Yay Burcunda Dolunay :“Pollyanna Etkisi”

“– İlahi, hocam, hiç göle maya çalmakla göl maya tutar mı? 

  Nasreddin  Hoca:  Ya tutarsa…”

4 Haziran (Pazar günü) 06.41’de (İstanbul iline göre) bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay’ın biricik ve yegane aşkı  Güneş ile  karşı karşıya gelmesiyle (13° 18' Yay burcunda) ,4 Aralık 2021 tarihinde Yay burcunun 2. dekanında tezahür eden Güneş Tutulmasıyla (Yeniay)  başlayan Ay Döngüsünün farkındalık aşamasına gelmiş bulunuyoruz. 

Şimdi 3 Mart 2024 tarihinde tezahür edecek Ay ve Güneş’in son tangosuna (Son dördün ay fazı) değin ölümsüzlüğe giden yolda biraz mutluluk oyunu oynama vakti! 

Deneyimlenen her nefes döngüsünün bir anlamı vardır. Şimdi hafızamızın dehlizlerinde 2021’in son günlerine biraz uzanalım ne görüyorsunuz? Henüz zihin izi olmayan diyarlarda bir okçu olarak neyi/neleri keşfetmeyi hedeflemiştiniz? Ve bu süreçte “Okçu’nun Yolu” hikayesini ilhamla yazmaya başlamıştık şimdi bu yeni yazdığımız ateşe ilhamla yön verdiğimiz hikayemizi değerlendirme aşamasındayız...

“Ok, ancak geri çekilerek atılır. Hayat sizi zorluklarla geri çekiyorsa, daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir. Nişan almaya devam edin.” -Paulo Coelho-

Dolunayın (4 Haziran Pazar/06.41) tezahür anında,  hava elementinin değişken/eril niteliğindeki,iyi bir hikaye anlatıcısı, zeki, esnek, neşeli, genç ruhlu, objektif, meraklı, "ses"in önemini ve değerini bilen İkizler burcu yükselen derecesinde konumlanmakta. İkizler burcunun yöneticisi bilinç ile bilinçdışı arasındaki sarmal dokunun genliğini ışıyan Merkür gezegeni ise, Boğa burcunun huzurlu ve güzel bahçesinde alışılmışın dışında ani gelişen dinamikleri sembolize eden ve bircik dehamızı ışıyan Uranüs gezegeniyle birleşmekte. Bu bağlamda mevcut süreçte deneyimlerimizden keşfettiğimiz her türlü bilgiyi sezgilerimizin ışığında şeffaf bir zeminde merakla sorgulamamız işlevsel olabilir. 

Bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay ile öz yaşam gücümüzün bilinç ışığı Güneş, ateş elementinin değişken/eril niteliğindeki keşif odaklı bilinç boyutunu ışıyarak ölümden sonraki doğumu,  doğumdan sonraki ölüm süreçlerini bir başka deyimle "yaşam döngüsünü" idrak etmemiz adına bizleri zihinsel boyutta göçebe olmaya davet eden Yay burcunun doğru, dürüst, özgür, umutlu, idealist, iyimser, süreç odaklı doğasında karşı karşıya gelerek, okçuya her şeyin döngüsel olduğunu ve hiçbir şeyin mutlak olarak bitmediği bilgisini hatırlatıyorlar. 

Dolunayın ışığının dispozitörü (yönetici gezegeni) Jüpiter,  Boğa burcunda Kuzey Ay Düğümüyle birleşim halinde; büyümek için ışığa olan gereksinimimizin altını çizmekte. Hatırlayalım ki; bir şeyde ne ölçüde bilgi var ise o boyutta sevgi vardır. Dolunayın ışığının kısmi asaletinde yer alan Venüs gezegeni ise Yengeç burcunun besleyici, koruyucu sularından Aslan burcunun yaratıcı sahnesine geçmeye hazırlanıyor bu bağlamda içsel olarak her neye inanıyorsak o boyuttaki yaşam deneyimlerini kendimize çektiğimizi hatırlamamız işlevsel olabilir. Dolunayın  ışığının dekan yöneticisi ise bizleri zaman boyutuna bağlayan gölgemiz; Ay. Yaşam döngümüzdeki sonsuz yolculuğumuzda hafızamızda iz bırakacak deneyimlere doğru okumuzu nişan almak adına oldukça iyimser ve hevesli hissediyor olabiliriz. Ay'ın biricik ve yegane aşkı Güneş'İn huzuruna çıkmadan önce ruhsal boyuttaki sağlığımızı en çok gözeten gezegen Satürn ile uzlaşma niyetinde olduğunu (Ay-Satürn kare açı dinamiği)  ve eş zamanlı olarak enerji ve eylem fonksiyonumuzu sentezleyen Mars gezenine lütufkar bir tonda dokunduğunu (Ay-Mars üçgen açı dinamiği) görmekteyiz. Ay, Güneş karşıt açı dinamiğini (dolunay) kesinleştirdikten sonra ise zamanın sırrına vakıf Kiron'a lütufkar bir tonda dokunmaya (Ay-Kiron üçgen açı dinamiği) doğru iyilik büyüsüyle yol almakta...

Bu noktada, bizi engelleyen her şeyin öz olarak büyümemize ve gelişimimize aracılık eden armağanlar,  ölüm-doğum döngüsünü deneyimlerken "acı" duyumsadığımız her sürecin gerçekte kim olduğumuzu hatırlamamız yönündeki bir katalizör, olduğunu hatırlamamız işlevsel olabilir. 

"Acılarımız en değerli yol göstericilerimizdir. Acının içerisine doğru yürüyebilme cesareti gösterebildiğimizde dönüşür, kim olduğumuzu hatırlarız."- Özge Genlik-

 

4 Aralık 2021 tarihinden bugüne kadar olan süreçte mevcut yaşam döngümüzde tezahür eden olgulara yönelik bakış açımız değişmiş, yolculuğumuzda birçok şey kaybolmuş veyahut eş zamanlı olarak kazanılmış olan bazı dinamikler olabilir. Ancak şimdi kendimize dürüst olarak mevcut olanaklarımız sınırına şükrederek, bedenimizin sınırlarına şefkatle dokunarak, sesimizin eşsiz tonunu güvenle dinlemeyi seçerek, içsel ışığımızın sonsuz sevgi gücüyle yolculuğumuza devam ederken  ışığımızı gölgeleyen soyut/somut boyuttaki herşeyden iyilikle, güzellikle biraz da cesaretle ayrışabilmemiz böylece öz yeteneklerimizi somut forma dönüştürerek içsel zenginliğimizi fiziksel/dünyevi boyutta deneyimlemek adına verimli bir zaman kalitesi deneyimlemekteyiz.

Hatırlayalım ki; hedef ve isteklerimizden öte daha anlamlı ve daha önemli bir şey var o da : "yol"un ta kendisidir. Bu bağlamda önümüzdeki süreçte, Pollyanna'nın gerçekleştirdiği gibi yaşamın bize sunduklarının anlamını keşfetmeye odaklı bir mutluluk oyunu oynamaya ne dersiniz?

Işık Olsun!