Nisan’ı bir kez daha kutlu olsun!

23 Nisan itibariyle gökyüzünde 27 Nisan dolunayına kadar Uranüs, Merkür ve Venüs arasında, Boğa burcunda hızlı bir trafik var. Yani kazanç ve mülk konularında bizleri hızlı iletişim trafiği, yeni temaslar, ortaklıklar ve aydınlanmalar bekliyor.

Bu haftanın sonuna kadar ortaya çıkan yeni projeler, yollar, ihtimaller nihayetinde de, bir sonraki haftanın başına denk gelen dolunayda yeni düzene uyumlanmak noktasında bir karar alacağız.
Bu hafta gerçekleşen gelişmeler negatif durmuyor, aksine kaynak ve tutunacak zemin, dal, yol bulmak konusunda teşvik edici duruyor. Ancak sonrasında o kaynaklara, o zeminlere ya da onlar uğruna kendi rutinimizde, bilindik hallerimizde bir şeyleri değiştirmek zorunda kalacağız gibi duruyor. Yani paradoksal olarak, bize sağlam zemin verebilecek, bize kendimizi rahat ve güvende hissettirebilecek fırsatlar için, mevcut güvenli alanımızdan, alışkanlıklarımızdan ve kaynaklarımızdan belli ölçüde feragat etmemiz gerekiyor. Ama neyse. Bu bir sonraki haftanın konusu. Umarım bu haftanın ikinci yarısında karşınıza çıkan fırsat ve kaynaklar, uğruna yapacağınız değişiklikleri size çiçek gibi gösterecek güzellikte olur.. 

Mars, bugün itibariyle Yengeç burcuna geçti (damn!) ve 11 Haziran’a kadar da bu burçta transit yapacak. Mars itkilerimiz, motive olma ve etme biçimlerimiz, arzumuz ve öfkemizse, Yengeç de güvenlik ihtiyacımız, ailemiz, yuvamız, evimiz, manevi bağlılık duygularımız, aidiyet anlayışımız, geçmişimiz ve köklerimizdir. Eh, hesabı siz yapın.

Bu iki sembol birleştiğinde ortaya toplumsal olarak: güvenliğin önceliklenmesi ve bu konuda hassasiyet, kimin vatanı daha çok sevdiğine dair alevli tartışmalar, pandemi açısından değerlendirirsek kapanma ya da kapanma resmi olarak gelmese bile toplumsal olarak kapanmaya eğilim, kendimizi güvende hissetme zeminlerimizin en başında gelen ekonomi konusuna daha yoğun bir dikkat gündeme gelecek gibi duruyor. Bireyse olarak ise: diğer transitleri de göz önünde bulundurursak bu Mars Yengeç sezonu, kendimizi güvende ve sağlamda hissetmek uğruna bazı hayal, arzu ve belirsiz durumlardan ufak ufak sıyrılmaya başlayacağımızı söylemek mümkün. Özellikle bu duyguyu bizde tetiklemeye en müsait zaman 12 Mayıs ve civarı. Keza akabinde Mayıs sonu ve Haziran başı ilk hafta da bu noktada yoğun geçecek gözüküyor. Bilhassa Mayıs sonu İkizler’de Merkür retrosu da başlayacağından (tey Allahım!) ve tutulma sezonu da açılacağından tam bir en ufak söylemden kıllanıp, “sen benden nefret ediyorsun!” triplerine girme curcunası var gibi duruyor.

Aslında konu şu ki hem madden hem de manen kendimizi güvende hissetmekte zorlandığımız bir süreçten geçiyoruz. Belirsizlik, ekonomik süreçler ve pandemi, kendimiz için kurduğumuz senaryoları yıkarak bizi çok başka, bilinmedik ihtimaller içinde hayatta kalmaya ve yaşam kurmaya zorluyor. Bu kolay bir süreç değil. Ancak burada iki durum gözden kaçırılmamalı:

1- Bu kimseye özgü bir durum değil bu global bir mesele. Yani şuan herkesin bir yerden kendini güvende hissetmeye ihtiyacı var. Kimine maddi kimine manevi destek, kimine bir hayal, kimine bir arzu, kimine bir yürü ya kulum lazım. 

Dolayısıyla bu sürecin en gölgeli yanı, bize lazım bir şey diğerlerine lazım değil diye onları tuzu kuru, kendimizi sokakta kalmış kedi yavrusu sanıp diğerlerine a)dramaqueenlik yapıp sürekli ağlamak, b) onlara “sende var bana niye vermiyorsun!” diye yükselmek.

2- Bazı güvensizliklerimiz o kadar bize dair, temelden geliyor ki kim ne verse, biz onunla yüzleşene kadar doymayabilir, biz de bu açlıkları dış şartlara bağlayıp bu gerçeği ıskalayabiliriz. Bazı insanlar ne kadar paraları olursa olsun kendilerini fakir, bazıları da ne kadar insanları olursa olsun kendilerini yalnız, kimileri de ne kadar güvende olurlarsa olsunlar kendilerini kaygılı hissederler. Böyle dönemlerde bu artar, ama aslında kökü, bu zamanların öncesine dayanır. Dolayısıyla bize dair, bizim temamız bir yara içimizde kapanmıyor diye, kaynaklarımızı kuruturcasına emmek de, gölgeli bir Yengeç çalıştırmak olur, düşmeyelim.

Bu evrenin en ışıl ışıl çalıştırılması herkesin herkese, zor zamanlardan geçen koca bir aile gibi destek olmasıdır. Ne zaman kendi yaranıza çok düşseniz diğerlerini görün, sadece alıcısı olmak zorunda kaldığınız eksikliklere değil, vericisi de olabildiğiniz artılarınıza odaklanın. Almaktan gocunmayın vermekten çekinmeyin. En önemlisi yuvanızı kalbinizde, içinizde, sade ve basit şeylerde bulmaya çalışın. Bazen yuva mahalledeki kedidir, bazen bir akşam kaynatması, bazen bir dostla içilen kahve. Ve en nihayetinde sevgili Juno’nun da dediği gibi, “hepimiz bir rahmin içindeki bebekleriz dünya ananın üzerinde” bunu unutmayın. Sevgiler.

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]

www.youtube.com/user/thejenrachelblack