Ali Rıza Bayzan Ali Rıza BayzanSufi ile Terapist

Transpersonal Psikoloji: Felsefe, Tasavvuf ve Psikoterapi

13 Haziran 2022 Pazartesi
Transpersonal Psikoloji: Felsefe, Tasavvuf ve Psikoterapi
Transpersonal Psikoloji: Felsefe, Tasavvuf ve Psikoterapi

AVRUPA'DAN BİR TÜRK TERAPİST İLE BEYİN FIRTINASINDAN
TASAVVUF İLE FELSEFE VE PSİKOTERAPİ ARASINDA İLETİŞİME

Uzun yıllardır Avrupa'da yaşayan doktoralı bir Türk psikoterapist Doğu ülkelerinden gelen hastalarını damardan yakalayamadığını düşünüyordu. Tasavvuf'tan yararlanarak bu konuda ilerleme sağlayabileceğini düşünmüş internette tarama yaparken Sufi ile Terapist'le karşılaşmış sosyal medyadan görüşmüştük, İstanbul'a geldiğinde de 3 saat süren bir beyin fırtınası yapmıştık.

Terapistimiz bir yanda Tasavvuf'tan da yararlanması gerektiğine inanıyordu lakin öbür yanda da pozitivist bilim anlayışına ters düştüğü için bu çözümü benimseyemiyordu.

Üç saatlik sohbetin çoğu bilim felsefesi üzerinden yürüdü, çünkü problem orada odaklanıyordu. Thomas Kuhn'un Bilimsel Devrimlerin Yapısı'ndan başlayarak Fritjof Capra'nın Batı Düşüncesinin Dönüm Noktası'ndan devam ederek pozitivist bilim anlayışının artık eskidiğini postmodern bilim anlayışının farklı öğretilerden yararlanmaya açık olduğu üzerine konuşmuştuk. Postmodern bilim anlayışı, terapistimize yeni bir pencere açmış gibiydi.

Burada vurgulamak istediğim nokta Tasavvuf'u anlatabilmek için zaman zaman Felsefe'ye de ihtiyaç duyulduğu.

İslam konusunda çokça eser vermiş Yahudi kökenli bir oryantalist olan Franz Rosenthal (ö. 2003), Felsefe ile Tasavvuf Arasında İbnü'l-Arabi adlı kitabında Ebu Hayyan et-Tevhidi'nin (ö. 1023) şu sözünü öne çıkarır:
«Fe-inne't-tasavvuf ve't-tefelsüf yetecaveran ve yetezaveran.»
Türkçesi: "Tasavvuf ile felsefe birbirlerinin komşusudur ve birbirlerini ziyaret ederler."

Kitabın çevirisinin kapağında Hattat Nurullah Özdem'in hattıyla yer alıyor bu söz.

Yaklaşımları ve yöntemleri farklı olsa da Tasavvuf ile Felsefe'nin varlık, yaşam ve insanla ilgili bilinmeyenlerin peşine düşmesi bakımından ortak paydaları vardır. Aslında bu durum Tasavvuf ile Psikoterapiler için de geçerli olmalıdır. Nasıl mı?

Çağımız insanı dertlerini, ıstıraplarını, karmaşalarını, çatışmalarını daha çok psikoloji kavramlarıyla ifade ediyor. Bu bakımdan günümüzde sûfiler insanlara çözüm reçetesi sunarken gerektiğinde psikoloji kavramlarını da kullanmaları iletişimi kolaylaştıracaktır.

Psikoterapistler de Tasavvuf'un kültürlerinde, geleneklerinde, dillerinde, zihniyetlerinde derin izleri olan insanlarla daha verimli iletişim kurabilmek için Sûfi Gelenek'ten az çok yararlanmalıdır.

Psikolojide 4. dalga akım kabul edilen Transpersonal Psikoloji'nin birçok önemli isminin Tasavvuf'tan da yararlandığı belirtmek gerek. Bu konuda Sufi ile Terapist adlı kitabımda bilgi vermiştim.

Bu arada Fârâbî okulundan yetişen bir felsefeci olan Ebu Hayyan et-Tevhidi'nin tasavvuf alanındaki hocaları da müstesna isimlerdir; Cüneyd-i Bağdâdî’nin talebesi Ca‘fer el-Huldî ile Ebü’l-Hüseyin İbn Sem‘ûn.

Aslında sadece felsefe ile psikoterapi değil, kuantum fiziği, astrofizik başta olmak üzere bilimler artı modern ve postmodern sanat ile de komşuluk ilişkileri olmalı Tasavvuf'un. Günümüz insanına etkili biçimde ulaşmak için bunlara da ihtiyaç var.

Ali Rıza Bayzan - Mistikalem.com

instagram: alirizabayzan

twitter: @arbayzan

facebook: Ali Rıza Bayzan