Savaşma Seviş Benle

01 Ekim 2024 Salı
Savaşma Seviş Benle
Savaşma Seviş Benle

Terazi Burcunda 'Özgür Ruh'lu Bir Halkalı Güneş Tutulması

“Dünyada olabilecek her bir olay için misal aleminde sayısız ihtimal uyur. Siz ağzınızdan çıkardığınız sözlerle o ihtimalleri uyandırırsınız. Güzel kelimeler söyleyin ki güzel ihtimaller uyansın. İnsanın kaderine müdahalesi buradadır.” Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî

 
Sevgili okurlar,
 
Yılın 10. ayı doğum dalgaları eşliğinde başlıyor… Hatırlayalım ki her doğumun zamanı biriciktir, önümüzdeki süreçte zamanın akışına saygı duymayı, mümkün olabildiğince, dünya gezegenindeki ölüm-doğum döngüsünü deneyimlemek amacıyla kullandığımız en değerli aracımız olan: bedenimize hareket özgürlüğü tanıyarak anlayışla gevşemeyi hatırlamak, özgür doğal akan nefesimizin hikayesine kulak kabartmamız güzel olabilir.  
 
Haftanın 4. günü (2 Ekim Çarşamba) saatlerimizde akrep 21’i,  yelkovan 49’u işaret ettiği an;  Işıklar (Ay ve Güneş) tüm karşıtlıkların özünde aynı olduğu bilincini ışıyan Terazi burcunun ikinci dekanında (10° 03' : Satürn; dekan yöneticisi) Tanrıların Habercisinin şahitliğinde (Merkür’ün kısmi asalet ışığı altında), Saka (Kova) burcu dodekatemoriasında birleşiyorlar, Halkalı bir Güneş Tutulması tezahür ediyor.  
Tutulma Güney Ay Düğümü yönünde ve Merkür’ün ışığıyla birleşirken, Yengeç burcunda yolculuğuna devam eden Mars ise tutulmanın ışığıyla baskın bir ritimde uzlaşma arayışında (Mars, tutulmanın ışığını üstten kareliyor). Güneş Tutulmasının ışığının yönetici gezegeni Venüs (Akrep burcunda) ise diğer su elementlerinde konumlanan Mars (Yengeç burcunda) ve Satürn (Balık burcunda) gezegenlerinin ışığıyla büyük üçgen açı kalıbı oluşturuyor. Tutulma anında ise İkizler burcunun yükseldiğini görüyoruz. 
Nefesimizin özgün ritminin hikayesindeki sır perdesini aralamak adına güzel bir zaman döngüsündeyiz…
Yaşamın soluğunu simgeleyen ejderhanın ağzı Koç, kuyruğu Terazi burcunda konumlanırken tezahür eden son Güneş tutulmasıyla ( 29 Mart 2025 tarihinde , Ay düğümleri Başak-Balık aksında iken, Koç burcunda bir Güneş Tutulması daha deneyimleyeceğiz)  birlikte başlattığımız her şeyin neticesini 2 Nisan 2026 tarihinde Terazi burcundaki dolunay sürecinde aydınlanıyor. 
Tutulma anının doğum haritasında kim olduğumuza dair hatıralarımızla kim olabileceğimize dair potansiyeli muhafaza eden su elementi ve aklın ötesine geçen bilişle bağlantımızı simgeleyen hava elementinin, yoğunluğu da dikkat çekiyor bu bağlamda bugüne değin farkında olmaksızın içselleştirdiğimiz belki de atalarımızdan miras aldığımız ilişki dinamiklerimizde kökten bir arınma deneyimi gerçekleştirme zamanı gelmiş olabilir, bu arınmayı gerçekleştirirken en önemli yardımcımız ise "bilgi", özümüzün/hakikatimizin bilgisine ise en derin bağlamda içimizdeki wifi ağına bağlanarak gerçekleştirebiliriz bir başka deyimle; meditasyon uygulamalarımızda derinleştikçe öz benliğimizi görmeye başlayabiliriz. Güneş Tutulmasıyla birlikte öz besin kaynağımız olan; meditasyon uygulamalarına başlamak, meditasyon süreçlerimize mantra ve mudra uygulamalarını da entegre etmek faydalı olacaktır (Mevcut süreçte "Ek Ong Kar Sat Nam Siri Wahe Guru"mantasıyla çalışılabilir.) 
Yeni başlayan döngüde,  Ay düğümleri Koç-Terazi aksında konumlanırken deneyimlediğimiz tutulma süreçleri boyunca ilişki dinamiklerimize dair ne(ler) öğrendiğimizi gözden geçirerek kano sporunda ustalaşmaya hazır mıyız? Hızla esen rüzgarlı bir atmosferde gürül gürül hızla akan bir nehir düşünün işte şimdi bu nehrin tam ortasında  kanomuzla ilerlerken nasıl kürek çektiğimizi gözlemleyelim, kanonun dengesini sağlamaya çalışırken küreği her öne doğru sürüşümüzde suya   bir sağdan bir soldan, öne ve arkaya doğru itici güç uygularız. Kanomuzu hedefe doğru götürürken kürek çekme ritmimiz bir meditasyona dönüşebilir ve en önemlisi yaşam ağacımızın (omurgamız) kuyruk sokumumuzdan başımızın tepesine değin dik, rahat ,esnek bir konumda olması ve karın kaslarımızla küreğimize yön ve güç vermemizdir.

İnsanoğlunun tüm yaşam döngüleri boyunca tek bir ilişkisi mevcuttur o da ; kendisiyle olan biricik ilişki deneyimi. Kendimizden kendimize doğru yürüdüğümüz yolculuğumuzda canlı-cansız tüm varlıklarla olan ilişkimiz özümüzle olan ilişki bağımızı bize yansıtan bir aynadan ibarettir ki kendimizi en derin boyutta ilişki zeminlerimizde görebilir bu zeminde büyüyüp, olgunlaşabiliriz bu bağlamda yaklaşık 1,5 yıldır "ilişkiler" ana ekseninde bitirilmesi, geride bırakılması gereken tüm unsurları öz"e güvenerek kendi öz yeteneklerimizin ışığında nihayete erdirme vakti ışınırken küreğimizi her öne doğru hamle yaptığımızda işlevselliğini yitirmiş ilişki örüntülerini cesaretle geride bırakma vakti... Haydi rüzgarı arkamıza alalım ve asılalım küreklere!
Işık Olsun!