İstanbul Gelişim Üniversitesi'nden (İGÜ) yapılan açıklamaya göre, anne sütünün ve emzirmenin önemini vurgulamak için Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF öncülüğünde her sene 1-7 Ağustos tarihleri arasında Dünya Emzirme Haftası olarak kutlanılıyor.
Anne karnında başlayan ve doğumdan itibaren iki yaşın sonuna kadar devam eden beyin gelişimi sürecinde, büyüme ve gelişmenin ideal şartlarda olabilmesi, çocuk sağlığının kazanılması ve sürdürülmesinde beslenme oldukça büyük önem taşıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İGÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, emzirmenin, hem anne için yararlı olduğunu hem de bebeklerde ilerleyen yaşlarda oluşabilecek obezite gibi birçok hastalık riskini azalttığını bildirdi.
Elkin, anne ve bebek arasındaki ilk bağın gelişmesinde önemli bir rol oynayan emzirmenin, büyüme ve gelişmenin ideal şartlarda olabilmesi için de oldukça kritik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Yılda yaklaşık 1,5 milyon çocuk akut beslenme yetersizliğinden ölüyor. Dünya genelinde 5 yaş altı ölümlerin yüzde 20'si uygun beslenme müdahaleleri ile önlenebilir durumda. Gebe ve bebeklerdeki beslenme yetersizliği küresel hastalık yükünün yüzde 10'undan fazlasını oluşturuyor. Anne sütü, bebek beslenmesinde yeri doldurulamayan ideal, özgün ve yaşayan doğal bir besindir. Bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesi için gerekli olan tüm enerji ve besin ögelerini içerir. Aynı zamanda emzirme başta beslenme olmak üzere bebek ve anneye gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden pek çok yarar sağlar.
Anne sütü, bebeklerde duyusal ve bilişsel gelişimi destekler, ani bebek ölüm sendrom riskini azaltır ve ileri yaşlarda görülen tip II diyabet, kalp damar hastalıklarını ve inme riskini azaltır. Emzirmeye erken başlamanın sağladığı koruyucu faydalar, bebek altı aylık olana kadar devam eder. Bu yüzden ilk 6 ay tek başına, 24 aya kadar olan süreçte ise ek besinlerle desteklenmiş anne sütü bebek beslenmesi ve sağlığı için büyük önem taşıyor."
Anne sütünün korunması, özendirilmesi ve desteklenmesi için önerilerde bulunan Elkin, bu yöntemler için anne ve bebeğe uygun ortamın sağlanması gerektiğini aktardı.
"Gebeliğin başından itibaren tüm anne adayları bebeklerini anne sütü ile besleyebilecekleri konusunda bilgilendirilmeli ve motive edilmeli. Doğumdan sonra emziren anneler iyi beslenmeli, yorgunluktan, stresten uzak kalmalılar. Uyku dahil düzenli bir yaşam biçimine sahip olabilmeleri için aile ve arkadaş çevresinden yardım alınmalı.
Toplum tarafından emzirmenin bebek için doğal, en kolay, sağlıklı bir beslenme yöntemi olduğunun anlaşılması için alışveriş merkezleri, restoranlar, iş yerleri gibi sosyal alanlarda emziren annelere uygun ortamlar sağlanmalı. Emzirme tekniği ya da emzirmeden kaynaklanan herhangi bir soruna sahip olan anneye, emzirme danışmanları ve sağlık profesyoneller destek olmalı."
Yorumlar