Astroloji

Aslı Güder'ın 2018 astrolojik kehanetleri

Aslı Güder 2018 yılında; "yepyeni bir dinin ve daha önce hiç konuşulmayan bir dilin doğuşuna tanıklık edebiliriz" diyerek karanlık ve endişe verici tablolar çizdi. Aslı Güder'in 2018 tahminleri iç açıcı değil.

Aslı Güderın 2018 astrolojik kehanetleri

2018’İN İLK ALTI AYI, SON 75 YILIN EN ACIMASIZ İKTİDAR MÜCADELELERİNE SAHNE OLACAK

Gerek dünya, gerekse de ülkemiz çok zorlu bir seneden geçti Aslı. Yeni bir yıla giriyoruz. Genel olarak 2018’e baktığında neler öngörüyorsun?

Öyle zor bir iş yapıyorum ki İzzet, hani derler ya “söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil” diye, benim durumum tam da böyle. İşte yine öyle zor bir senenin arifesindeyiz. 2017’yi dünyanın her köşesindeki büyük çalkantıların önizlemesi kabul edersek, 2018 tüm büyük gerçek kapışmaların yaşanacağı sene olacak. Yılın ilk yarısı, son 75 yıllık zaman diliminin en gergin, en sert ve maalesef en acımasız iktidar mücadelelerine sahne olacak. Ama ikinci yarısı için umutluyum 2018’in. Haziran’dan sonra herkes şapkasını önüne alıp mecburen düşünecek ve umarım ki senenin ortalarından itibaren aklı selim galip gelecek.

Vallahi sağolasın Aslı; İstanbul grisinden hallice ruh halimi iyice kararttın. Madem vaziyet böyle, adım adım ilerleyelim de ön gördüğün bu kaosu daha açık şekilde anlamaya çalışalım. Büyük resme baktığımızda ne olacak dersin Amerika’yla Rusya arasındaki bu kör döğüşü?

İçini kararttığım için üzgünüm ama makro planda dünyanın iki süper gücü arasında çok gerilimli zamanlar görüyorum. Tehditler, hakaretler, aba altından hatta kimi zaman alenen aba üstünden sopa göstermeler gırla gidecek. Burada içini rahatlatacak bir şey söyleyeyim; ikisi arasındaki bu gerginlik Türkiye’nin menfaatine olacak.

AMERİKA BİR ŞEKİLDE İŞİ KİTABINA UYDURUP KUDÜS HAMLESİNDEN GERİ ADIM ATMAYA MECBUR KALACAK

Son zamanların en sıcak gelişmesi Trump’ın Kudüs’ü başkent ilan etmesi. Ne diyorsun bu konuda?

Hatırlarsan geçen sene Barzani’nin Kürdistan rüyasının sükut-u hayale uğrayacağını söylemiştim. Nitekim öyle de oldu. Bana kalırsa aynı süreç Kudüs konusunda da yaşanacak. Amerika, tüm dünyanın tepki gösterdiği bu yanlış hamlesinden, işi kitabına uydurup bir şekilde geri adım atmaya mecbur kalacak. Mecbur kelimesinin altını ısrarla çiziyorum çünkü 2018 mecburiyetler yılı olacak.

Peki ya Avrupa Birliği… Birliğin merkezinde duran Almanya… Geçen sene onlardan kaçan İngiltere ve AB’yle ilişkilerimiz hakkında neler söylersin?

Üzerinde güneş batmayan krallık boşuna terk etmedi kıta Avrupası’nı. İngiltere, Avrupa’dan daha da uzaklaşıp en büyük müttefiki Amerika’ya yaklaşacak. Avrupa devletleri iyice içine kapanacak ve Merkel kariyerinin en zor senesini geçirecek. Fakat burada yine ülkemiz adına çok umutluyum. Çünkü hem İngiltere hem de diğer Avrupa ülkeleri, Türkiye’yle aralarındaki ilişkiyi iyileştirmek zorunda kalacak. Ve burada da bir kez daha tekrar ediyorum mecburiyet yüzünden olacak bu. Enteresan bir şekilde İtalya’yla ilgili sıkıntılı haberler gündeme gelecek. Özellikle bankacılık ve finans sektöründe büyük çatırdamalar yaşanacak ‘çizmede’. Bu kaos, İtalya’yı parçalanmanın eşiğine getirirse hiç şaşırmayalım. İtalya demişken Vezüv Yanardağı’ndaki büyük patlamalar ülkede korkunç can kayıplarına neden olacak. Fransa’yla ise tarihimizin en uyumlu işbirliği dönemine giriyoruz. Ortadoğu’da da birlikte hareket edeceğiz Fransızlarla.

