O size gerçek yaşamı, masalınızı fısıldayacaktır

Aslında hep biliriz. Ne zaman durmamız, ne zaman koşmamız gerektiğini. Ne zaman konuşmamız ne zaman susmamız gerektiğini.

Sevilecek ve sevilmeyecek olanı.
Uğruna emek verilecek ve verilmeyecek olanı.
Nerede rahat nerede huzursuz olduğumuzu.
Nerede işlevsel nerede gereksiz olduğumuzu.
Ne yapmamız gerektiğini ve ne yapmamamız elbette.
Kimin elini tutacağımızı, kimin belindeki silaha karşı kendimizi koruyacağımızı.
Bilinmez, o kadar da bilinmez değildir aslında.

Ama bildiğimize güvenemeyiz. Kendi içimizdeki hakli içgüdülerdense, sokağı dinleriz. Adetleri dinleriz, sürüp gideni dinleriz.
Artık onların kimseye hayır getirmediğini görsek bile, başkaları üzerimize gelmesin, bizi hakir görüp dışlamasınlar, onayı kesmesinler ve bizi dövmek yerine hep sevsinler diye...

Sonra ne mi olur?

Sonra bitmek bilmez bir dırdır gelir. Aralıksız bir şikayet hali sonu gelmez bir pasif agresif saldırganlık, herkese küskünlük, herkese bir öfke.

Bir tip "istediğiniz her şeyi yaptım, ihtiyacım olan hiçbir şeyi vermediniz!" Suçlaması.
Ömrü vakit kaybı olarak geçirmek için güzel bir alternatif tabi.
Fakat yaşamak isteyenler de varsa öneri: kendi içgüdülerinizi dinleyin. O size herkesin onayladığı, zengin, yakışıklı mülayim gelin/damat adayındaki arızayı fısıldayacak, sizi ruhsuz bir evlilikten koruyacaktır.

O size herkesin "parasız kalırsın, bu işle kimse sana saygı duymaz" dedikleri işte size merhem olacak kutsamayı fısıldayacaktır.

Kimsenin sevmediği, yanaşmadığı ya da öfke duyduğu insanın kalbindeki cevheri fısıldayacaktır.
Herkesin dibinde dolandığı popülerin arızasını fısıldayacaktır.
Hayatın çelişkilerine parmak basıp, akışa uyumlu bir dansla ne zaman basmanız ne zaman zıplamanız gerektiğini fısıldayacaktır.

O size gerçek yaşamı, masalınızı fısıldayacaktır.
Sizi süper kahraman, sizi bir peri, o yapacaktır.

Ona güvenin.

Caput Draconis - mistikalem.com