Türk edebiyatı ve İslam coğrafyasının ilk kadın romancısı Fatma Aliye Topuz, yaşadığı dönemde kadın hakları için savaşmış ve eserlerinde bunu işleyerek günümüze ışık tutmuş öncü bir kadın olarak tarihe geçti.
Tarihçi Cevdet Paşa'nın ilk kızı Fatma Aliye, 1862'de İstanbul'da doğdu. Küçük yaştan itibaren iyi bir eğitim alan Fatma Aliye, Fransızca ve Arapça dillerinin yanı sıra tarih, edebiyat, matematik, hukuk, Arap tarihi ve felsefesi konularında kendini geliştirme fırsatı buldu.
George Ohnet'in "Volonte" adlı romanını, 1889'da "Meram" adı ve "Bir Hanım" rumuzuyla Türkçeye çevirerek kariyerine başlayan Fatma Aliye, bunu takip eden yapıtlarında "Mütercime-i Meram" takma adını kullandı.
Ahmet Mithat Efendi ile 1891'de kaleme aldığı "Hayal ve Hakikat" dışında, ilk romanı "Muhadarat"ı 1892'de "Fatma Aliye Hanım" ismiyle yayımladı. Yazarın bu eseri, kendisinin en başarılı yapıtı olarak gösterildi.
"Muhadarat"ın ardından 1898'de "Ref'et", 1899'da "Udi", 1910'da "Enin" adlı romanları yayımlanan Fatma Aliye, 1914'te "Ahmed Cevdet Paşa ve Zamanı" isimli son çalışmasında Meşrutiyet sonrası siyasal yaşamı konu edindi.
Fatma Aliye'nin, 1900'de "Teracim-i Felasife" adlı bir felsefe kitabı da yayımlandı. Yazar ayrıca, döneminin dergi ve gazetelerinde yayımlanmış 40'a yakın makaleye imza attı.
Romanları ve diğer çalışmaları ile Avrupa ve Amerika basınında kendisinden söz ettiren Fatma Aliye'nin bazı eserleri Fransızca ve Arapçaya çevrildi. Yazarın biyografisi ve eserleri, 1893'te Chicago'daki Dünya Kadın Kütüphanesi Sergisi ve Kataloğu'nda yer aldı.
1934'te "Topuz" soyadını alan Fatma Aliye, 13 Temmuz 1936'da İstanbul'da vefat etti.
- Kadınlara şefkat kucağı açtı, cesaretlendirdi
Fatma Aliye, eserlerinde duygusal konulara ağırlık verirken, kadın ve erkeğin topluma karşı görevlerinde eşit hak ve sorumluluk sahibi olması üzerinde durdu, kadının eğitilmesinin faydalarını vurguladı.
Tanzimat döneminde yaşayan Fatma Aliye, eserlerinde çoğunlukla kadının toplum, aile ve evlilikteki konumu konularını ele aldı. Yazarlığının yanı sıra şairlik yönü de bulunan Fatma Aliye, şiirlerinde vatan sevgisi, kadın hakları ve Batı özentisinin eleştirisi gibi konuları işledi.
Fatma Aliye, eserlerinde vurguladığı gibi kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmesi ve üretmesinin yanı sıra toplum yararına sosyal faaliyetlerde bulunması için derneklerin kurulmasında da öncü rol üstlendi.
Kız kardeşi Emine Semiyye ile Şefkat-i Nisvan Derneği'ni (Kadınları Himaye Derneği) kuran Fatma Aliye, burada kadınların eğitimini desteklerken, onları küçük girişimlerde bulunarak ekonomiye katkı sağlaması için cesaretlendirdi.
- "İlk"lere adını yazdırdı, cephede görev aldı
Yazar Zafer Hanım'ın 1877'de "Aşk-ı Vatan" isimli tek bir roman yayımlaması dolayısıyla çok sayıda esere imza atan Fatma Aliye, "ilk kadın romancı" unvanını aldı.
Kızılay'ın o zamanki adı Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin ilk kadın üyesi olan Fatma Aliye, Hilal-i Ahmer Hanımlar Genel Merkez Heyeti'ni de kurarak katibe olarak görev yaptı. Cephede ve cephe gerisindeki çalışmalara destek veren Fatma Aliye, Hilal-i Ahmer'in binlerce kahramanından biri olarak tarihe geçti.
Toplumda kadının rolünü ön plana çıkaran çalışmalara imza atan Fatma Aliye, "Cemiyet-i İmdadiye" derneğini kurarak Rumeli hudutlarındaki askerlere ve onların ailelerine yardım gönderilebilmesi için çalışmalarda bulundu.
Tüm bu çalışmalar, Fatma Aliye'nin edebi yönü dışında yardım cemiyetlerindeki faaliyetleriyle de tanınmasına vesile oldu. Kadınların sosyal hayatta aktif rol üstlenmesi için cesaret örneği sergileyen yazar, eserleri, fikirleri ve yaşam tarzıyla kadının haklarını savunan ilk kadınlardan biri olarak tarihe geçti.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 2009'da dokuzuncu emisyon çerçevesinde 50 liralık banknotların arka yüzünde hokka, tüy kalem ve kitap gibi imgelerle birlikte Fatma Aliye'nin portresini kullandı.
Yorumlar