TUR-İ SİNA

TUR-İ SİNA'DAN

Sina Dağ'ının tüm semavi dinlerde Sina Dağ'ı yapan Musa (a.s)'ın rabbi buluştuğu yer olmasıdır. Musa (a.s)'ın  adımlayarak rabbine adım adım yaklaştığı, kalbini mutmain edeceği  yüksekçe yerdir Sina Dağı.

" Biz ona Tur'un sağ yanından seslendik ve onu gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık."

                                                                                                                                  Meryem;52

Allah,  yalvardığı ve de yakardığı şekilde duasına icabet etti. Allah'ın nuru ile aydınlandı.

Tevrat'ta ise bu durum şöyle anlatılmaktadır.

" Nur, Tur-u Sina Dağ'ından geldi. Sair Dağı'ndan bizi nurlandırdı ve Faran Dağ'ından bizlere göründü."

Her peygamberin bir mekanı vardır. Bu mekanlardan en çok bilinenleri Arafat Dağı ( bahsi geçen Faran Dağı ) ve Sina Dağı'dır.

 Allah Teala - Tebareke'nin üzerine

" Andolsun Tur-i Sina'ya ve emin beldeye"

                                                           Tin; 2

diyerek yemin ettiği dünyanın en eski kristal ve kaya oluşumudur. Eteklerin de, denizin altında yalancı bir cennet barındırır; çok canlılı yaşamın kaynağı ise dağın doğal mineralleden oluşması yüksek maneyetik enerjiye sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Manyetik enerji bütün canlıları aynı şekilde etkilemektedir. Burayı özel kılan bir yaratılış ile yaratılması ile Allah'ın sonsuz takdir planıdır.Tıpkı gizlice söyleşmek için çağırılan Musa (a.s.)'ın gizlenmiş cenneti gibi çeşit çeşit deniz canlıları, mercanlar ve bitkilerinin bulunması burayı şimdilerde turizm cennetine çevirmiş olsada; taşın, toprağın  ve dağın sessiz bir dili var Musa  (a.s.) 'ı anlatan. Tam  Tur-i Sina'nın karşında bulunan dağın üzerinden evet hemde yüzeyden toplanan toprakların ısıtıldığında nasılda mineral  taşlar haline dönüştüğünü hayretle izlerdi gözleriniz. Nasıl yoğun bir enerji ile şahitlik etmekteler halen Musa (a.s) haline.

 Sina Dağı kristal oluşuma sahiptir, manyetik enerjisi ile boyutlar arasında ruhsal tekamülü sağlayabilecek bir mekandır. Tıpkı Yakup (a.s) bir taşı başının altına koyarak rüyaya yatması gibi...

 Bizler halen taşların evrendeki enerjisinden gerektiği gibi faydalanamamakla birlikte bu enerjiyi tam  manasıyla anlamaktanda kullanmaktanda aciziz.  Taşların görünen yüzü dışında, görünmyen etkileri insan gelişimi açısından fiziksel ve metafiziksel anlamda çok önemlidir. Zira Allah yeryüzünde  Hayy tecellisi ile zahir olmaktadır. Taşlar ise en gizemli yarattıklarındandır.  Bu gizemi açığa çıkarabilmekte ancak tarihi araştırıp ayak izlerine basmakla mümkündür.

 Havvanur İNCEKARA

                                                                                                    Şifalı Taşlar Uzmanı 

                                                                                              Karma & Spritüel Astrolog

                                                                                          [email protected]

                                                                                              twitter: @havvanurincekar