YAY Burcunda DERİN Bir Dolunay = İkinci Bahar

20 Mayıs 2024 Pazartesi
YAY Burcunda DERİN Bir Dolunay = İkinci Bahar
YAY Burcunda DERİN Bir Dolunay = İkinci Bahar
"Her şey döngüseldir, hiçbir şey bitmez... Okçunun yolundan ayrılmayan bir okçu ne oka ihtiyaç duyar, ne yaya ne de hedefe...Yolun kendisi, okçunun yola çıkma sebebinden daha önemlidir..." --Paulo Coelho--

 

Değerli okurlar,

23 Mayıs Perşembe günü (16:53), zodyak çemberinin bilgi hattında (İkizler - Yay ekseninde // Hava elementinin eril ve değişken niteliğindeki meraklı İkizler burcu; bilgiyi alır ve bilginin yorumsuz bir şekilde hızlıca yayılmasına vesile olur. Ateş elementinin eril ve değişken niteliğindeki  Yay burcu ise  bilgiyi kendi denyimleriyle sentezleyerek bireysel ideojisi zemininde insanlarla paylaşır),   yenileyici , yaratıcı ve derin bir dolunay tezahür ediyor.

Dönüşümün simgesi ateş elementinin  değişken niteliğindeki  keşif odaklı bir bilinç doğasını simgeleyen Yay burcunun ilham verici, özgür doğasının ilk dekanında (2° 55' / dekan yöneticisi; Merkür gezegeni), "Tanrıların Burcu" olarak nitelendirilen, kendini hedeflerine adayan bir yapıyı simgeleyen toprak elementinin öncü niteliğindeki Oğlak burcu dodekatemoriasında, bilgiyi bir değere oturtan Jüpiter gezegeninin ışığının yönetiminde, biricik ve yegane aşkı Güneş'in karşısında, sağlam bir sorumluluk bilinciyle, yaratıcı bir tonda iz bırakan adımlarla parıl parıl parlayan Ay'ın ışığı, 24 Kasım 2022 tarihinde hayata bakış açımızı simgeleyen Yay burcunun umutlu ve iyimser doğasında başlayan başlayan Ay döngüsü sürecinde yola çıkan okumuzun hedefimizi tam onikiden vurup vurmadığını aydınlatıyor (Özellikle 24 Kasım 2022- 24 Ağustos 2023 tarihleri arasında yaşam döngümüzde hangi hedeflere doğru yayımızı hizalamıştık?.. ). 

İKİNCİ BAHAR 

Doğanın ritmini ışıyan Ay, gezgin ozanların burcu olarak nitelendirilen Yay burcunun ufuklarımızı genişletici hevesli doğasında  bizlere yaşamın döngüselliğini ve deneyimlenen bilginin önemini vurgularken, bilincimize kök salmış işlevselliğini yitirmiş öğrenme metodolojilerimizi de farkında olmamızın ve hayallerimizin gücünün içimizdeki bilgeliği aydınlatan temel olduğunu bizlere hatırlatmakta. Ay---Güneş karşıt açısı kesinleşmeden  önce Ay'ın ışığının önce ilahi aşkı simgeleyen Neptün gezegeninin çözücü ışığıyla lütufkar bir tonda biraraya geldiğini (Ay-Neptün üçgen açı dinamiği) görüyoruz eş zamanlı olarak Dolunayın doğum anının haritasında Dolunayın ışığının yönetici gezegeni Jüpiter ve Venüs gezegenlerinin Boğa burcunun 29. derecesinde birleşim açısı da Balık burcunun 29. derecesinde konumlanan Neptün gezegeninin ışığıyla destekleniyor (Venüs-Jüpiter birleşiminin Neptün ile sekstil açı dinamiği).

29 sayısı özel bir sayıdır. Astroloji literatüründe burçların 29. derecesi ; "anaretik" olarak adlandırılmaktadır. 29-30, bir hikaye biterken yepyeni bir hikaye/   yeni bir burç süreci başlıyor...Öz olarak her başlangıç bir sonu, her son da bir başlangıcı özünde tohumluyor. 

"Hayatımızın en önemli iki günü: doğduğumuz gün ve neden doğduğumuzu anladığımız gündür." Mark Twain

"2" sayısı; eril-dişil enerjinin dengesini nitelendirirken--- "9" sayısı ise yaratım enerjisini nitelendirmektedir. Bu bağlamda önümüzdeki süreçte içsel dengemizin eşsiz enerjisini yaratıcılıkla yaşam döngümüzde ete kemiğe büründürdüğümüzde güzel bir simya yaratarak ikinci baharımızı deneyimlemek bizim elimizdeki Yayı nasıl tuttuğumuza bağlı. Yayımızı hedefimize odaklarken konsantrasyonumuzun derinliği önem kazanır, tüm varoluş enerjimizi tek bir hedefin kalbine yönlendirmek işte bu anda Artemis'e (Ay) , yeraltı diyarının zengin ve adaletli Tanrısı Hades (Plüton gezegeni) destek elini uzatıyor  (Ay-Pluton sekstil açı dinamiği). Yeniden doğuşu simgeleyen Plüton gezegeninin enerjisi en çok değer verdiklerimizle bizi sınayarak özümüze yakınlaşmamızı destekler. Öz gücümüze uyanabilmemiz için nefes alırken ölümün tadına bakmamıza vesile olur  böylece sonsuz ilahi bir varlık olduğumuzu hatırlayabiliriz. Dolunayın ışığıyla sekstil açı dinamiği kuran, Saka (Kova) burcunun 2. derecesinde geri hareketini sürdürmekte olan  Plüton gezegeni bizlere geleceğin bilgisine vakıf olabilmek için belki de geçmişin derinliklerindeki varoluşumuzun bilgisini keşfetmemizi işaret ediyor olabilir mi, ne dersiniz? Belki de kalbimizdeki soruların yanıtlarını içsel bilgimizle aydıtlatmak, kendimizle olan ilişkimizi barışçıl bir ritimle güzel bir şekilde dengelemek  için, gen soyumuzda yeni derin bir keşif yolculuğuna doğru oklarımızı nişan alma zamanı gelmiş olabilir. Bu bağlamda yaşam döngümüzde kendimize bir şans daha vererek  ikinci bir bahar deneyimlemeye hazır mıyız? 

Işık OLsun!