Satürn - Uranüs karesinin 2021 yılı astrolojik etkileri

14 Aralık 2020 Pazartesi
Satürn - Uranüs karesinin 2021 yılı astrolojik etkileri
Satürn - Uranüs karesinin 2021 yılı astrolojik etkileri

Önümüzdeki yıla imzasını atacak en önemli açı Kovada seyreden Satürn ile Boğada seyreden Uranüs arasında 3 kez, 17 Şubat-14 Haziran- 24 Aralık’ta gerçekleşecek kareler olacak.

Satürn-Uranüs karesi 22 yılda bir gerçekleşiyor ve sonuncusu 1999’da tam zıt burçlarda gerçekleşmiş yani o zamanlar Satürn Boğa’da, Uranüs ise Kova’daymış. Dolayısıyla yerleşik, atıl ve inatçı hale gelmiş sistemi Kova temalarıyla Uranüs 3 kez zorlamış.

O zamanlar neler olmuş kısaca bahsedeyim: teknoloji ve kimyasalların doğaya tehlikelerinden bir haber ve bildiği gibi giden sisteme (Satürn Boğa) iki kez sert müdahale gelmiş (Uranüs Kova): birkaç işçi içi kimyasal dolu varili parçalayınca zehirlenmişler ve Türkiye sınırlarında denize petrol akmış. Sert dışlanmalar ya da aykırı grupların sert çıkışları (Uranüs Kova) toplumsal düzende sarsılmalara sebep olmuş(Satürn Boğa): satanist olduğunu iddia eden bir grup genç bir genç kızı öldürmüş, CHP ilk kez meclis dışı kalmış. Teknoloji ve genel yapı kuralları, mevzuatları izlenmeden bireysel imkan ve bilgilerle, rastgele yerlerde ve şekillerde oluşan yapılaşma sonucu (Satürn Boğa) ’99 depremi sonucunda (Uranüs Kova) ciddi maddi manevi kayıplar verilmiş. Yine otoritenin bildiğini okuması ve ezber/sabit/inatçı yapısı sebebiyle (Satürn Boğa) bireysel haklar ciddi anlamda çiğnenmiş (Uranüs Kova): misal bir polis baskını yanlış eve düzenlenince suçsuz yere sorgusuz sualsiz bir hizmetçi öldürülmüş.

1999’da fazlasıyla alışılagelmiş, sorgusuz, atıl, bildiği gibi ve çiftçi zihniyetli sistem (Satürn Boğa), inatla insan ve birey hakları, teknolojik gelişmeler, bütünün hayrı ve kolektifi vuracak olaylarla (Uranüs Kova) kırılmış.

2021’de ne yapmayı planlıyorsanız daima zemin etüdünü önceleyin

2021’de ise Satürn Kova’da ve Uranüs Boğa’da yani senaryo tersine. Önümüzdeki sene de kolektif, teknolojik ve ideolojik anlamda idealist yapılar, birey hakları, azınlık hakları, devrimsel yapılanmalar kurulmaya çalışılabilir (Satürn Kova) ancak zemin ve dünyevi şartlar, ekolojik şartlar, ekonomik şartların elverişli olmadığı bu idealara sertçe gösterilebilir (Uranüs Boğa).

Sırf yenilik olsun diye, ilerleme gözüksün diye, kapsayıcı dursun diye kurulan kurumlar, yönetim sistemleri, yapılanmalar son bulabilir mesela. Aşırı radikal ve idealist yönelimler, beklentiler açısından insani ilerleyişe ters düştüğü için tekrar masaya yatırılabilir. İdeolojik ilerlemeler ekolojik ve ekonomik problemlerle baltalanabilir. Uranüs, Satürn ve Boğa üçlüsü bir yerde depremlere de işaret eder, ancak birincisi benim astroloji bilgim büyük depremleri ölçmeye yetmez ikincisi kıt bilgimle şöyle yorumlamak istiyorum: olursa da konsepti ve yıkıcılığı ’99 depremi gibi olmayabilir. 1999 depremi inatla insanları bildikleri gibi eylemekten, konfor alanlarından sertçe atmaya çalışıyormuş, bu sefer konu bu değil. Üstelik Uranüs Kova burcunun yöneticisi olduğu için ’99’daki konumu çok güçlüymüş. Şimdi ise Boğa’da ve en son buradayken aslında Türkiye’nin en çok deneyimlediği şey ekonomik buhranmış. Hatta En son Uranüs Boğa’dayken deprem ölçme aleti icat edilmiş yani doğru kullanılırsa depremden nasıl korunulabilir, hatta nasıl daha da önceden tahmin edilebilir ya da önlem alınabilir, bu konuda ciddi güzel sonuçlar almak mümkün.

