Şeb-i Arus supra-rasyonel bir tavırdır.

ŞEB-İ ARUS BAŞKA BİR AÇIDAN YAŞAM COŞKUSUDUR

Mevlana'nın ölümü düğün gecesi olarak görmesi açıkça akla bir meydan okumadır.

Varoluşçu psikoterapinin önemli isimlerinden Irwin Yalom'un vurguladığı gibi insanların en büyük ve en derin ortak kaygısı ölümdür.

Transpersonal psikoterapinin önemli isimlerinden Stanislav Grof'un da haklı olarak vurguladığı gibi, ölüm kaygısının üstesinden gelmeden sahici bir yaşama coşkusuna sahip olmak mümkün değildir.

Öyleyse Mevlana'nın bize mirası yaşam coşkusudur, her anının değerini bildiğimiz hakkını verdiğimiz.

Bu bakımdan akla meydan okuyan Mevlana'nın bu tavrı irrasyonel (akla ters) değil, supra-rasyonel (aklı aşan) bir tavırdır.

Not:  Şeb-i Arus törenleri 17 Aralık’ta icra edilmektedir

Ali Rıza Bayzan - Mistikalem.com