ŞEYTANIN BACAĞINI KIRMAK =Zeus ile Prometheus un Yeni Yolculuğu

05 Mayıs 2024 Pazar
ŞEYTANIN BACAĞINI KIRMAK =Zeus ile Prometheus un Yeni Yolculuğu
ŞEYTANIN BACAĞINI KIRMAK =Zeus ile Prometheus un Yeni Yolculuğu

Değerli okurlar,

21 Nisan 2024 tarihinde (05:26) Bahar'ın Güneş'ini simgeleyen Boğa burcunun verimli, güvenli, huzurlu, sebatkâr topraklarında Zeus (Jüpiter gezegeni) ile Prometheus (Uranüs gezegeni) biraraya gelmiş ve önümüzdeki 14 yıla şekil/biçim kazandıracak potansiyel bir enerjinin ilk kıvılcımını tohumlamışlardı, şimdi 8 Mayıs Çarşamba günü (06:21) Boğa burcunun ikinci dekanında (18° 02'/ dekan yöneticisi : Ay (Ay, Boğa burcunda yücelim asaletindedir) / dodekatemoria: Yay burcu)  doğacak olan Yeniay'ın ışığı bu yeni taze yolculuğun ilk keşif tadımına  bizleri davet etmekte...

Gerçekten bana ait olan nedir? 

Jüpiter ve Uranüs gezegenleri yaklaşık 13-14 yıllık periyotlarda biraraya gelerek insan varlığının bilinç doğasında bir sıçrama tezahür ettirecek olay/durumları tezahür ettirirler. Bundan bir önceki Jüpiter-Uranüs döngüsünü Koç burcu zemininde 2010-2011 yıllında deneyimlemiştik, şimdi bu döngü tamamlandı ve Boğa burcu zemininde 21 Nisan 2024 tarihi itibariyle bilinç doğamızdaki "imkansız" tanımımızı dönüştürecek nitelikte 14 yıllık yeni dinamik bir serüven başladı.

Yeni başlayan döngü bizlere doğanın ritmiyle bir olma yönündeki ipuçlarını işaret ederken  daima iç sesimizle bağlantı halinde olmamızın önemini de vurgulamakta. Eş zamanlı olarak Zeus ile Prometheus bizlere bilginin inançtan daima üstün olduğu gerçekliğini de hatırlatıyor!  Kendi biricik, özel, eşsiz  yolumuzu izlerken disiplinli olarak sorumluluk bilinciyle son adımımızı ilk adımımız gibi aynı haz ve tutkuyla atmamız, bilinçdışı zeminlerimizde kök salmış korku duygulanımlarımızı anlamlandırmamız için Tanrıların Tanrısı Zeus, kulağımıza "sicim teorisi"ni hatırlamamızı fısıldıyor... Bu bağlamda şu an topraklanmakta olduğumuz mekan-zaman sınırlarının daha ötesi mevcut bunu duyumsamak için dünya gezegenindeki ölüm-doğum döngüsünü deneyimlediğimiz biricik aracımız olan; bedenimize iyi bakmamız, bedenimizi doğamıza uygun olarak beslememiz, içimizde fısıldayan sese güven duyumsayarak dünya gezegenindeki misyonumuza odaklanmamız işlevsel olacaktır. 

"Her birimiz örülmüşüz ilmek ilmek sevginin ipleriyle her zaman var olmak ve sevginin rahminde çoğalmak üzere" -Özge Genlik-

 

Matriks'den Özgürleşmek

Aziz Nesin'in hikayelerinden derlenerek beyaz perdeye uyarlanan "Mucize Aynalar" filminde olduğu gibi hayallerimizi gerçeğe dönüştürmenin sadece özümüze sadık kalmakla ve öz sınırlarımızı bilmemizle mümkün olduğu hakikatini ışıyan Jüpiter-Uranüs birleşimi bizlere potansiyel olarak özümüzde var olan biricik yeteneklerimizi sahneye koymamız için nasıl beslendiğimize ve zamanı nasıl algıladığımıza özen göstermemizi işaret ediyor. Boğa burcunun yönetici gezegeni Venüs, birleşim anında Koç burcunun son derecelerinde konumlanarak 'iyileşme özgürlüğü" ndeki serüvenin ana temasının kendine aşık olma özgürlüğü olduğunu ışımakta. 

Jüpiter ve Uranüs gezegenlerini mitoloji zemininde değerlendirdiğimizde ise; 

Zeus (Jüpiter) , büyükbabası (Uranos) ile babası Kronos'un  (Satürn) şahitliğinde biraraya gelerek her eylemimizin bir sonucu olduğu hakikatini bizlere hatırlatırken varoluşumuzun sorumluluğunu ne ölçüde alabildiğimizin içsel muhakemesini de gerçekleştirmemizin faydacıl boyutu aydınlanmakta. 

Göklerin Tanrısı An (sümer mitolojisinde Uranüs) , Gaia dan var olan çocuklarının beden şekillerini beğenmediği için çocuklarını yeraltına hapseder ancak Kronos (Satürn) annesi Gaia ile yaptığı işbirliğiyle babasının hayalarını keserek okyanusa atar ve bu hayalardan aşkın tanrıçası Afrodit (Venüs) doğar...Uygarlığın temelini atan Tanrı Kronos'un hakimiyetindeki yıllarda insanlık altın çağı deneyimler. Ancak Kronos kendi esenliğini tehlike altında hissettiğinde çocuklarını bir bir yutar. Kronos ve Rhea'nın çocuğu Zeus ise babası Kronos'un yuttuğu tüm kardeşlerinin yeryüzüne dönmesine vesile olurken, babasını yer altına Tartaros'a hapseder. 

Zeus bizlere zamanın göreceli olduğunu ve geleceğin geçmişi doğurduğu bilgisini verirken, eylem döngüsünden özgürleşmenin bir başka deyimle iyileşmenin sadece öz doğamıza uygun eylemler tezahür ettirdiğimizde gerçekleşebileceğini bunun için de sürekli değişim halinde olmanın önemini vurgulamakta.

Yeni başlayan döngüde sonsuz potansiyelimizdeki ihtimalleri uyandırmak için astroloji çalışmak, uygulamak, öğrenmek-öğretmek için de oldukça verimli bir sürecin başladığını eklemek isterim. Uranüs gezegeni mitolojideki adıyla Uranos; astronomi ve astrolojinin tanrısı olarak da nitelendirilmekte idi. Bu bağlamda kişisel büyüme ve öz yeteneklerimizle yeniden bağ kuracağımız yeni döngüde astoloji önemli ve faydalı bir araç olabilir. Milattan önceki yıllarda Hipokrat'ın deyiminde altını çizdiği üzere: ; "Astroloji bilmeyen doktorun kendine doktor demeye hakkı yoktur"*. Öz doğamızın ritmiyle dünyayı algılama sınırlarımızı yeniden inşa edeceğimiz süreçte astroloji kendimize uyanmamız, varoluş potansiyelimizi uyandırmamız için yararlanabileceğimiz güçlü bir ışık. 

Bakalım torun ve büyükbaba yeni başlayan döngüde, insanlığa  biricik öz yetenekleriyle yeniden bağlantı kurarak bütünüyle bireyselleşmeleri yönündeki gümüş kapıyı lütufkar bir tonda açarlarken, bu kez  şeytan'ın bacağını kırabilecekler mi, ne dersiniz? 

Işık Olsun! 

*Tavukçular, C. (2023). Yer Gök Sağlık.sy.: 269., Butik Yay., İst.