Sağlık

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı nedir, nasıl anlaşılır?

KOAH'la ilgili bilinmesi gereken tüm bilgiler ve hastalıktan korunma yöntemleri hakkında uzmanların görüşleri

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı nedir, nasıl anlaşılır?

KOAH’A YOL AÇAN 6 RİSK FAKTÖRÜ

Toplumda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH görülüyor. Yapılan çalışmalar hastalığın sigara içenlerde ve ileri yaşlarda arttığını gösteriyor. Hastalık; gelişmekte olan ülkelerde erkekleri, gelişmiş ülkelerde ise her iki cinsiyeti de eşit oranda hatta kadınları daha fazla etkiliyor. Çünkü yapılan araştırmalar, kadınların tütün dumanına daha duyarlı olduğu ve erkeklerle eşit miktarda sigara içmelerine rağmen daha şiddetli hastalık geliştiği gösteriyor. Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Necla Songür 19 Kasım Dünya KOAH Günü’nde hastalık ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi.

40 yaş üstü yetişkinlerde görülüyor

KOAH yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. KOAH’ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde %15‐20’dir. KOAH teşhisi alanların büyük çoğunluğu sigara içen veya çok uzun süre sigara içmiş ve bırakmış kişilerdir. Hastalık sinsi ilerlediği için ve sigara bağımlıları öksürük, balgam çıkarma gibi şikayetleri önemsemediklerinden hastalık teşhisi konulduğunda, hastalar akciğer kapasitelerinin önemli kısmını kaybetmiş olmaktadır.

Gebelik durumunda sigara içmek bebek için risk oluşturuyor!

Tüm dünyada sigara içimi en çok karşılaşılan risk faktörüdür. Ayrıca pasif sigara içimi de akciğerin toplam teneffüs edilen partikül ve gaz yükünü arttırarak, solunum sorunlarına ve KOAH gelişimine katkıda bulunur. Gebelik döneminde annenin sigara içmesi, anne karnındaki bebeğin akciğer büyüme ve gelişmesini etkiler ve bebek için de risk oluşturabilir.

Bunlar KOAH’a neden olabilir;

  • Organik ve inorganik tozlar
  • Kimyasal maddeler ve buharları içeren maddelere maruz kalmak
  • Maden ve metal işçiliği, ulaşım sektörü ve odun/kağıt üretiminde çalışmak, çimento, tahıl ve tekstil işçiliği gibi meslekler nedeniyle toz, duman ve zararlı gazlara maruz kalmak.
  • Açık ateşte veya iyi çalışmayan sobalarda yakılan odun, tezek, bitki kökleri ve kömür
  • İyi havalanmayan evlerde ısınma veya yemek pişirme amacıyla kullanılan biyomas yakıtların yol açtığı iç ortam hava kirliliği
  • Dış ortam havasının kirliliği ve düşük sosyoekonomik durum

Erken belirtiler önemsenmeli

KOAH’ın en önemli belirtileri öksürük, balgam ve nefes darlığıdır. Öksürük ve balgam çıkarma önceleri sadece sabah görülür. Balgam çok az miktarda çıkar. Hastalar genellikle bu şikayetleri önemsemezler ve sigara içmenin doğal bir sonucu olarak kabul ederler. Gerçekte, şiddetli olmayan öksürük ile birlikte az miktarda balgam çıkarmak KOAH’ın erken habercisi olabilir. Eğer sigara içmeye devam edilirse ve hastalık ilerlerse öksürük şiddetlenir ve balgam miktarı gittikçe artar. Hastalar günün her saatinde balgam çıkarmaya başlar. Bazen boğulacak kadar şiddetle öksürükler oluşabilir.

Dinlenirken bile nefes darlığı gelişebilir

Nefes darlığı; hastalığın erken döneminde koşma, hızlı yürüme veya merdiven çıkma gibi eforlarda ortaya çıkarken, ileri seviyede ise dinlenirken bile oluşabilir. Genellikle öksürük, balgam ve nefes darlığı şikayetleri 50 yaşına doğru ciddi şekilde artış gösterir. Bütün bu şikayetler kış aylarında özellikle hava kirliliğinin yoğun olduğu dönemlerde ve gribal enfeksiyonlar sonrasında artmaktadır.

40 yaş üstü sigara içen herkes solunum testi yaptırmalı!

