Fenerbahçe'nin sezon başında transfer ettiği Fransız yıldız Mathieu Valbuena, yayıncı kuruluşa açıklamalarda bulundu.
İlk geldiğinde taraftarın kendisini karşıladığı dakikalarda ne yapacağını şaşırdığını söyleyen Valbuena, ''Bu gerçekten çok özel bir şey. İstanbul’a geldiğimde kalabalığı gördüğümde korktum. İlk defa böyle birşeyle karşılaştım. Kalabalık beni heyecanlandırdı. Ardından bende bir beklenti olduğunu anladım. Bu benim için çok sıradışı bir andı. Taraftarların bu ilgisi büyülü bir andı diyebilirim. Bunun ötesinde bu sezon için zorlu hedeflerimiz de vardı. Bu sezonun ilk derbisini Beşiktaş ile oynadık. Bizim sahamızda rakip 12 yıldır kazanamıyordu'' dedi.
''Beni mutlu eden bir teklifti''
Fenerbahçe'nin kendisine olan ilgisinin çok önce başladığı söyleyen Fransız yıldız, ''Adaptasyon sürecim iyi geçti. Bana gelen ilk teklif daha sonra çok somutlaştı. Nisan-Mayıs ayıydı. Sportif direktör beni aradı ve benimle çalışmak istediğini söyledi. Böylesi bir durum bir oyuncu için çok önemliydi. Daha sonra teknik direktör de beni aradı ve projeden bahsetti. 'Gelecek sene bizimle olmak ister misin?' diye sordu. Bu güzel bir teklifti. Bütün şartlar iyi görünüyordu. Beni mutlu eden bir teklifti. Bu Marsilya ile anlaştığım döneme benziyordu. Bu açıdan benzer bir şehirdi. Bütün şartlar oluştu ve transfer gerçekleşti.'' ifadelerini kullandı.
''Van Persie’nin büyük bir kariyeri var ama...''
Van Persie'nin çok önemli bir oyuncu olduğunu söyleyen Valbuena, ''Evet Van Persie’nin burada üçüncü yılı. Büyük bir kariyeri var ama şu an sakat. Ligde çok iyi kariyerleri olan oyuncular da var. Buradaki oyunculara bakarak sportif açıdan süper bir ligde oynuyoruz diyebilirim. Robin 3 yıldır burada. Soldado yeni geldi. Kendilerini kanıtlamış oyuncular. Forma giyen çok kaliteli oyuncu var. Bu karışımın biraz birbirine alışması gerek. Diğer arkadaşlarla da kaynaşmaya başladık. Çok tecrübeli, süper oyuncularımız var.'' dedi.
''İlgi çekici bir ligdeyiz''
Süper Lig'deki Fransız oyuncularla sürekli irtibatta olduğunu söyleyen Valbuena, ''İlgi çekici bir ligdeyiz. Çok güzel ambianslar var. Galatasaray’dan Bafetimbi Gomis ile konuşuyorum. Onu eskiden beri iyi tanıyorum. Derbide karşılaşacağız. Vainqeuer ile de konuşuyoruz. Dinamo’da beraber oynadık. O da Antalyaspor’a oynamaya geldi. Fransız oyuncuların buraya gelmesinden memnunum.'' dedi.
''Türkçe zor bir dil''
Henüz Türkçe öğrenemediğini de dile getiren yıldız isim, ''Türkçe zor bir dil. Daha henüz öğrenemedim ama sahaya çıktıktan sonra biraz daha İngilizce konuşuyoruz diyebilirim. Birçok oyuncu İngilizce konuşıyor. Brezilyalı oyuncular da Portekizce konuşuyor. Soyunma odasında iletişim önemli. Maça çıktığımızda İngilizce konuşuyoruz. Ya da jest ve mimiklerle anlaşıyoruz.'' ifadelerini kullandı.
''Camp Nou’yu ziyaret etmeden dönmezdik''
Babasının futbol antrenörü olduğunu söyleyen Valbuena, ''Babam futbol antrenörüydü. Topla çok erken yaşta oynamaya başladım. Babamı antrenmanda da izlerdim. Annemi bu konuda biraz kızdırırdım. Futbola başlangıç hikayem böyle oldu. 5-6 yaşlarında oynamaya başladım. Babam İspanyol. Tüm tatillerde İspanya’ya giderdik. Özellikle Barcelona’ya. Kendisi de Barcelona hayranıdır. Her yıl tatile gittiğimiz zaman Camp Nou’yu ziyaret etmeden dönmezdik. Bizi orası çok cezbederdi. Gözlerime inanamazdım. O stat ve Barcelona’dan geçen büyük oyuncuları düşünürdüm. Ayrıca şehir çok güzel. Ronaldo orada oynuyordu. En çok sevdiğim oyuncuydu. 45 dakikalık antrenmanı izlemeye çok fazla insan geliyor. Bu fantastik. Orası tabi benim oynamadığım statlardan biri. Ne Marsilya Ne Lyon ne de Moskova ile fırsat olmadı ama Fenerbahçe ile Şampiyonlar Ligi’ne gidersek belki orada Barcelona ile karşılaşabiliriz.'' değerlendirmesinde bulundu.
''Babam 'Marsilya’ya git' dedi''
Marsilya'nın kendisi için ilk başlarda ulaşılmaz bir hedef olduğunu söyleyen Mathieu Valbuena, ''Marsilya benim için önce ulaşılamaz yerdi… Marsilya zor bir hedefti. Aslında pek çok seçenek vardı. Ailem istemedi. Babam 'Marsilya’ya git' dedi. Gençtim. Zor bir karardı ama yine de oraya gittim. Çünkü iyi bir fırsattı. Başarılı oldum. İyi bir seçimdi. 28 numaralı formayı giydim. Ben ayrılırken de senin formanı emekliye ayırmalıyız dediler. Bu önemli bir şeydi. Lyon ile anlaştığımda 28’i tekrar kullandırmaya başladılar. Bu da hoşuma giden bir şey değildi. Benimle başka türlü konuşmuşlardı. Problem etmiyorum. İyi oynadım. Bir hırsız gibi gitmedim.'' diyerek tepkisini dile getirdi.
''Milli takıma seçilebilir durumdaydım''
Fransa Milli Takımı ile ilgili de açıklamalarda bulunan yıldız oyuncu, '' Bu benim ölçebileceğim bir şey değil. Didier’i tanıyorsunuz. Benim fazla diyecek birşeyim yok. Takımda cesaretli gençler var. Bugünden sonra sportif performans prim yapacak mı bilmiyorum. Son gördüğüm takımdan sonra… Bu konuda bir şey soramam. Herhangi bir şey de iddia etmiyorum. Çünkü ben takıma seçilebilir durumdaydım. Mücadele etmeye devam edeceğim. Eğer şans bulursam değerlendirmek istiyorum.'' diyerek sözlerini sonlandırdı.
Yorumlar