Steril bir din: Panpsişizm
Panpsişizm terim olarak ilk kez 16. yüzyılda İtalyan filozof Francesco Patrizi tarafından kullanılmış olsa da işaret ettikleri bakımından, eskiçağlardan beri hem Doğu hem Batı’da, felsefeden ezoterizme kendine yer bulmuş bir teori ve belki de inanış.
Panpsişizm teorisi, evrende var olan canlı cansız her şeyin, yani en küçük birim olan kuarktan mutfak robotuna kadar, bilince sahip olduğunu, hatta kozmopsişizm dalından bakarsak, ortak bilince sahip olduğunu savunuyor.
Şöyle diyor panpsişizm: "Big Bang de dahil olmak üzere her zerrenin kendince bir deneyim/bilinci var ve bizim evrenimizde her şey Big Bang’den doğduğuna göre, her şeyin ortak bir bilinci var."
Eskiçağ filozoflarından (izlenebilen) ilk kayıt bu konuda Thales’ten geliyor. Aristoteles Thales’in görüşleri için şöyle diyor: “bazıları bir ruhun tüm evrende karıştığını söylüyor- belki de bu yüzden Thales her şeyin tanrılarla dolu olduğunu düşünüyor.” Aynı şekilde dört elemente indirgenen ve her şeyin özünün buradan doğduğunu savunan İlkçağ felsefesi de bir noktada bu panpsişizmle örtüşüyor. Yaklaşım, Stoacılarla devam ediyor ancak daha yakın zamanda en baba çağına Leibniz, Spinoza, Schopenhauer ve Whitehead gibi düşünürlerin felsefeleriyle ulaşıyor.
Özellikle Spinoza ve Schopenhauer var olan her şeyin bir ortak aklı olduğunu ve bunun yaşamın devamı için ya da kendi deneyiminde var olmak için bir istenç, itki olduğunu söyleyerek panpsişizme bir nevi altın çağını hediye ediyorlar.
Günümüzden Philip Goff ise Galileo’s Error kitabında bilimin niceliği açıklayabileceğini ancak niteliği ortaya koyamayacağını açıklıyor ve özetle şöyle buyuruyor: “ matematik maddenin hareketini, etkileşimini açıklayabilir ancak maddeyi açıklayamaz. Maddenin kendisi, içi, deneyimi nitelikseldir. Dolayısıyla maddeye özgüdür. Nasıl bir insanın duyguları, düşünceleri bir beyni ortadan ikiye yarmakla görülebilecek, gözlemlenebilecek şeyler değilse, bir maddenin de deneyimi, hissi, bu bağlamda bilinci gözlemlenemez. Ancak bu, ortak aklın olmadığı anlamına gelmez.”
Ezoterizmde ilkel inanışlardan animizmle (doğanın, canlıların ruhu ve bilinci olduğu inancı) örtüştüğü kadar aslında Kabala ve Tasavvuf gibi konsatre dini felsefelerde de devamı gözlemlenebilen bu yaklaşım, aslında dini bir temele oturmuyor.
Yani tamamen bilimsel bir inanış, steril bir din Panpsişizm her şeyin az veya çok miktarda kendilik deneyiminin farkında, bir bilince sahip olduğunu ve aslında evrenin mekanik işleyen bir yapıdan çok, büyüyen ve gelişen bir organizma olduğunu savunuyor.
Aslında panpsişizm varoluşun muazzamlığı karşısında huşu duyuyor ancak bunu doğaüstü veya dışı bir varlığa, sisteme bağlamıyor. Yani bir bakıma her şey olduğu haliyle birlik ve şeyler varlıklarıyla kalp titretici, onu daha fazla kremalamaya ve mistisizme bağlamaya gerek yok, bir elma sadece bir elma ancak bir elma olma bilinci bile yeterince etkileyici diyor.
Kaynaklar:
Cetin Balanuye - Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor?, https://plato.stanford.edu/entries/panpsychism/ , https://www.bilimkurgukulubu.com/genel/inceleme/panpsisizm-ya-bilinc-her-seyde-mevcutsa/, Ferhat Onur - 'Bilinç Problemi ve Panpsişizm' Yapay Zeka ve Bilim Felsefesi Dergisi.
Caput Draconis - mistikalem.com
Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]
- 26 Eylül 2022
- 09 Ağustos 2022
- 25 Temmuz 2022
- 15 Temmuz 2022
- 08 Temmuz 2022
- 27 Haziran 2022
- 20 Haziran 2022
- 12 Haziran 2022
- 04 Haziran 2022
- 22 Mayıs 2022
- 09 Mayıs 2022
- 02 Mayıs 2022