KOAH hastalığının kesin teşhisinde solunum testi yapılır. Bu çok kolay uygulanan bir testtir. KOAH erken teşhisi için sigara içen ve 40 yaşını aşmış herkes yılda bir kez solunum testi yaptırmalıdır. Solunum testi ile hem KOAH teşhisi konur hem de hastalığın şiddeti belirlenir. Akciğer filmi, kan oksijen seviyesi ölçümü ve bazı kan ve egzersiz testleri diğer yardımcı tetkiklerdir.

Sigarayı bırakmak şart!

KOAH’ta temel tedavi sigaranın bırakılması, tozlu ve dumanlı ortamlarda çalışmamak, bulunmamak ve düzenli ilaç tedavisidir. Sigara bırakıldığı zaman hava yollarında ve hava keseciklerindeki bozulmaların şiddeti yavaşlar. İlaçlar hastalığın ilerlemesini önlemez bu nedenle sadece nefes darlığını azaltmak için kullanılır. İlaçlar düzenli kullanılmazsa hastalık ilerler, sürekli nükseder ve hastane yatışları artarak birçok yan etkiler gelişebilir.

Yaşam kalitesini artırmak için bunlara dikkat edin;

  • Düzenli egzersiz ve yürüyüş yapın
  • Soğuk ve hava kirliliğinin fazla olduğu saatlerde dışarıya çıkmayın
  • Her yıl sonbaharda grip aşısı yaptırın
  • Stresten uzak durmaya çalışın
  • Pulmoner rehabilitasyon programlarına katılın
  • Oksijen tedavisini ihmal etmeyin
  • Diyetisyen tarafından düzenlenen beslenme programı uygulayın

KOAH’ta düzenli beslenmeye özen gösterin

KOAH’ta dengesiz ve düzensiz beslenme nedeniyle kilo kaybı yaşanabilir. Kötü beslenmenin ve kilo kaybının temel nedeni yemek yeme sırasında oluşan soluk alıp vermede yaşanan güçlüktür. Kilo kaybı zaman içinde kasların erimesine ve solunum kaslarının da güçsüzleşmesine neden olur. Bu nedenle başka sağlık problemlerinin oluşmaması için dengeli ve düzenli beslenme programına uyulması son derece önemlidir.

ÇOCUKLARDA KOAH RİSKİ

Yetişkinlerde sık görülen rahatsızlıklardan biri olan KOAH yani “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı”nın temelleri aslında çocukluk döneminde atılıyor. Çocukluk çağında sigara dumanına maruz kalmak, astım ve solunum yolu hastalıklarının sık yaşanması, KOAH riskini artırabiliyor. Çocukluk döneminde görülen öksürük ve hırıltı ataklarına çok dikkat edilmesi gerekiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Fazilet Karakoç, 15 Kasım KOAH günü öncesinde “KOAH riskini artıran çocukluk çağı hastalıkları” hakkında bilgi verdi.

Hamilelik döneminden itibaren dikkat edilmeli

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı; yani KOAH, uzun süre bronşlarda tıkanmaya neden olan bir hastalıktır. Ülkemizde 40 yaş üstü yetişkin bireylerde görülme sıklığı yüzde 20’dir. KOAH için elbette ki en önemli risk faktörü sigaradır; ancak bununla birlikte daha hamilelik döneminden itibaren başlayan bazı faktörler de KOAH’ın oluşumunu tetiklemektedir. Çocukluk döneminde dikkat edilmesi gereken bazı durumlar ve doğru tedavi gerektiren bazı hastalıklar ileri yaşlarda KOAH’ın oluşumuna yol açabilmektedir.

Doğumdan sonra ilk 6-10 yıl önemli

Çocukların doğdukları andan itibaren doğru bakım ve beslenme ile boy ve kiloları artar, kısacası büyür ve gelişirler. Aynı şeklide akciğerleri de büyüme ve gelişim gösterir. Özellikle ilk 6-10 yıl içinde akciğerlerin büyüme ve gelişimini olumsuz etkileyen hastalıklar ile karşılaşması ileride KOAH hastalığının oluşma riskini de artırmaktadır. KOAH riski yaratabilecek çocukluk çağı hastalıklarına dikkat edilmesi gerekmektedir.

