OĞLAK BURCUNDA GÜZEL ve İHTİŞAMLI BİR DOLUNAY = “Yaşamın Hakkını Veriyor Musun?”
“Çoğu insan nasıl yaşanacağını, ancak ölme vakti geldiğinde öğrenir, çok yazık. Çoğu insan ömrünün en güzel yıllarını, bir apartman dairesinin odasında, televizyon seyrederek geçirir. Çoğu insan 20 yaşında ölür ve 80 yaşında gömülür. Bunun sizin başınıza gelmesine lütfen izin vermeyin.” -Robin Sharma-
ŞANSINI YAKALA!
Temmuz ayının ilk haftası, Oğlak burcunun ikinci dekanında (11° 19') Jüpiter gezegeninin kısmi asalet ışığı altında tezahür eden Ay-Güneş karşıtlığıyla(Oğlak burcunda dolunay--3 Temmuz 2023-14.38) güzel ve ihtişamlı bir tonda aydınlanırken, ayın ışığı bizleri zihinsel mahkememizde yaşamın hakkını nasıl verdiğimize dair ifade vermeye davet ediyor...
Hayat/yaşam adını atfettiğimiz ölüm-doğum döngüsünü ciddi, sebatkar bir ritimde her anın kıymetini bilerek deneyimleyen, benliğimizin bütünleşmiş doğasını ışıyan toprak elementinin öncü niteliğindeki Oğlak burcunda 2022 yılının başında tezahür eden yeniayın ışığı Uranüs gezegenine lütufkar bir tonda dokunarak bizleri hayatımızın otoritesi olarak kendi yolumuzu tasarlamamız için sorumluluklarımızda nasıl bir değişim gerçekleştirebileceğimize ilişkin gerekli olan düzenlemelerin altını çiziyordu, şimdi özellikle 2 Ocak 2022 - 3 Ekim 2022 zaman aralığında yaşam döngümüzde sorumluluk bilinciyle yenilediğimiz herşeyin neticesinin ne ölçüde pratik, işlevsel ve yaratıcı olduğu gerçeği, güzel ve ihtişamlı bir tonda aydınlanırken, nasıl bir matador olduğumuzu da görme vakti!
'Tanrıların Kapısı' olarak nitelendirilen, tasarım boyutunda öncü olan Oğlak burcunun ciddi, planlı-programlı-sistematik, disiplinli, anlayışlı, kıymet bilen, sabırlı, hırslı, geleneklere önem veren ve koruyan, sorumluluk bilincini derin bir ritimde ışıyan soğuk ve kuru doğasında konumlanan Ay, biricik ve yegane aşkı Güneş'in huzuruna çıkmadan önce Balık burcunda geri hareketini sürdüren ruhsal boyuttaki sağlığımızı en çok gözeten gezegen Satürn'e destekçi bir tonda dokunduktan (Ay-Satürn sekstil açı dinamiği) hemen sonra temas ettiği herşeyi büyüten ve geliştiren merhametin sembolü Jüpiter gezegenine lütufkar bir tonda dokunuyor (Ay-Jüpiter üçgen açı dinamiği). Dolunay (Ay-Güneş karşıt açı dinamiği) tezahür ettikten sonra ise Artemis (Ay), ilk olarak olarak yeryüzünde ve yeraltında eş zamanlı olarak var olabilen tek Tanrı; Hermes (Merkür gezegeni) ile karşı karşıya geliyor (Ay-Merkür karşıt açı dinamiği). Ay'ın ışığının izlediği yolu göz önünde bulundurduğumuzda , Dolunayın ışığının dekan yöneticisi eylem fonksiyonumuz; Mars'ın Oğlak burcunda yücelim asaletinde olduğunu, Mars gezegeninin Venüs gezegeniyle Aslan burcunun yaratıcı, cömert ve sevgi ışıyan doğasında birleşim halinde konumlandığını ve Dolunayın "Baharın Güneş"ini simgeleyen, üreme ve verimlilik sembolü Boğa burcu dodekatemoriasında, ilişkilerin aynasını simgeleyen Terazi burcu yükselirken (İstanbul iline göre) tezahür ettiğini de bir arada değerlendirdiğimizde: Şansımızı yakalamak için; "'Gerçekten yaşıyor muyuz?' & ' Yaşamı nasıl besliyoruz?'" sorularının yanıtlarını şu an mensup olduğumuz küçük ailemizin ötesinde duyumsamamız, sevginin derin köklerine aklımızın büyüteci ile temas ederek öz yaşam gücümüzün maliyet hesabını bilincimizde gerçekleştirmek işlevsel olabilir.
“Ardımızda bıraktığımız kalplerde yaşıyorsak ölmemişiz demektir.” -Thomas Campbell-
Dolunayın ışığı, zihninlerimizde Coco filmindeki Miguel'ın hikayesini canlandırıyor... Her ne olursa olsun kalbimizin özgün melodisinin ritmiyle öz'e güvenerek biraz da inatçı bir tutumda eylemde olduğumuzda gerçekliğimize dair bazı sırların aydınlanmasına vesile olabiliyoruz. Oğlak burcunun on birinci derecesi on dokuzuncu dakikasında tezahür eden dolunayın ışığı da geniş ailemizin nesiller boyu süregelen en biricik niteliğinin omurgamızda ve kalbimizin derinliklerinde nasıl bir iz belki de eşsiz bir sembol oluşturduğunu görmemizi işaret ediyor.
ŞARKINI SÖYLE!
Birliğin bizim vasıtamız ile dillendirmek istediği bir melodi var. Ve tüm yaşam süreci boyunca deneyimlediklerimizin yegane hedefi o melodiyi tüm kainat ile paylaşmamız, yuvamıza sevgiyle geri dönebilmemiz üzerine kurgulanmakta. Ve hiç şüphesiz
nerede yasaklar, engeller, sırlar, mevcut ise bizi özümüzün derinliklere ulaştıracak bilgi de tam orada ışımaktadır.
Şimdi ufukta, omurgamızı yeniden yapılandırmamız kendi şansımızı yaratmamız için 4 Nisan 2024 tarihine değin ihtişamlı bir süreç görünüyor... Hatırlayalım ki insan varlığının bedenindeki en küçük hücre olan spermler, yumurtaya doğru spiraller çizerek yol alır, yumurta ise bu süreçte kendisini dölleyecek sperm hücresini seçer. Başlangıcımızdaki bu süreç gibi iç sesimizle bütünleşmek ve öz yolumuzu izlememiz için zamanın dalgasında dairesel bir ritimde yol alırken omurgamızda her ailenin özünde nesilden nesile aktarılan tılsımlı öğretilerin izi olsa da bu izleri nasıl görmeyi ve okumayı seçeceğimizin bizim irademizle şekillenmekte olduğunu hatırlayalım! Şimdi eşsiz ışığımızın melodisiyle hayatın/yaşamın hakkını kıymet bilerek verme zamanı...
Işık Olsun!
* Tarot görseli: Barbara Moore "Wizards Tarot Companion"
- 15 Kasım 2024
- 01 Kasım 2024
- 21 Ekim 2024
- 01 Ekim 2024
- 18 Eylül 2024
- 03 Eylül 2024
- 25 Temmuz 2024
- 01 Haziran 2024
- 20 Mayıs 2024
-
10 Mayıs 2024
"YAŞAMAYA BAK DOYA DOYA" = Boğa Burcunda 'İyimser' Bir Ay Döngüsü
-
05 Mayıs 2024
ŞEYTANIN BACAĞINI KIRMAK =Zeus ile Prometheus un Yeni Yolculuğu
- 04 Nisan 2024