Bireysel veya daha genel yorumlamak gerekirse Boğa dünyayı, zeminleri, toprağın bereketini, bedeni ve maddi bolluğu temsil ederken, Kova devrimleri değişimleri, ideaları, fikirleri, zihni temsil eder. Yani bu sene hangi değişimi, hangi devrimi, hangi hedefi, hangi zemine sorusu önemli olacaktır. Kova ister ki şartları hesaplamasına hiç gerek olmadan, süper ve kesinlikle faydalı fikirlerini yürürlüğe koysun, o fikir herkesin hayrına olacağı için, iyi bir şey olduğu için, en doğrusu olduğu için, hayat bu “doğru gerçek”in önünde diz çökerek hizaya gelsin. Ancak Zodyak’ın en dâhisi, tam da bu yanlış algı yüzünden birçok fikri de heba etme potansiyeline sahiptir, çünkü hayat öyle şeyler yapmaz.

O yüzden 2021’de ne yapmayı planlıyorsanız ya da hayat önünüze ne gibi fırsatlar getirirse, daima zemin etüdünü önceliklemenizi tavsiye ederim. Evlilikse kiminle, hangi şartlarda, hangi temel gerekçeyle? İşse, okulsa, taşınmaysa ha keza.

Paranızı 2021 yılında dikkatli ve iyi değerlendirmeye bakın

“Artık böyle biri olcağım!” diyorsanız yine aynı nokta. Sizin kafanızdaki plan süper olabilir, ancak onun bir kısmı için zemin müsait olabilir ya da bir süre zemin hiç müsait olmayabilir. Sabır da bir Boğa erdemidir. Sabırsızca karga tulumba girişilen yani Kova’nın gölgeli yanı çalıştırılan her şey sene boyu 3 kere sert kriz alır. Planda diretmek yerine bu Uranüsyen dalgaları iyi değerlendirmek ise şöyle olacaktır: bu açılar gerçekleşirken planlarınızın size göre mükemmel halinin o kadar da mükemmel olmadığını, temel noktalarını revize etmek gerektiğini görebilirsiniz, edin. Sabırla adım atarsanız bu dalga geçtikten sonra uzuuun soluklu gidebilecek, sağlam zeminlere oturmuş ve yenilikçi olacağı için iki güne modası geçmeyecek bir yaşam kurup, epey bir süre kafa rahatlığı yaşayabilirsiniz.

Ek olarak: paranızı önümüzdeki sene dikkatli ve iyi değerlendirmeye bakın. Bilhassa mal mülk konusunda kısa vadeli, anlık ve plansız çıkışlar pek önermem. Mülk alacaksanız da zemini sağlam yer alın (= Acelesi olmayan küçük büyük harcamalarınızı ertelemek ya da revize etmek iyi sonuçlar getirecektir. Önümüzdeki sene ekolojik problemler artabilir o yüzden bilhassa gıda/su kullanımına ve atık üretimine rica ediyorum dikkat edin. Ne kadar az israf o kadar rahat bir 2021. Minimalistleşmenin gücünü azımsamayın.

Sene bütününe bakıldığında iyi duruyor, iyicil, 2020’nin yaralarını saracak etkiler de mevcut. Ancak 2021 sabır istiyor. 2020’deki gibi çaresiz bir bekleyiş hali değil, bir Boğa, bir çiftçi gibi sabırla, mütevazilikle, adım adım, mevsimi ve toprağın kalitesini de göz önünde bulundurarak ekmeyi, ilmek ilmek toprağı işlemeyi, toprağı sevmeyi, rızka güvenmeyi, şükrü ve olgunluğu istiyor. Bu açılar bana eskilerde daha çok dönen bir anlatıyı hatırlattı: hani yaşlı adam köyünde ve toprağındadır, oğlu ise büyük şehre gidip zengin olmak, daha hızlı ve bol yaşamak istiyordur. Eğer o oğul, doğru bir zeminle yani iş ve vizyonla büyük şehre gitmezse, büyük krizler yaşayarak geri döner köyüne ya. Sonra belki olgunlaşarak belki hep kalbi kırık toprağı babası gibi ekmeye devam eder? İşte biraz öyle.

Doğru vizyon, doğru amaç, doğru insanlarla, acele etmeden yani sağlam bir zeminde ilerlersek yavaş ama emin ilerleriz. Ancak bir köyün aykırısı genç gibi aniden, öfke ve sabırsızlıkla, devamı belirsiz maceralara atarsak, süngüsü düşük, köye geri dönebiliriz. Köyünüzün de kıymetini bileceğiniz, şehrin nimetlerini de doğru okuyup, en sağlam zamanda kolaylıkla ona sahip olabileceğiniz bir yıl dilerim.

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]

www.youtube.com/user/thejenrachelblack