Uzmanlar, Ramazan Bayramı'nda beslenme düzenine dikkat edilmemesinin bazı sağlık sorunlarına yol açabileceğini bildiriyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Polikliniği İdari Sorumlusu Doç. Dr. Seda Sancak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan boyunca beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle bayramda normal yeme düzenine geçişte bazı konulara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Düzenli ve dengeli beslenmenin, sağlıklı bir hayatın olmazsa olmazları arasında yer aldığına işaret eden Sancak, şunları kaydetti:
"Ramazan boyunca oruç tutmak beslenme düzenini değiştirmektedir. Günlük öğün sayısı azaldığından, bayramın gelmesiyle normal beslenme düzenlerine geçen bireyler bir anda fazla yemek yeme eğiliminde bulunabilir. Orucun uzun saatler sürmesi sonucu metabolizma yavaşlar ve vücudumuz bu sisteme alışır. Ramazan boyunca oruç tutan kişiler, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde psikolojik olarak daha fazla yeme eğilimine girmektedir. Bu nedenle bayramla, metabolizmada düzensizlik ve beraberinde sağlık sorunları baş göstermeye başlayabilir. Bir aylık oruç süresinin ardından tüketilen aşırı yemekler, ağır hamur işleri ve şerbetli tatlılar sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle bayramda yeme disiplinini olabildiğince korumak çok önemlidir."
Ziyaretlerde ikramlık konusunda ısrarcı davranılabildiğini ancak bu durumda en uygun seçimin yapılmasının önemli olduğuna değinen Sancak, "Ramazan Bayramı'nda sağlığımızdan olmak istemiyorsak, ölçülü beslenmeyi öğrenmeliyiz. Hayatımızın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme, sağlığın korunması ve geliştirilmesinde en önemli faktörlerden biridir. Vatandaşların bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat etmeleri gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
- "Tek seferde fazla ve hızlı yemek yenmemeli"
Doç. Dr. Seda Sancak bayram ve sonrasında sağlıklı beslenmeye yönelik önerilerde de bulunarak, şu bilgileri paylaştı:
"Sofranın başına oturup tek seferde çok fazla ve hızlı yemek yenmemelidir. Oruçta 2'ye inen öğün sayısını yavaş yavaş 3 ana ve 3 ara öğüne çıkartmak gerekir. Oruçluyken yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için ara öğün alışkanlığı çok önemlidir. Sadece ikram edilen tatlılarla öğün geçiştirmek yapılabilecek en büyük hatalardan biridir. Bayram sabahı güne, hafif bir kahvaltıyla başlanmalı ve gün boyu öğün atlanmamalıdır. Tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır."
Bayram süresince de su tüketimine dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Sancak, ayrıca ayran, komposto gibi içeceklerin de yemeklerin yanında tercih edilmesini önerdi.
Sancak, şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastalarıyla kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram boyunca özen göstermelerinin önemli olduğunu aktardı.
Seda Sancak, "Unutulmamalıdır ki her gün düzenli yapılan fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilemektedir. Oruç etkisiyle yavaşlayan metabolizma kilo almaya neden olacaktır, bu yüzden beslenmenin yanında fiziksel aktivite de büyük önem taşımaktadır. Metabolizmayı hızlandırmak için spor yapmak, merdiven kullanmak, bisiklete binmek, en azından yemeklerden sonra yürüyüş yapmak faydalı olacaktır." diye konuştu.
- "Ramazan Bayramı, oruç ile rutin beslenme arasında adaptasyon dönemi olmalı"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu da ramazan ayında vücutta birtakım değişiklikler olabildiğini, özellikle yaz aylarında tutulan oruçta, sahur ile iftar arasındaki zamanın oldukça uzun olması nedeniyle vücudun metabolizma hızının yavaşladığını söyledi.
Ayrıca yemek yeme zamanının da büyük değişkenlikler gösterdiğini aktaran Aydoğdu, ramazandan sonra rutin yaşantısına dönen insanların yemek saatlerinin de değişeceğini ifade ederek, şu bilgileri verdi:
"Aslında Ramazan Bayramı, oruç ile rutin beslenme arasında olan önemli bir adaptasyon dönemi olmalıdır. Her zaman tavsiye ettiğimiz gibi Ramazan Bayramı'nda da güne dengeli bir kahvaltı ile başlamak gereklidir. Kahvaltıda sucuk, pastırma, sosis gibi gıdaların yerine zeytin, peynir, yumurta, domates, salatalık, yeşil biber gibi gıdaları tüketmeliyiz. 2 dilim kadar siyah ekmek grubundan bir ekmek tercih etmeliyiz. Reçel ve marmelatların içerisinde şeker olduğu için tüketimi tavsiye edilmemektedir. Bal, yarısı glukoz olduğu için ölçülü tüketilmelidir. Günde 1-2 tatlı kaşığını geçmemek gereklidir. Ayrıca çaya da şeker atılmamalıdır."
- "Bayramda kontrolü elden bırakmayın"
Aydoğan Aydoğdu, "30 gün oruç tuttum, bayram boyunca mükafat olarak isteğimizi yiyebiliriz düşüncesi, doğru bir düşünce değildir. Ziyaretlerde bolca şeker, çikolata ve tatlı ikram edilmektedir. Bugün artık şeker tüketiminin ne kadar zararlı olduğu net olarak bilinmektedir. Mümkün olduğunca misafir şekerini hiç tüketmemek, çikolatayı ise kontrollü yemek gereklidir." diye konuştu.
Bu tip gıdalar yerine fındık, badem, ceviz gibi faydalı çerezlerin tercih edilmesi gerektiğini aktaran Aydoğdu, mümkün olduğunca şerbetli tatlı tüketilmemesini önererek, sütlü tatlıların tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Aydoğdu, ziyaretlerde börek ve sarma gibi gıdaların da ikram edildiğini ancak bunların da hem kilo aldırdığını hem de diyabete yatkınlık oluşturduğunu anlatarak, bayramda çay ve kahve tüketimine yönelik de uyarılarda bulundu.
Günde 2 fincandan daha fazla kahve tüketilmemesi gerektiğini belirten Aydoğdu, çay ve meyve suları konusunda da temkinli olunmasını önerdi.
Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu, ramazan boyunca özellikle sıvı alımında da kısıtlılık olabileceğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sıvı alımı genellikle tüm geceye yayılmamakta, sadece iftar ve sahur öğünlerine yoğunlaşmaktadır. Ramazan Bayramı boyunca sıvı alımı konusunda da dikkatli olunmalıdır. Ramazan Bayramı ve diğer zamanlarda, kısıtlı sıvı alımı zorunluluğu yoksa 1,5-2 litre civarında su içilmesi vücudun su ihtiyacını karşılayacaktır. Özetle tatlılardan uzak, şekerlemelerin az, çay veya kahvenin makul miktarlarda tüketildiği bir Ramazan Bayramı, ruhlara hitap ettiği kadar sağlığımızı da olumlu yönde etkileyen bir dönem olacaktır."
Yorumlar