Şair ve yazar Bestami Yazgan, Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen canlı yayın programlarından "Bayramlık Muhabbetler" programına konuk oldu.
Yazgan, ressam, karikatürist ve besteci Abdülbaki Kömür'ün moderatörlüğünde Instagram'dan gerçekleştirilen yayına evinden katıldı.
Farklı bir ramazan, farklı bir bayram yaşadık
Yazgan, İslam aleminin Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek, "63 yıllık ömrümde ilk kez böyle bir bayram yaşıyorum. Karantina sürecinde elimden geldiğince evde kaldım. 2 ay boyunca eşimle birlikte evdeydik. Geçenlerde ona 'hanım biz iyi insanlarız' dedim. 'Neden?' diye sorunca da '2 aydır evdeyiz, bir kere bile kavga etmedik' dedim. Öyle oldu gerçekten, farklı bir ramazan, farklı bir bayram yaşadık ama bütün bunlara da şükür." ifadelerini kullandı.
Oruç satma geleneği nedir?
Çocukluğundaki ramazanları anlatan Yazgan, Osmaniye'de geçirdiği çocukluk yıllarındaki "oruç satma" geleneğini şu sözlerle anlattı:
"Eskiden çocuklar oruç tuttuğu gün için büyüklerinden para alırdı. Buna 'oruç satmak' denirdi. Ben de bugün her ne kadar karantina yüzünden torunlarımı göremesem de torunlarımın oruçlarını aldım. Bir torunum 15 gün oruç tutmuş, 10 liradan sattı bana, ben de online havaleyle gönderdim miktarını. Eski bir geleneği yaşatıyoruz. Bunun üzerine de yazdığım bir şiirim bulunuyor."
"Mazlum olanın dini, milleti sorulmaz"
İlk şiirinin 28 yaşında yayınlandığını ifade eden Yazgan, doğup büyüdüğü şehir olan Osmaniye'de sözlü kültür geleneğinin çok köklü olduğunu, Dadaloğlu ve Karacaoğlan'ın da Osmaniye'de yaşadığını söyledi.
Yazgan, Necip Fazıl Kısakürek'i de vefat yıl dönümü sebebiyle anarak, "Üstat Necip Fazıl Kısakürek, Türk şiirinin Mimar Sinan'ıdır. Mimar Sinan nasıl taşları yerli yerine koyduysa o da kelimeleri yerli yerine koymuştur. Bizim de gıyabi hocamızdır. Ben şiirdeki fikri yapımda hep milletten ümmete, ümmetten insanlığa giden bir yolu seçtim. Mazlum olanın dini, milleti sorulmaz. Bu fikirdeyim. Yuvamızın, yurdumuzun, mazlum insanlığın selameti için, vatanımızı koruyan asker evlatlarımızın muzafferiyeti için bu bayramda hep beraber dua edelim." ifadelerini kullandı.
Şiirlerini ilk keşfeden kişinin şair Ahmet Neşet Dinçer olduğunu anlatan Yazgan, şöyle konuştu.
"1985'de Osmaniye'de Güneysu dergisini Tayyip Atmaca ile çıkardık. Şiiri hep içimden gelerek yazdım ama eğlenceli bir anım da var. Bundan yıllarca önce standartları kontrol eden bir kuruluş şiirle ilgili bir yarışma düzenledi. Bir şiir yazdım kızımın adına gönderdim. Türkiye 3.'sü oldu, hayli paralarını aldık. Kızıma verdim tabii. Başka da öyle şiir olsun diye yazmadım."
Yaklaşık bir saat süren etkinlikte, Abdülbaki Kömür de şairin "Bu Feryat", "Bu Vatan Bizim" ve "Şimdi Sevda Yürüsün" şiirlerini seslendirdi.
Yorumlar