KIBRIS MESELESİ ÜZERİNDEN KOMŞUMUZ YUNANİSTAN’LA CİDDİ GERİLİMLER YAŞAYACAĞIZ

Hazır Ortadoğu demişken, biraz da cadı kazanına dönen bölgeden bahsedersek…

Dur dur, Avrupa’yla ilgili söyleyeceklerim henüz bitmedi. Yunanistan’la aramızda esen bahar rüzgarlarına kimse aldanmasın. Özellikle Kıbrıs meselesi üzerinden ciddi gerilimler yaşayacağız komşuyla. Ama o gerilimin sonucu da, iki taraf açısından mecburen anlaşmayla nihayetlenecek. Mazallah masadan el sıkışılarak kalkmak becerilmezse, o bahar rüzgarları yerini Ege’de savaş rüzgarlarına bile bırakabilir…

TARAFSIZLIK POLİTİKASI ÜLKEMİZİ YENİDEN ORTADOĞU’NUN YÜKSELEN YILDIZI HALİNE GETİRECEK

En son Ortadoğu demiştim Aslı…

Bir dakika, o zaman bunu ülke ülke anlatmam lazım. Suudi Arabistan- İran geriliminin çok ciddi noktalara taşınabileceğinden endişeliyim. Birileri bölgede mezhep savaşı çıkarmanın peşinde. Maalesef her iki devlet de yangına körükle gidiyor. Çok belirgin bir kamplaşma var. İran’la Rusya bir yanda, Amerika’yla Suudi Arabistan diğer yanda. Türkiye, gördüğüm kadarıyla hiçbir bloğa dahil olmak istemiyor ve bu tarafsızlık, öngörüm odur ki, ülkemizi Ortadoğu’da yeniden yükselen yıldız haline getirecek.

BU SENE MÜLTECİ KAMPLARINDAKİ MİLYONLARIN GERİ DÖNÜŞÜNE TANIKLIK EDEBİLİRİZ

Peki ya Suriye; oradaki bu iç savaş 2018’de nereye evrilir?

Bana sorarsan, o topraklarda her şey aslına rücu edecek. Mülteci kamplarındaki milyonların geriye dönüşüne şahit olabiliriz. Esad koltuğunu, Suriye de bütünlüğünü koruyacak.

İSRAİL’İN NE YAPACAĞINI DÜNYANIN EN İYİ KAHİNİ BİLE TAHMİN EDEMEZ AMA NETENYAHU’YU SIKINTILI GÜNLER BEKLİYOR

Ortadoğu’daki cadı kazanının merkezinde duran İsrail’i neler bekliyor?

İsrail’in ne yapacağını dünyanın en iyi kahini bile tahmin edemez. Ama Netanyahu’yu çok sıkıntılı günlerin beklediğini söyleyebilirim. Özellikle de yolsuzluk ve ahlaki skandal dosyalarıyla yüz yüze gelebilir.

Şimdiye kadar konuştuklarımızı toparlayacak olursak, görünen o ki 2018’de devletler arasında muazzam bir güvensizlik sürecine giriliyor. Peki ya bizler?

Ben 2018’i ‘Brütüs yılı’ olarak adlandırıyorum. Ortaklı şirketler, aile ilişkileri, evlilikler; büyük çalkantılar yaşayacak. Hani o güzel laf var ya, “Dost henüz kötülük yapmamış düşman” diye, işte bu sene hepimiz tam da bu gerçekle yüzleşeceğiz. Kötülüğü, düşmanımızdan değil; en yakınımızdakilerden, dost bildiklerimizden göreceğiz. Ama öylesine enteresan bir yıl ki bu, bunca çelişkilere rağmen ne iş ortaklıklarında ne de kişisel ilişkilerde ayrılıklar hiç de kolay olmayacak. Hani sohbetin başında mecburen kelimesinin altını çizmiştim ya, işte ilişkiler de bu sene mecburen, mecburiyetten devam edecek.

