Yazmaya çok genç yaşlarda başlayan Canan Tan, üniversiteye hazırlık yıllarında Basın Yayın bölümünde okumayı hedeflerken, zamanının gereklilikleri ve yakınlarının tavsiyeleriyle kendisini Eczacılık Fakültesi'nde bulur.
Ancak edebiyata olan ilgisini hiçbir zaman kaybetmez. Bugün kendisine yöneltilen “Eczacı iken, nasıl edebiyatçı oldunuz?” sorusunu, “Edebiyatçı iken nasıl eczacı oldunuz diye sorulmalı aslında!” diye yanıtlayan Canan Tan, evlenip gittiği Diyarbakır’da da yazmayı sürdürür. Diyarbakır yılları ona ünlü romanı ‘Piraye’yi kazandırır. İzmir’e geldikten sonra yerel gazetelerde köşe yazıları ve mizahi yorumlar yazmaya başlayan Canan Tan, önce kendini mizah alanında kanıtlar, çeşitli ödüller kazanır. Bunu yetişkinler için yazdığı hikâye ve romanlar izler.
“Bugüne kadar yazdığım tek bir satırdan pişmanlık duymadım. Mizahtan çocuk edebiyatına, öyküden romana uzanan geniş yelpazedeki çoksesliliği gücüm yettiğince sürdürme kararındayım. Tabii okurlarımın o eşsiz desteğiyle… Onlar istediği sürece…” diyen ünlü yazar, mizahtan romana edebiyat dolu bir söyleşi için 27 Ekim Cuma günü saat 15.00’te Hepsiburada Facebook sayfasında olacak.
Yorumlar