Zatürrede erken dönemde etkin tedavi gerekiyor

Birçok çalışma erken yaşlarda solunum yolu enfeksiyonu geçirmenin yetişkin döneme kadar uzanan kronik solunum problemleri, akciğer kapasitesinde düşüklükler için risk faktörü oluşturduğunu göstermektedir. Özellikle 3 yaşından önce radyolojik olarak kanıtlanmış zatürre olan çocukların yetişkin dönemdeki akciğer kapasitesi, erken yaşlarda zatürre olmayan kişilere göre daha düşüktür. Bu nedenle erken yaşlarda görülen zatürre gibi alt solunum yolu enfeksiyonlarının bir çocuk göğüs hastalıkları uzmanı tarafından erken ve etkin tedavisi sağlanmalı, solunum problemleri açısında takip edilmeli ve akciğer kapasitesinin ölçülmesi gerekmektedir.

Çocukluk çağı astımı KOAH riski açısından önemli

Doğumdan itibaren ilk 6 yaş, astımı olan çocuklarda hava yolu gelişimi için çok önemlidir. Astımlı çocuklarda akciğer kapasitesinde oluşan değişikliklerin önemli bir kısmı okul öncesi dönemde oluşmaktadır. Bu dönemde akciğer kapasitesindeki bu düşmeyi etkileyen en önemli faktör, çocukların geçirdikleri astım ataklarıdır. Bu atakların ne kadar sık ve şiddetli ise akciğer kapasitesini o kadar fazla etkiler. Akciğer kapasitesindeki bu azalmalar, orta derecede astımı olan çocukların yüzde 17‘si erişkin dönemde 1. derece (hafif) KOAH, yüzde 5’inin 2. derece (hafif-orta) KOAH tanısı alınmasına yol açmaktadır.

Tekrarlayan hırıltı ataklarına dikkat!

Okul öncesi dönemde tekrarlayan hırıltı atakları da KOAH açısından risk faktörüdür. Okul öncesi dönemde birçok anne-baba çocuklarında viral enfeksiyonlar ile birlikte tekrarlayan hırıltı şikayeti ile doktora başvurmaktadır. Ailelerin bu konuda “büyüyünce geçer” şeklinde düşünmesi çok yanlıştır. Okul öncesi dönemde viral enfeksiyonlarla öksürük, hırıltı atakları olan çocukların, atakların sıklığına ve şiddetine göre uluslararası tedavi rehberlerinin önerileri kapsamında uygun olarak takip ve tedavi edilmesi gerekir. Bu hastalarda öksürük, hırıltı gibi ataklar olmadan önlemler almak kısacası koruyucu tedavilerin sağlanması daha da önemlidir.

Çocuklar sigaraya maruz kalmamalı

Sigara KOAH açısından en önemli risk faktörüdür. Çocukların sigara dumanına maruz kalması akciğer gelişimlerini olumsuz yönde etkiler. Anne adayının hamilelik döneminde sigara içmesi ya da sigara içilen ortamlarda bulunması bebeğin akciğer kapasitesinde erişkin döneme kadar uzanabilecek olumsuzluklar yaratmakta ve KOAH risk faktörünü artırmaktadır.

A vitamini desteği solunum fonksiyonlarına etki ediyor

Kronik olarak beslenme yetersizliği olan toplumlarda annelerin vitamin, mineral, yağ gibi mikrobesin eksikliklerinin çocuklarda akciğer gelişimini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Örneğin Nepal’de yapılan bir çalışmada bazı annelerin doğumdan önce ve sonra diyetlerine A vitamini desteği eklenmiştir. Araştırma sonucu bu annelerden doğan çocukların 9-13 yaşlarındaki solunum fonksiyon testlerinin, bu vitamin desteğini almayan annelerin bebeklerinden daha iyi olduğu görülmüştür.

