Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'da gerçekleşmesi beklenen olası deprem hakkında uyarılarda bulundu. Minimum 7,2 büyüklüğünde bir depremin beklendiğini söyleyen Görür, Avrupa yakasındaki bazı bölgelerde depremin etkisinin 5 kat artabileceğinin altını çizdi.
Daha önceleri de özellikle İstanbul depremi olmak üzere ülkemizdeki depremler hakkında uyarılarda bulunan deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 1-7 Mart tarihleri arasında kutlanan Deprem Haftası dolayısıyla İstanbul için beklenen olası deprem hakkında uyarılarda bulundu.
Depremde en fazla İstanbul'un Avrupa yakasında bulunan kıyı kesimlerin etkileneceğini belirten Görür, bu bölgelere deprem öncesinde acilen müdahale edilmesi gerektiğini aktardı. Görür'ün açıklamalarından dikkat çeken başlıklar şu şekilde:
Minimum 7, maksimum 7,5 büyüklüğünde bir deprem bekleniyor:
Beklenen İstanbul depreminin büyüklüğü ve olası sonuçları hakkında da konuşan Görür, İstanbul'da minimum 7, maksimum 7,5 büyüklüğünde bir depremin olacağını ve bu depremden en çok Avrupa yakasının kıyı kesimlerinin etkileneceğini söyledi.
Uzun yıllardır deprem araştırmaları yapan ve İstanbul'da beklenen büyük depremle ilgili her fırsatta uyarılarda bulunan Prof. Dr. Naci Görür, depreme karşı hazırlıklı olmasının sağlanması, depremden korunma yollarının anlatılması ve toplumda afete hazırlık bilincinin yaygınlaştırılmasının amaçlandığını aktardı.
'Deprem heyelanları tetikleyecek'
Prof. Dr. Görür, beklenen İstanbul depremi öncesinde acil olarak müdahale edilmesi gereken yerlerin özellikle Avrupa yakasındaki kıyı ilçeler olduğunu belirtti. Özellikle Büyükçekmece ve Küçükçekmece bölgelerine dikkat çeken Görür, "Büyükçekmece - Küçükçekmece arası heyelanların olduğu yerler. Buralar şu anda bile kayıyor, hareket ediyor. Depremde haliyle bu kayma hareketi heyelanlara dönüşecektir. Depremle birlikte burada ciddi yıkımlar meydana gelecektir. Deprem heyelanları tetikleyecektir. Şu anda deprem yokken bile yavaş yavaş deformasyon, hareket var zeminde. Yılda birkaç santim hareket ediyor. O nedenle İstanbul'da bu bölge üzerinde mutlaka çalışmak gerekir" dedi.
'Avrupa yakasında depremin etkisi 5 kat artabilir'
Avrupa yakası için her fırsatta uyarılarını yineleyen Prof. Dr. Görür, şunları kaydetti: "İstanbul depreme yaklaşıyor. Beklediğimiz deprem de küçük bir deprem değil. Minimum 7.2, maksimum 7.5 büyüklüğünde bir deprem.
Muhtemelen ilk kırılacağını düşündüğümüz yer de Silivri açıklarıyla Yeşilköy açıkları arasında Kumburgaz Kolu. Dolayısıyla bu depremde İstanbul genelde etkilenecek ama en fazla Avrupa yakası etkilenecek. Bunun nedeni, hem deprem üretecek faya yakın olması hem buradaki zemin ve jeolojik formasyon depremin etkisini büyütecek nitelikte. Yani zemini sağlam bir yerde depremin etkisini bir olarak düşünürsek, Avrupa yakasında kimi yerlerde deprem etkisi beş katına kadar çıkabilir.
Buradaki zemin genellikle çürük olan zeminlerdir. İçinde su olan, çimentolaşmamış, kaya niteliği göstermeyen, gevşek, yumuşak zeminlerdir. Dolayısıyla deprem olduğu takdirde bu tür zeminin içerisine giren sismik dalgaların hızları yavaşlayarak bu zemin içerisinde oyalanır ve daha fazla hareket ederek yıkıma neden olurlar. Bu tür zeminlerde yer ivmesi daha fazlasıdır en büyük yer hız daha fazladır. Avrupa yakasında özellikle kıyıdan itibaren ilk 10 kilometrelik şerit içerisindeki alanların çoğunda sarsıntının hızı ve ivmesi daha fazla olacaktır."
'Devletin halkı seferber etmesi gerekir'
Depremle mücadelede halkın da kendi evlerini güçlendirmeleri gerektiğini, bu noktada devletin de vatandaşları uygun faizli kredilerle desteklemesi gerektiğini kaydeden Görür, şu şekilde konuştu:
"Kentsel dönüşüm demek altyapıyı, halkı, yapı stokunu, çevreyi ve ekonomiyi tümüyle hazırlamaktır. Resmi binaları, okulları, hastaneleri yapıyoruz ama halkın oturduğu yerlere yeterince el atılmıyor. Hükümet ya da devlet ne kadar bina yapabilir?
İstanbul'da 400-500 bin binanın yıkılıp yeniden yapılması gerekiyorsa devletin ne bunu yapacak zamanı ne de parası var. Bu durumda halkı da seferber etmesi gerekir. Halk kendi göbeğini kendi kesmeli ama onu yapabilmesi için halka kredi vermek durumundasın. O nedenle ulusal ve uluslararası finans kaynaklarını harekete geçirip. Uygun faiz, uygun zamanda halkın emrine verirseniz bu işi hızlandırırız"
Yorumlar