Yeni Yuvamızı Aydınlatan Evcil Bir Dolunay Süreci

"Sevgi bir Var'lık halidir. Sevginiz dışarıda değil, içinizin derinliklerindedir. Siz onu asla yitiremezsiniz, ve o sizi terk edemez. O bir başka bedene, bir dışsal forma bağlı değildir."             Eckhart Tolle

 7 Ocak 2023 (Cumartesi günü) akrep ile yelkovanın dans ritmi 02.07’yi işaret ettiğinde bilinçdışı dinamiklerimizin ritmini ışıyan Ay, kozmik anne arketipi;Yengeç burcunun soğuk ve nemli sularında biricik yegane aşkı Güneş’in tam karşısına doğru derin bir dalış gerçekleştirirken, dünün büyüsünü bugünün bilimine dönüştüren Hermes'in şahitliğinde (Merkür gezegenin kısmi asalet ışığında) ,  mühim bir sual sormakta: 

‘Bir gün güzel yuvamız Dünya gezegeni insan varlıklarının yaşam döngüsünü desteklemiyor olsa, insan ırkının devamı için yeni bir gezegen keşfetmek adına uzayda solucan deliğinden geçeceğiniz bir serüvene baş koymayı seçer misiniz?’ 

Evet hatırlayacağınız gibi yukarıda yönelttiğim sorunun yanıtına ilişkin, Christopher Nolan ve  Jonathan Nolan’ın kaleme aldığı “Yıldızlararası (Interstellar) yapımı, bizleri Einstein ın izafiyet teorisini yeniden hafızamızın derin girdaplarından geçerek, zihinsel merceğimizin altına almamızı işaret ediyordu. İşte şimdi deneyimlemekte olduğumuz dolunay süreci de Interstellar filmini özetlemekte. Peki ya yönelttiğim soruya ilişkin sizlerin yanıtı ?...

Yaratılışın rahmini sembolize eden Yengeç burcunun sezgisel, hassas, şefkatli,duyarlı sularında tezahür eden dolunay anının doğum haritasına baktığımızda;  Satürn gezegeninin yücelim asaletinde konumlandığı 'biz bilinci'ni ışıyan Terazi burcunun yükselmesi, Güneş’in Merkür gezegeniyle Satürn gezegeni yönetimindeki Oğlak burcunda  Venüs gezegeninin kısmi asalet ışığında birleşiyor oluşunu ve Ay-Güneş karşıt açı dinamiği kesinleşmeden hemen önce Ay’ın Chiron (Kiron) ile uzlaşı arayışında (Ay-Chrion kare açı dinamiği) ve Uranüs ile işbirliği zemininde  destekleyici dokunuşunun (Ay-Uranüs sekstil açı dinamiği) ardından tezahür eden  dolunayın (Ay-Güneş karşıtlığı) hemen ardından Ay’ın ışığının geri hareketini sürdürmekte olan Merkür gezegeniyle karşıt açısının ardından Neptün gezegenine lütufkar bir tonda dokunmaya (Ay-Neptün üçgen açı dinamiği) doğru yan yan yol almakta olduğunu değerlendirdiğimizde yeni yuvamızı aydınlatan dolunay sürecinde bizlere hatırlatılan en önemli bilgi; ‘Her birimizin yaratıcının bir parçası olduğumuz gerçekliği’. Bu bağlamda her seçimimizde ilmek ilmek ördüğümüz ve kader olarak nitelendirdiğimiz  alışkanlık döngüsü’ müzün baş mimarı olduğumuz hakikatine uyanışımızı tetikleyen dolunayın ışığı bizleri düşünenin ötesine geçerek, düşüncelerimizi derin bir boyutta gözlemlemeye eş zamanlı olarak “zaman” ve “sevgi’  boyutları üzerine yeniden bir içsel sorgulamaya davet ederken bu süreçte ay döngüsünün nasıl başladığına da bakmak akıllıca olacaktır; 10 Temmuz 2021 tarihinde Ay ve Güneş Yengeç burcunun 18. Derecesinde bir araya geldiler (Yeniay) ve insanlığın “birlik” bilincine doğumunu başlattılar ve şimdi biz bilincinin ışığında öz benliğimize doğacağımız tünelde duyumsadığımız korku duygulanımları (Dolunay, Yengeç burcunun 2. dekanında/16°  21'-bu dercede Oğlak burcunun dodekatemoria olarak konumlanmaktadır) belki de peşimizi bırakmayan hayaletlerimiz olarak bizleri belirli hususlarda uyarıyor olabilirler mi? Bu hayaletlerin ifade ettiği sembolik dili nasıl okuyacağımızı ise dolunay sürecinde hem dekan yöneticisi hem de dolunayın ışığının kısmi asaletinde yer alan gezegen olarak ön plana çıkan tüm olasılıkları özünde barındırarak bilinçdışıyla bilinç arasındaki bağı simgeleyen Merkür gezegeni işaret etmekte.

10 Temmuz 2021 tarihinde tezahür eden Yeniay sürecini “Henüz Doğmamış Söz” olarak nitelendirmiştim şimdi bu sözü, hayaletlerimizin işaretlerinin izini sürerek,  kalbimizin solucan deliğinden geçerek doğurma zamanı ! Her birimiz kendi solucan deliğimizden geçerken ihtiyacımız olan tek şey: İnsan varlıklarını besleyen ve öz olarak büyüten, kainattaki tek iyileştirici güç; “sevgi”. 

 Evet şimdi nasıl bu zamanın dalgasına çekilerek neyi/nasıl bu gezegende inşa etmeye geldiğimizi hatırlamak ve rasyonel zihnin ötesine geçerek sadece kalbimizin eşsiz ritmiyle eylemde olma vakti! Mevcut döngü Ekim ayında Ay ile Güneşin Yengeç burcunun 13. Derecesinde gerçekleştirecekleri son tango ile (Ay-Güneş kare açı dinamiği/Ay son dördün fazında) nihayete ererken insan ırkı için soy bağlarının derin gücünü hissedecekleri yeni bir kapı ise 17 Temmuz 2023 de Yengeç burcundaki Yeniay süreciyle çoktan açılmış oluyor; geleceği değiştirirken yeni bir geçmiş yazdığımızın farkındalığıyla, uzay ve zaman boyutlarını aşabilen tek güç; sevginin sonsuz ışığında yeni yuvamızda görüşmek üzere...

Işık Olsun! 

"Her birimiz örülmüşüz ilmek ilmek sevginin ipleriyle her zaman var olmak ve sevginin rahminde çoğalmak üzere."     Özge Genlik