Müşrik ile Putperest ve Aşıklar Kartı

01 Mart 2022 Salı
Müşrik ile Putperest ve Aşıklar Kartı
Müşrik ile Putperest ve Aşıklar Kartı

Klasik tarot destesinde yalnızca iki çift kart, neredeyse birbirinin aynısı, birbirinin kontrastı olacak şekilde çizilmiştir: Kupa Şövalyesi ile Ölüm kartı ve Aşıklar ile Şeytan kartı.

Aşıklar kartında dişil prensibi, ruhu, ilhamı, aklı teslim eden Kadın göğe (tepe çakra hizası), Cebrail’e bakar: bütüne dair bilgiyi ilahi kanaldan alır; eril prensibi, zihni, eylemi temsil eden erkek ise kadına (göz hizası: üçüncü göz çakrası) bakar. Böylece simyevi birlik doğar ve insan hem kendi içinde hem de diğerleri ve hayatla bir olur: Yani onunla, ona uyumlu, ondan özgür titreşir. Ancak Şeytan kartında kadın göğe değil, dünyaya, erkek de kadına değil yere bakmaktadır. Tam da bu durum onları Şeytan’ın tahtına zincirler.

Şeytan ya da Satan kelimesi Satürn’den gelir, bir diğer adı da Chronos’tur. Satürn biriken zamanı, biriken zamanla belirlenen anı, birikmiş anın yansıtılmasıyla oluşturulan geleceği, bir diğer deyişle zamanın yükünü temsil eder. Tarotta Şeytan dünyayı, zaman ve mekanla sınırlı olanı, gerçekliği anlatır.

Eğer ruhumuz, aklımız hayata “yukarı üzerinden” bakmazsa, yani tepe çakra hizasından değil de üçüncü göz çakra hizasından bakarsa bu durumda kişi gerçekliğin negatifliklerinden korunmak ve korumak için daimî bir analiz halinde demektir. Böyle bir insan akışta değil şirktedir çünkü zihni “gerçeklikte kötü şeyler olma ihtimali var. Ben bunları analiz etmeli, öngörmeli ve bertaraf etmeliyim çünkü diğerim, diğeri, ben olmadan bu hengameden sağ çıkamaz” mantrasını tekrar etmektedir. Daha net ve usturuplu biçimde tekrar edelim: “benim bir parçamın, benim insanlarımın, benim olanların bana ihtiyacı var, ben olmazsam onlar da olamaz bu sebeple daima olmak ve oldurmak için ölümü ve yıkımı kandırabilmek için hayatı anbean analiz etmeli ve öngörmeliyim” diyen şirktedir.

Fakat şirk, birinde kendiliğinden ortaya çıkan bir anomali değildir; şirke ya da şirkte olana daima bir putperest eşlik eder: yere bakan erkek. Yere bakmak, içe dönmek, korkuyla içe çekilmek, korunmaya geçmek yani dünyaya kök çakra üzerinden bakmayı temsil eder. Hayata kök çakrası üzerinden bakan, daima bir varlık savaşı görür ve varlığın ağır basması için kendine hayatta tutunacak putlar bulur (erkek toprağa bakar, putlar topraktan yapılır). Dolayısıyla putperest, varlık kaygısı içindeki olarak, bir yalvarma, bir muhtaçlık halinde etrafında hep tutunacak bir şey arar. Ona yardıma gelen vesileye, putluk atar, ona tapar ve böylece onu şirke sürükler. Yani putperestlik, şirkten önce gelir.

Ama esas affedilmez günah olarak kodlanan şirktir. Bunun sebebi varlık korkusuyla kök çakrasından dünyaya, toprağa bakanın, yani zihnin ve bedenin, inançsızın ya da inanamayacak kadar korkmuşun baştan zayıf sayılması ve günaha düşmesi beklenen olmasıdır. Ancak yardıma vesile olacak kadar gözü yukarıda, yani algısı varlık kaygısında değil düşünme becerisinde (üçüncü çakra hizası) olanın vesile statüsünü unutup kendini ötekinin varlık sebebi sanması, suçtur, affedilemez hatadır.

İzleyenler hatırlar: Avatar’ın 2. Sezon finalinde Aang, avatar güçlerini uyandırmak için tepe çakrasını açmak zorundadır ve bunun için Katara’yı ve diğerlerini çatışma ortasında bırakma fikrine teslim olup kendini toprak içine kapatarak meditasyon durumuna geçer. Çünkü diğerlerine yardıma vesile varoluş ondadır ve bu yardımın zuhur edebilmesi için ana kanaldan, ilahi olandan beslenmek durumundadır. Bunun içinse “herkesin ilahı” olana, diğerlerini bir an olsun teslim etmeyi öğrenmek, zaten ilahi olan diğerlerini kurtarmayacaksa bunu kendisinin hiç yapamayacağını kabul etmek, kısacası akan zaman diliminden çıkarak meditatif halde algısını ilahi olana çevirerek sadece anda kalmak, ilham almak için diğerlerini zamansız bir zaman boyunca unutmak zorundadır. O zaman o ilahın tezahür ettiği güç aracı olur. Aksi takdirde kendi öngörüsüne güvenerek diğerlerini sırtlanırsa, bu şirk olur ve böyle bir araç bir noktada mutlaka yükünü kaldıramaz ve kırılır, bozulur.

Özetle kaygı ve korku putperestliği, putlar şirki doğurur, şirke girenin kaçınılmaz yıkımı kaygı ve korku döngüsünü tekrar tetikler, o da yeni putperestler doğurur. Hepsinden kaçınmak, tepe çakra ile andan kozmosa, bütün ve bir olana yönelmekle, analizden ziyade ilham almakla, her şeye yetmeye çalışmaktansa akışa her kayığı teslim etmekle olur.

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]

www.youtube.com/user/thejenrachelblack