Milli futbolcu Burak Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teknik direktör Rıza Çalımbay'ın göreve gelmesiyle iyi bir çıkış yakaladıklarını, gösterdikleri bu performansta takım olma yolunda attıkları adımların etkili olduğunu belirtti.
Eski teknik direktörleri Ersun Yanal'ın da takıma çok katkı verdiğini anlatan Burak, "Çok güzel ve çok özel bir seri yakaladık. Aslında Trabzonspor'un yapması gereken, böyle seri maçlar kazanmasıydı. Bu çıkışı neye bağlıyorsunuz derseniz; bir hoca değişikliği yaşadık, bunun gözle görülür etkisi oldu. Bunu söylerken de Ersun hocayı da yerin dibine sokmamak lazım. Çünkü onun da Trabzonsporumuza çok büyük emekleri, katkıları olmuştur. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır derler. Her hocanın tarzı, sitili var. Rıza hocanın tarzı, stili çok daha farklı. Oyuncular olarak artık birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Bazı transferler, son günde yetişmişti. Şimdi herkes birbirini çok daha iyi tanıyor, en önemlisi takım olabildik. Bireysel olarak çok önemli oyuncularımız var, takım olma yolunda çok önemli adımlar attığımızı söyleyebilirim, iyi takım oluyoruz. Bunun yakaladığımız çıkışta çok büyük etkisi var diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
- "Trabzonspor'un hedefi her zaman bellidir"
"Şampiyonluk kelimesini çok dillendirmememiz lazım." diyen Burak, şunları kaydetti:
"Neden diye soracak olursanız, takımda çok genç arkadaş var. Psikoloji de okuyoruz. Çok psikolog ağabeyimizle çalıştık. İnsanın bilinçaltında ister istemez stres, baskıya neden oluyor. Kendim için konuşmuyorum ama genç arkadaşlarımız var. Trabzonspor'un hedefi her zaman bellidir. Zannediyorum ki son zamanların en çekişmeli, en güzel, en rekabete açık ligi oluyor. Nerelerden geldiğimize bakacak olursak Trabzonspor'un üst sıradaki takımlarla arasında büyük bir fark yok. Şu anda sadece Karabükspor maçını düşünüyoruz, maçlara tek tek bakıyoruz."
Golcü futbolcu, "Sezon sonunda şampiyonluk yaşamak sana ne hissettirir?" şeklindeki soru üzerine, "Herhalde öyle bir şey yaşarsam, Allah'tan başka bir daha hiçbir şey istemem. İnşallah Allah'ım bu duyguyu bu şehirde bana nasip eder." diye konuştu.
Bursaspor maçında taraftarların tribünleri doldurduğuna değinen Burak, "Son Bursaspor maçında sahaya çıktığımda tüylerim diken diken oldu. Bizim taraftar buydu. 40 bin civarı taraftarımız geldi. Biz onları hak ediyoruz son zamanlarda. Onlar da bu galibiyetleri hak ediyorlar. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Hepsine sevgilerimi saygılarımı yolluyorum. Gol kaçırdığımda verdikleri destek, gol attığım zaman bağırmalarını, desteklerini hissediyorum. Taraftarımızla bütünleştik." şeklinde görüş belirtti.
- Fenerbahçe maçı
Ligin ikinci yarısında sahalarındaki ilk maçta Fenerbahçe ile yapacakları karşılaşmayla ilgili de taraftarlara uyarılarda bulunan deneyimli oyuncu, şunları dedi:
"Artık Trabzonspor daha da tecrübelendi, daha oturaklı, daha bilinçli oldu. Bursaspor maçı neyse Fenerbahçe maçı da bizim için öyledir. Herhangi bir taşkınlık, Allah korusun saha kapatma asla böyle bir şeyi düşünmüyorum, çıkıp bizi desteklesinler, gerisini futbolculara bıraksınlar. Bizim herhangi bir takımın hocası, oyuncusu, başkanı ve yöneticisiyle bir işimiz olamaz. Taraftarımız stadı ağzına kadar doldursunlar, destek versinler, gerisini bize bıraksınlar. Trabzonspor, daha bilinçli oturaklı daha sakin hedefi olan takım. Bizim sonuna kadar taraftara ihtiyacımız var, bizi yalnız bırakmasınlar ve desteklesinler."
- "Ben, kendimi eleştiriyorsam, herkes kendini eleştirmeli"
Süper Lig'in 16. haftasında Bursaspor'u 1-0 mağlup ettikleri karşılaşmadaki penaltı pozisyonları için Rıza Çalımbay'ın "Hakemler artık Burak Yılmaz'ın düştüğünü kabullensinler, ön yargılı olmasınlar." şeklindeki açıklamalarına yönelik 32 yaşındaki futbolcu, şu değerlendirmede bulundu:
"Genç oyuncu değilim. O sıraları geçtim, çok fazla insanların ne dediğimi kafama takmayacağım. Sahaya çıkar elimden gelenin en iyisini veririm. Hakkımda iyi ya da kötü konuşanları çok fazla umursamıyorum. Çok saygıdeğer, değerli ağabeyimiz, insanlar var, onları tenzih ediyorum. 'Kendini yere atıyor yalancının evi yanmış kimse inanmamış' diyorlar, onları geçsinler. Onların hiçbirisi benim umurumda değil. Ya biz Bursaspor maçında 90. dakikada gol yesek maç 1-1 bitse ne olacaktı. Bunun hesabını kim verecekti?"