ADINA BİTCOIN DENİLEN ZAMAZİNGO ALIP BAŞINI GİDECEK, EN BÜYÜK GETİRİ ALTINDA OLACAK

Dünyayı gezdik, Ortadoğu’dan geçtik, kişisel ilişkiler üzerinde bir tur attık. Para ve ekonomi piyasalarıyla ilgili tahminlerin neler olacak?

Hani adına Bitcoin denilen zamazingo var ya, alıp başını gidecek. Dövizde öyle söylenildiği gibi büyük sıçramalar beklemiyorum, hatta Euro değer kaybedecek bile diyebiliriz. 2018 altının yılı olacak. Tasarruf yapma imkanı olan herkes altına yönelsin derim.

Baktım bu sohbet soru-cevap devam ederse, sabaha kadar sürecek. O yüzden bundan sonrasını Aslı’nın ortaya karışık öngörülerine bırakıyorum.

—————————————————————————————

ORTAYA KARIŞIK ÖNGÖRÜLERLE 2018

2018’de 3. Dünya Savaşı çıkmayacak ama 3. Dünya Savaşı’ndan çok daha beter terör eylemlerine tanık olacağız.

Devlet hayalleri yerle yeksan olan IŞİD’in yalnız kurt hücreleri, Avrupa başkentlerinde araçlarla daha önce eşi benzeri görülmemiş katliamlar yapacak. Dikkat et, terör saldırısı değil bilhassa katliam sözcüğünü seçtim.

Dünya ekonomilerindeki med-cezir büyük markaları da vuracak. Başta büyük şirketler olmak üzere bildiğimiz bir çok marka oldukça sıkıntılı günler yaşayacak. Ama özellikle dev bir şirketin iflası hepimizi hayrete düşürecek.

Küresel ısınma en az terör kadar can alacak; ısınma yüzünden kopan buzul parçaları nedeniyle güneydeki sahil kentlerinde taşkınlar ve su baskınları görülecek.

Hayvan hakları ve kadına şiddet konusunda beklenen yeni yasal düzenlenmeler bu sene yapılacak.

2018’de öldü diye bilinen çok ünlü bir ismin, ölmeyip bir yerde saklandığını öğreneceğiz. Dünya medyası günlerce bu olayı konuşacak.

Yine birçok ünlü ismin intiharına tanık olacağız 2018’de.

Değişik türlerde uyuşturucular çıkacak ve bağımlılıklar inanılmaz şekilde artacak.

Kimliği, hedefi, amacı belli olmayan terör örgütleri, kimyasal ve biyolojik silahlarla insanların fazlaca bulunduğu AVM’lere ve toplu ulaşım araçlarına saldırılar düzenleyecek.

Dünyanın doğusundaki bir finans başkentine tıpkı 11 Eylül’de olduğu gibi çok büyük bir terör saldırısı düzenlenecek. Tüm dünya günlerce bu olayı konuşacak.

Yepyeni bir dinin ve daha önce hiç konuşulmayan bir dilin doğuşuna tanıklık edebiliriz.

Siber savaşlar artacak; teknolojik operasyonlarla bazı büyük dünya başkentleri karanlıkta kalacak.

Herkese mümkün olduğunca doğal beslenmeyi tavsiye ediyorum çünkü gıdalardan gelen virüsler yüzünden ciddi salgılar yaşanacak.

Son olarak şunu söyleyeyim… Geçtiğimiz günlerde gazetede okuduğum “Cehennemin kapıları aralandı” cümlesi tüylerimi diken diken etti; çünkü korkarım 2018 bildiğimiz tarihin en büyük trajedilerine sahne olacak ve maalesef onu takip eden yıllarda da daha kötüleri gelecek. 2018 tarih kitaplarına insanlığın en büyük kaosunun başladığı yıl olarak geçecek.

Röportaj: İzzet Çapa / SuperHaber

Yorumlar