ALDIĞINIZ NEFES SİZE YETMİYORSA, SİGARAYI BIRAKIN

Dünya KOAH Günü dolayısıyla açıklama yapan KOAH’ın önlenebilir bir akciğer hastalığı olduğunu belirterek, KOAH’ın bir numaralı risk faktörünün sigara olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Mücahit Öztürk, “Öyle ki tedavi aşamasında sigara bırakılsa dahi vücuda sigarayla birlikte işlenen zehirli maddelerin bu hastalığın tedavisini zorlaştırdığı bilinmektedir. Bu gibi riskli bir durumla karşılaşmamak için sigaradan ve pasif içicilikten uzak durulması, sigaranın bırakılması gerekiyor.KOAH’a pasif içicilerin de yakalanma riski çok yüksek. Burada özellikle sigara içilen ortamlarda bulunmanın etkisi çok fazla” dedi. Dünyada ölüm sebebleri içinde 3’üncü sırada yer alan ve KOAH olarak bilinen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı nedeniyle yılda 210 milyon kişinin etkilendiğini belirten Prof. Dr. Mücahit Öztürk, “Aktif sigara içicisinin en büyük risk grubu içinde olduğu KOAH, aynı zamanda pasif olarak sigara dumanına maruz kalanları da ciddi şekilde tehdit ediyor. Amfizem ve kornik bronşit olan bu hastalığın en önemli sebeplerinden biridir sigara. Vatandaşlarımıza sesleniyorum; artık nefes almakta zorlanıyorsanız lütfen sigarayı bırakın!” dedi.

Hastanelerde ve parklarda kural çiğneniyor

Sigara dumanına maruz kalındığında bile sigara kaynaklı bir çok hastalığa yakalanma riskinin yüksek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mücahit Öztürk, duraklarda, parklarda, hastane ve okul bahçelerinde ve taksilerde sigara içmek yasak olmasına rağmen, bu kuralın çiğnendiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Mücahit Öztürk, “Haliyle sigara içmeyen bir çok kişi sigara içenin dumanından pasif olarak etkileniyor, sigaradan salınan zehirli dumanı solumak zorunda kalıyor. Özellikle çocuklar pasif içicilikten en çok etkilenen grup. Bizler de özellikle sigaranın yasak olduğu yerlerde sigara içmeyenin hakkını korumak ve pasif içiciliğin zararlarını azaltmak amacıyla yapılan ihlali tek tuşla bildirebileceği Yeşil Dedektör mobil uygulamasını hayata geçirdik. Telefon ya da tablete indirilen bu uygulamayla sigara ihlalini gören vatandaşımız Sağlık Bakanlığının denetim ekiplerine uygulamadan konum göndererek ihlali bildirebiliyor. Denetim ekipleri de mekana gelip denetimi ve gerekli işlemleri yapıyor” şeklinde konuştu.

Nargile, puro, pipo da KOAH’a yol açıyor

Tütün ürünlerinin de KOAH’a sebebiyet verdiğini ifade eden Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, Nargile, puro, pipo gibi tütün ürünleri de KOAH’a yol açıyor. Bu ölümcül hastalığa yakalanmamak için, kendiniz ve sevdikleriniz için sigarayı bırakın. Bırakmakta zorlanıyorsanız mutlaka, Sigara Bırakma Polikliniklerinden ve Sağlık Bakanlığı çağrı merkezlerinden destek alabilirsiniz” dedi. Sigarayı bırakmak isteyenlerin bir uzman desteğiyle bu süreci kolaylıkla ve doğru bir şekilde atlatabileceklerini belirten Prof. Öztürk, yanı sıra Yeşilay’ın Sağlık Bakanlığıyla birlikte hayata geçirdiği “Sigarayı Bırak, Hayatı Bırakma” kampanyası kapsamında hazırlanan bırakabilirsin.org sitesinden de faydalanabileceklerini belirtti.

“Yasakların ve politikaların destekçisiyiz”

TBMM Genel Kurulunda, Bazı Vergi Kanunları İle Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın üçüncü bölümünde yer alan 56-83. maddeler kabul edildi. Kaçak tütün ile mücadele kapsamında yapılan düzenlemeyle, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlar ile ticari amaçla, makaron veya yaprak sigara kâğıdını, içine kıyılmış tütün, parçalanmış tütün ya da tütün harici herhangi bir madde doldurulmuş olarak satanlara, satışa arz edenlere, bulunduran ve nakledenlere üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilecek. Tütün ve ürünlerine zararlarından korunmak için yapılan tüm yasa ve politikaların destekçisi olduklarını söyleyen Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk; “Yeşilay’ın değişmez gündemi olan ve bireysel, toplumsal, ekonomik birçok zarara yol açan tütün ve ürünlerinin satış, pazarlama, reklam, kullanımını kısıtlayıcı ve düzenleyici tüm düzenlemeleri takip etmeye ve bir halk sağlığı kuruluşu olarak politikalar üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Yorumlar