Hiç kimsenin kendisini yanlış anlamasını istemediğini aktaran Burak Yılmaz, "Hakemler, taraftarlar, bizler, yöneticiler, hocalar hata yapıyor. Ben buna saygı duyuyorum. Eğer bir hata oyunun içinde 2-3 defa oluyorsa oturup, düşünmemiz, konuşmamız lazım. Gol atsam da atamasam da eleştiriliyorum. Kazansak, kaybetsek, penaltı alsam, almasam da eleştiriliyorum. O zaman herkes, hepimiz eleştirilebilir. Ben o sinir harbiyle çıkıp hakemle ilgili bir şey konuşsam ceza alacağım. Peki ben konuşmuyorum. Çok özel gelişmeler de oldu maçtan sonra bunları söylemiyorum. Herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Ben kendimi eleştiriyorsam, herkes kendini eleştirmeli." şeklinde konuştu.
Burak, hakemlerin de hata yapabileceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Kimseyi suçlamıyorum, yanlış anlaşılmak istemiyorum. Hakemlerden tek isteğim; futbolcuya karşı biraz yumuşak ve iletişime açık olsunlar. Hem hata yapar hem sahada gider yaparsan o zaman iş çığırından çıkıyor. Sadece bunu anlatmak istedim. Hepsine saygım sonsuz. Hiçbirinin kötü niyetli olduğunu düşünmüyorum."
- "Başarının yanında gol krallığı, yemeğin yanındaki tatlı gibi olur"
Süper Lig'de defalarca gol krallığına ulaştığını hatırlatan Burak Yılmaz, önceliğinin takım halinde başarı elde etmek olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu formayla Allah'a şükürler olsun, bu güzelliği yaşadım. Gol atamadığım için bu hafta kızdım kendime, pozisyonlarım da vardı. Gol krallığı, şampiyonluk, başarının yanında olursa benim için çok güzel, yemeğin yanındaki tatlı gibi olur. Ben burada 33 gol attığım sene ligi üçüncü bitirmiştik, çok büyük başarı olmamıştı. Başarının yanında gol krallığı olursa da çok çok mutlu olurum."
- "O sezonu unutmamız lazım"
Milli futbolcu, 2010-2011 sezonu ilgili kendisinin söylemediği birtakım sözlerin basında yer aldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Sürekli 2010-2011 diyerek bunu ağzımıza dolamamamız lazım. O sezonu unutmamız lazım. 2010-2011 vurgusunu artık kapatalım. Oraya takılı kaldıkça diğer sezonları unutuyoruz. Lütfen bunu sizlerden rica ediyorum. Orada bizim savaşımız, düşüncemiz, görüşlerimiz, kavgamız nettir. Başkanımız, gerekli mercilerde, üst kademelerde, bunun kavgasını veriyordur. O yüzden başkanımıza güvenip 2010-2011 kelimesinden sıyrılmamız gerekiyor."
- "Hayatımda bazı şeyleri değiştirmem gerekiyor"
İstanbul'da yaşadığı trafik kazasıyla ilgili hissettiklerini de aktaran Burak, şunları söyledi:
"Çok kötü bir olaydı. Allah hiç kimseye vermesin, çok çok kötü taklalar attım. Çok kötü bir duyguydu. Bir hafta sonra geldim maç oynadım. Aslında bu bizlerin meslek aşkı, sevdası diyeyim. Ne kadar kulübümüzü, işimizi, mesleğimizi sevdiğimizi gösteriyor diyeyim. Benim yerimde hangi arkadaşım da olsa çıkar oynardı. Psikolojik olarak çok zor durumdu. Bütün can arkadaşlarım beni hiçbir zaman bırakmadı. Hepsine teşekkür ediyorum. Ölebilirdim de orada ama Allah'ım bize 'hayatına devam et' dedi. Kurban olduğum Allah'ıma şükürler olsun. Hayatımda bazı şeyleri değiştirmem gerekiyor."
- "Arda'nın Türkiye'ye gelmesini çok istiyorum"
Burak Yılmaz, Arda Turan ile ilgili sosyal medyadaki mesajlarına ilişkin ise şu yorumu yaptı:
"Çok isterim Trabzonspor'a gelmesini. Arda benim kardeşim. Bazı özel konuşmalar var onları paylaşamam ama Trabzonspor'a gelmesini çok isterim. Ancak çok zor bir olasılık gözüküyor. Sürekli bir şeyler konuşuluyor, söyleniyor. Futbolculuğumuz konuşulabilir, tartışılabilir ama kişiliğimiz, karakter meselesi farklıdır. Arda, güzel bir insandır. Arda çok güzel bir çocuktur, iyi kalplidir. Onun yanında çok da iyi oyuncudur. Türk halkının iyi, fit bir Arda'dan mahrum kalmasını istemediğim için Arda'nın Türkiye'ye gelmesini çok istiyorum."
- "Milli takım değişim içinde"
A Milli Futbol Takımı'nın Rusya'da yapılacak 2018 Dünya Kupası'na katılamadığı için çok üzgün olduğunu ifade eden Burak Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
"İnsanlar ne kadar üzgünse, futbolcular olarak, Dünya Kupası'nda oynayamayan bir oyuncu olarak herkesten daha çok üzgünüm. Milli takım değişim içinde, bu değişime hepimizin saygı duyması gerekiyor. Sabredip destek olup değişime açık olmalıyız. Şu anda değişimin başladığını düşünüyorum. Genç arkadaşlarımıza da başarılar dilerim."
Yorumlar