Uranüs Jupiter karesi

Satürn, Jupiter, Merkür, -birkaç saat sonra da- Güneş Kova burcunda. Yani zamanın lordu Chronos, umudun ve genişlemenin tanrısı Zeus, zihnin ve vahyin tanrısı Hermes ve ışığın tanrısı Helios, “bir an bilee vazgeçmedeeem kendi yolumduaaan” diyen Kova’da. Lakin. Uranüs ve Mars “ama ya çiftlik nolcek? Aile nolcek? Kira, fatura nolcek!?” diyen Boğa’da. Birbirlerine kare yapıyorlar, yani birbirlerini görmüyorlar ama huzursuz etmek için dürtüklüyorlar.

Aslında zaman, herkesin kendi yolunu bulma, herkes için kendi yolunu çizme zamanı. Herkesin bireysel olarak kendini en doğru ifade edeceği, verimli kılacağı, kendisi olurken, diğerlerinin de kendince bir “ben” olmasına müsaade etme zamanı. Gelin görün ki dünyanın (Boğa) şakülü kayık halleri (Uranüs), belirsizliği, dar boğazlığı, kısıtlı imkanları, yaşamı daraltan dayatmaları bu ayrışmaya gönül rahatlığıyla müsaade etmiyor.

Şu ara kendimiz için en uygun gördüğümüz ve hayalini kurarken bile kendimizden bile çekindiğimiz hayallerimiz ya bir başkası ya yaşam şartları tarafından baltalanıyor. Ancak bu baltalama tam yüzleşme ile olmuyor. Bunu zaten bildiğimizi sanıyoruz, ancak aslında tam olarak bizi ne kadar etkilediğini idrak edemiyoruz. Buz dağının görünmeyen yüzü gibi, bizi köklerimize kadar paralize ediyor bu baskı ve hayal kurmayı, ummayı, plan yapmayı epey engelliyor. Sonuç olarak kendimizi bıkmış, hayal kuramaz, plan yapamaz, negatif anlamda beklentisiz, umutsuz ve bitkin hissediyoruz.

Yani artık umut edecek hiçbir şey, gidecek hiçbir yol olmadığından değil, var olanları denememize engel olan yeterlilik, gerekli düzeyde otonomluk, özgürlük gibi güzel ve önemli kaynaklara şuan sahip olmadığımız için, arzularımız bünyemizce bastırılıyor. Bu sene küllüm bu temayı çalışacağız zaten: “dünyanın bu şartlarında dahi özgür ve istediği yolu çizebilen, ancak güvende ve çevremle de etkileşimde/bağda kalabilmem için neye ihtiyacım var? Bunun önündeki engeller nasıl kaldırılabilir/Çözülebilir?” 17 Şubat civarı bu konu biraz daha net ve görülür olmaya başlayacak, o zaman hala biraz kriz tadında hissettirir ancak Hazirana geldiğimizde ikinci kare ile, ilk adımlar atılır.

O yüzden şimdilik, “vay benim dertli, işlevsiz, çöp olmuş yaşamım” demeden, konunun bu olduğunu kavramak, zamanı her birimiz için tek tek gelene kadar, planlar yapmak, bu planları şimdilik not almak, olası yolları hesaplamak ve onları iyileştirmek üzerine düşünmek (nasılsa bu ara istemeseniz de aşırı düşünüyonuz, bari bir işe yarasın) en akıllıca olanı. “Bu plan asla gerçekleşmez!” deyip, duygumuzu basmayalım. Belki zamanla o plan daha oturaklı bir hal alır, belki biraz da yaşam el uzatır.

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: [email protected]

www.youtube.com/user/thejenrachelblack