YAŞAM ENERJİN NEYİ VADEDİYOR?

11 Şubat 2025 Salı
YAŞAM ENERJİN NEYİ VADEDİYOR?
YAŞAM ENERJİN NEYİ VADEDİYOR?

“Sen değerinle ve düşüncenle, iki aleme de bedelsin; ama ne yapayım ki, kendi değerini bilmiyorsun.” Mevlana Celaleddin-i Rumi

Sevgili okurlar,

2025 yılının 2. ayının 12. gününde (16:53), ilham veren ve cesaret aşılayan ateş elementinin sabit ve eril niteliğindeki, ışığı (fiziksel ve spiritüel olarak) yönlendirme gücünü simgeleyen Aslan burcunun 3. dekanında (dekan yöneticisi: Mars gezegeni) doğanın ritmini sembolize eden Ay, biricik aşkıyla Işığın savaşçısı Ares'in şahitliğinde (Mars gezegeninin kısmi asalet ışığı),  gümüşi bir toprağın zemininde karşı karşıya geliyor! Bu tablo; geçmişin düğümlerinden özgürleşme sürecinde oyunun iyileştirici gücünü vurguluyor... Ve soruyor öz yaşam enerjisinin neyi (neleri) vadettiğinin farkında mısın?

Dolunayın tezahür anında; güçle  dengelenmiş sükunetin yaratıcı gücünü sembolize eden Aslan Burcu; iyi niyetin ihtişamıyla kükrüyor (Aslan Burcu yükseliyor). Aslan Burcu; gerçekte kim olduğumuzu sorabilme gücümüzü simgeler ve içimizdeki/özümüzdeki çocukla derin bağımıza ışık tutarak bizlere her şeyin sevgi ve ışıktan ibaret olduğunu hatırlatır. Dolunay, Aslan burcu gibi yaratıcı ve dingin niteliğiyle ön plana çıkan öz değer bilincimizi ışıyan  "Boğa" burcu dodekatemoriasında tezahür ediyor. İç sesimizle bütünleşerek, kendi değerimizin/kıymetimizin bilincinde olarak yaratıcılığımızı yenilikçi bir tonda yaşam sahnesine koymak adına ideal bir zaman kalitesindeyiz. Ayrıca Işığın savaşçısı Ares (Mars gezegeni/ Yengeç burcunda geri hareketini sürdürmekte) Kronos (Satürn gezegeni arasında da geleceğe ilişkin planların nasıl can bulacağına ilişkin umutlu,  lütufkar bir sohbet akmakta (Mars-Satürn üçgen açı dinamiği).

GEÇMİŞ KARARLARDAN  ÖZGÜRLEŞMEK MÜMKÜN MÜ?

Prometheus'a (Uranüs gezegeni)  göre bu sualin yanıtı : "Evet"! Çünkü her an seçim yapma özgürlüğüne sahibiz. Geçmiş kararların bugünkü sonuçlarından bilinçte tezahür eden depremler yoluyla özgürleşebiliriz. Dolunayın güçlü dönüşümsel ışığı, Dane Rudhyar'ın deyimiyle; " evrensel ruhun yaratıcı gücü", uzayda kendi özgün ritminde dans eden ruhsal boyutta dönüşümü sembolize eden Uranüs gezegeniyle uzlaşma arayışında (Dolunayın ışığı- Uranüs kare açı dinamiği) ! Hangi zamanın kalitesinde olursak olalım özünde hep aynı ritimde varoluşunu sürdüren biricikliğimizi vurgulayan Uranüs gezegeni, bireyselleşmemiz için bize meydan okurken eş zamanlı olarak yaşam/ hayat sahnemizdeki başrolün ana temasını fark etmemiz için bilincimizi sarsıyor. Pronetheus'un ateşi, özümüzdeki dahi devrimciyi uyanışa davet ederek özgün sesimizle hayat/yaşam enerjimizin vadettiklerini doğurmamızı işaret ediyor.

Mevcut süreçte sezgilerimizin ışığını izleyerek, hayatın önümüze koyduğu sembolleri okuyarak, duygularımızı gerçekçi ve yaratıcı bir kanalla ifade etmemiz işlevsel olacaktır.
Duygularımıza daha derin bir tonda dokunmak için oyunun yaratıcı gücünden fayda sağlayabiliriz. Böylece özümüzün en temel ihtiyaçlarını daha net farkında olabiliriz.  

Örneğin mikado çubuklarıyla oynadığımızı düşünelim. Çubuklar gelişigüzel yeryüzüne bırakılıyor ancak kaos gibi görünen birbiri içine geçmiş çubuklarla özde muazzam bir düzeni de işaret ediyor. Çubuklar yaşam sahnemizde sahip olduğumuzu düşündüklerimizi simgelesin! Siz çubukların her birini yaşam döngünüzün eşsiz dinamiğine göre nitelendirin. Şimdi başka çubuklara dokunmaksızın gözümüze kestirdiğimiz ve ihtiyacımız olduğunu hissettiğimiz o çubuğu almak için nasıl bir hamle yapacağız? Niyetimiz çok fazla  çubuk toplamak mı yoksa bize göre anlamı olan ve ihtiyaç duyumsadığımız birkaç çubuğu almak mı?

Hatırlayalım ki Einstein'ın altını çizdiği üzere; " Tanrı zar atmaz". Tüm yaşamlarımız boyunca deneyimlediğimiz her bir halin/ durumun/ olayın  ardındaki niyeti ve faydayı görebileceğimiz/ farkına varabileceğimiz ve karşımızdaki diğer insanın da bize bizi yansıtan bir varlık olduğunun bilinciyle bağışlamanın özgürlüğünün zemininde  yaşamla birliği deneyimlememiz sadece bir nefeste mümkün.

Dolunay sürecinde beden iletişim sistemimizin alt yapısı; sinir sistemimiz oldukça hassas olabilir bu bağlamda tolerans penceremizi genişletmek adına evrensel zihinle bağımızı güçlendiren mantraların sihirli gücünden faydalanabiliriz. En derindeki biricikliğimize dokunmamızı kolaylaştırabilecek, öz yaratıcı gücümüzle yaşam sahnemizde var olmamızı destekleyecek “Mul “ mantra bu süreçte yolumuzu aydınlatabilir.

Işık Olsun!