Başta 2020 öngörüleri, isabetli tahminleriyle herkesi şaşırtan astrolog Dinçer Güner artık Hürriyet’in hafta sonu eklerinde yazacak. Cumartesi günleri önemli astrolojik olayları, pazar günleriyse haftalık burç yorumları yazacak. Sadece bununla kalmayacak, sosyal medyamızda videolarıyla da karşınızda olacak.
> Ne burcusunuz? Burcunuzun özellikleri baskın mı sizde?
> Boğa burcuyum. Yükselenim Akrep, Ay burcum Koç. Tüm özelliklerini gösteriyorum. Boğa’nın oburluğu, rahata ve keyfe düşkünlüğü; yükselen Akrep’in derin araştırma hali, her şeyi içselleştirme, derinden yaşama hali; Ay Koç’un da sivri ve sert tepkileri... Hepsi var.
> Astrolojiye nasıl merak sardınız?
>İlkokul yıllarına dayanıyor. Daha o yaşlarda insanların burçlarını sorardım. Öğretmen Ay’ın fazlarını izlememizi istemişti. Ay’ı incelerken gökyüzüne âşık oldum. Ama asıl hikâye üniversite için Bursa’dan İstanbul’a gelmemle başladı. O dönem internette astroloji grupları, forumlar vardı. Kafam biraz daha açıldı. İstanbul Tıp Fakültesi, Ağız ve Diş Sağlığı bölümü mezunuyum. Ama hiçbir zaman işimi yapmadım. İletişim sektöründe çalıştım. Sonra baktım ki beyaz yakalılarla yapamıyorum, klasik astroloji, Batı astrolojisi ve Vedik Astroloji konusunda eğitimlerimi tamamladım. İzlanda’da yanardağı patladığında Kıbrıs Türk Havayolları’nda çalışıyordum. Şirket battı. İşsiz kaldım. O gün karar verdim; artık sadece astroloji yapacaktım.
> Nasıl bir eğitim aldınız?
> Eğitime Öner Döşer ile başladım. İlk mezunlarındanım. Klasik ve Batı astrolojisi eğitimi veriyordu. O dönem 2-2.5 sene sürüyordu. Sonra Merih Akalın’dan Vedik Astroloji eğitimi aldım 1.5 sene. Ben klasik ekoldeyim. Ardından psikolojiye çok meraklı olduğum için Mehmet Zararsızoğlu’ndan aile dizimi eğitimi aldım 3.5 sene.
> Bu konuda en ileri ülke hangisi? Geleneksel olarak en güçlü ülke hangisi? Türkiye ne durumda?
> Biz Türkiye olarak çok iyiyiz. Bir kere bu topraklar astrolojinin ilk çıktığı bölge. Bilgi buradan yayılmış aslında. Fakat bizde dezenformasyon çok hızlı olduğu için istenilen saygınlığa çok kolay ulaşamıyor. Kaynak az. İngiltere, Sırbistan, ABD neden daha önde? Çünkü orada kurumsallaşma, dernekleşme var. Artık biz de uğraşıyoruz. Birkaç ay önce Profesyonel Astroloji Derneği’ni kurduk. Başkanlığını ben yapıyorum.
> Eğitim de veriyorsunuz, kimler daha yatkın?
> Astroloji öyle bir disiplin ki hem sağ hem sol beyni aynı anda kullanmanız gerekiyor. Ciddi hesaplama yapmanız lazım ama aynı zamanda yaptığınız analizden yorum da çıkarmanız gerekiyor. O yüzden sezgileri daha güçlü olanlar ya da analitik zekâsı daha kuvvetli olanlar diye bir ayrım yapamam. Her ikisini de kendisinde barındıran kişiler daha başarılı olur diye düşünüyorum.
> Altı kitabınız var.
> ‘Zamanlamanın Gücü’ serisi, yıl sonunda bir sonraki sene için gün gün, doğru zamanları işaretleyen bir kılavuz gibi aslında. Doğru zamanda imza atacak, doğru zamanda biriyle buluşup flört edecek, iş kuracak, perma yaptıracak...
> Kendi hayatınızı ne kadar yönlendiriyor? İlişkilerinizi ne kadar etkiliyor?
> Takıntılı bir şekilde yaşamıyorum bunu çünkü sağlıklı bir şey değil. Çok tehlikeli bir meslek yapıyoruz bence. İnsanın egosunu zararlı bir noktaya götürebilecek, akıl sağlığı yerinde olmayan insanları daha da hasta edebilecek bir iş. Kehanet yaptığını zannedenler olabiliyor. Sonuçta hayatın doğal bir ritmi, akışı var. Ama çok önemli bir şey olacaksa, mesela önemli bir imza atacaksam ya da bir yatırım yapacaksam doğru zamanda harekete geçmek için gökyüzünü kullanıyorum ben de.
> İnsanların burcunu tahmin edebiliyor musunuz?
> Hiç anlamam. Onları anlamam ama halden, tavırdan haritasında hangi element yüksek onu anlarım. Ateş insanları yerinde duramaz, kımıl kımıldır. Toprak insanları daha analitiktir. Kontrollüdür. Hava insanları çok zekidir. Siz bir soru sorarsanız cevaplarken o bir soruyla gelir size. Su insanlarıysa daha sezgiseldir.
> Geçen yılın başında 2020’de salgın olabileceğini söylemiştiniz. İsabetli öngörülerinizde ne yaşıyorsunuz? ‘Ben demiştim’ duygusu oluyor mu?
> Toy zamanlarımda bu duyguya giriyordum. Ama 10 sene oldu artık. Oralarda gezmiyorum. Öğrendikçe hiçbir şey bilmediğinizi anlıyorsunuz.
> Yorumların yüzde kaçı istatistiki veri, yüzde kaçı kişisel yorum?
> Şöyle anlatayım: Diyelim ki Satürn ve Uranüs arasında sert bir etkileşim var. Ben ne yapıyorum? Tarihte Satürn-Uranüs arasında bu etkileşimin daha önce olduğu yıllarda neler olmuş, onları tarıyorum. Sonra diyorum ki: “Arkadaşlar tarihte bunlar, bunlar olmuş; o zaman bizi yine benzer şekilde şunlar, şunlar bekliyor olabilir. Yüzde 85 istatistik aslında. Yüzde 15 de kişisel görüşüm.
> Bugüne kadarki en büyük yanılgınız ne oldu?
> COVID-19... “Haziranda biter” demiştim. Daha doğrusu, “Haziranda gücünü kaybeder ve insanların algısı bitecek” dedim. Tabii bu biraz çarpıtıldı. Benim için yanılgı, bu kadar küresel bir şey hakkında bu kadar yanlış anlaşılmaya müsait bir şey söylemiş olmam.
> Astrologlar neden hisse senedi almaz, bahis oynamaz?
>Bilemeyiz ki.... Bu çok gelen bir soru. “Madem bu kadar iyisiniz şans oyunu oynayın” diyorlar. Astrolojide olasılıklar prensibi çalışıyor. Mesela yıllardır FB-GS derbilerini yorumlarım. Futboldan anlamadığım halde. Maçın gününe, saatine bakıp bir tahmin yaparım. Yüzde 70 çıkıyor. Ama gidip bahis oynar mıyım? Oynamam.
Savaş Özbey - Hurriyet.com.tr
[email protected]
Yorumlar