Sağlık

Meme kanseri hakkında bilinmesi gerekenler

Prof. Dr. Cihan Uras meme kanserinde 9 hurafeyi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. Prof. Dr. Cenap Dener, hastalık ve tedavisi ile ilgili önemli bilgiler verdi.

Meme kanseri hakkında bilinmesi gerekenler

MEME KANSERİNDE TEHLİKELİ 9 HURAFE!

Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri, tam anlamıyla korkulu rüya. Öyle ki, erken teşhisin hayat kurtardığı bilinmesine rağmen birçok kadın eline bir kitle gelecek diye endişe ederek kendi kendini elle muayeneden kaçınıyor. Kimi mamografi çekimine yanaşmazken, kimi de şifalı diye satılan bitkilere umut bağlayarak tıbbi tedaviyi reddediyor.

Acıbadem Maslak Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, günümüzde her 8 kadından birinin kapısını çalan meme kanserinin özellikle de erken teşhisi durumunda tedavide tam başarı sağlanabildiğini, buna karşın hurafelerinse gerek erken teşhisi gerekse tedavi sürecini olumsuz etkilediğini vurguluyor. Peki toplumda yaygın olan bu yanlış inanışlar neler? Prof. Dr. Cihan Uras meme kanserinde 9 hurafeyi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Elle muayene gereksiz! YANLIŞ!

DOĞRUSU: Elle muayene hayat kurtarıyor. 20 yaşından sonra her kadının ayda bir kez 10 dakikasını ayırarak kendi kendine meme muayenesi yapması, erken teşhiste ilk basamağı oluşturuyor ve meme kanserinin ileri aşamalara ulaşmadan fark edilmesine yardımcı oluyor.

Ailemde kanser yok, ben de olmam! YANLIŞ!

DOĞRUSU: Tüm meme kanserli kadınların sadece yüzde 10’unun ailesinde meme kanseri görülüyor. Ancak ailede meme kanseri olması riski ciddi derecede arttırırken, ailede kanser öyküsü olmaması riski yok etmiyor. Zira genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin yanı sıra ‘kadın olmak’ bile tek başına meme kanseri riski taşımak anlamına geliyor. Aşırı kilo, ilk adeti erken görmek, ilerleyen yaş, menopoza geç girmek, menopoz sonrası gereksiz hormon tedavisi görmek, yağ bakımından zengin beslenmek, alkol ve sigara kullanmak da bu riski artırıyor.

Mamografi yaptırmak zararlı! YANLIŞ!

DOĞRUSU: Ailesinde kanser öyküsü olmayan her kadının 40 yaşından itibaren mamografi yaptırması gerekiyor. Mamografide memenin baskılanması rahatsızlık verse de, memeye zarar vermiyor ve genelde ağrı duyulmuyor. Radyasyon dozu yeni cihazlarda son derece düşük. Uzun bir uçak yolculuğunda aynı miktarda radyasyon dozu alınıyor. Halbuki mamografi sayesinde koyulan erken tanı hayat kurtarıyor.

Emzirirken kanser olmam! YANLIŞ!

DOĞRUSU: Emzirmenin kanserden korunmaya faydası olduğu şüphesiz. Ancak nadir de olsa emzirme sırasında kitle gelişebiliyor. Kitlenin sert olması ve zamanla büyümesi durumunda kanser riski bakımından dikkat etmek gerekiyor. Buna karşın bazen emzirirken süt kanallarının tıkanması ya da enfeksiyon sonucu memede değişiklikler olabiliyor ki bunların kanserle ilgisi yok.

Kanser olsaydı kitle olurdu! YANLIŞ!

DOĞRUSU: Meme kanserinde ele kitle gelmesi önemli belirtilerden biri ancak tek gösterge değil. Kitle çok önemli bir sinyal olmakla birlikte; ele kitle gelmese de; meme derisinde, meme başında herhangi bir çöküntü, renk değişikliği, memede büyüme ya da şekil bozukluğu, meme başı akıntısı gibi belirtilere karşı da çok dikkatli olmak gerekiyor.

Meme kanseri yalnızca kadınlarda olur! YANLIŞ!

DOĞRUSU: Tüm meme kanserli hastaların yüzde 1’ini oluştursa da erkeklerde de risk bulunuyor. Memede veya koltuk altında sertlik veya şişlik hissedilmesi durumunda hemen hekime görünmekte fayda var.

Tıbbi tedavi yerine şifalı bitkiler daha faydalı! YANLIŞ!

DOĞRUSU: Toplumda giderek yaygınlaşan ‘şifalı bitki’ diye kullanılan bitkisel ilaçlar bilimsel bir fayda taşımıyor. Aksine fayda yerine zarar verebiliyor. Tıbbi tedavi yerine bitkisel ilaçlar kullanmak tedavi sürecinde gecikmeye ve kanserin ilerlemesine neden olabildiği gibi, tedavi esnasında kullanılıyorsa ilaçlarla uyuşmazlığa yol açabiliyor. Bu nedenle hekimin bilgisi ve onayı olmadan bitkisel ürün kullanılmamalı.

Hamileyken kemoterapi görmek bebeğe zarar verir! YANLIŞ!

DOĞRUSU: Meme kanseri tedavisinde gecikme olması durumunda hastalığın yayılma riski artıyor. Bu nedenle hamilelik esnasında da olsa zaman kaybetmeden tedaviye başlanması şart. Hamilelik döneminde meme kanseri teşhisi konulursa, hastalığın evresine göre öncelikle bebeğe zarar vermeden yapılabildiği için cerrahi girişim tercih ediliyor. Hamileliğin ilk üç ayında kemoterapi yapılmıyor ancak sonrasında hastalığın seyrine ve bebeğim gelişimine göre yapılabiliyor. Radyoterapi ise zorunlu olmadıkça hamilelik döneminde önerilmiyor.

Bıçak değerse kanser yayılır! YANLIŞ!

DOĞRUSU:  Tamamen yanlış bir inanış. Aksine kanser vücuttayken yayılma riski taşıyor çünkü kanserli doku damarlardan çok zengin olduğu için onu besleyen damarlarla kan ve lenf yoluyla vücuda yayılıyor. Çıkarıldığı zaman ise bu risk ortadan kalkıyor

MEME KANSERİNE YAKALANMA YAŞI DÜŞÜYOR

Meme kanseri kadınlarda en sık rastlanan kanser türü olarak karşımıza çıkıyor. Kadın kanser ölümlerinde ikinci sırada yer alan meme kanseri, her 8 kadından birini tehdit ediyor. Türkiye’de özellikle meme kanserine yakalananların yaşlarının gençleşmesi tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.

Memorial Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Cenap Dener, Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda hastalık ve tedavisi ile ilgili önemli bilgiler verdi.

Egzersiz yapın obeziteden korunun

Yaşam sitili ve alışkanlıklar, çevresel faktörler ve genetik kanser geçişi meme kanseri risk artışında rolü olabilecek faktörlerdir. Birçok çalışma, meme kanseri riskine egzersiz yapmanın olumlu etkisini, obezitenin ve yağ yönünden zengin beslenme alışkanlıklarının olumsuz etkisini ortaya koymuştur. Meme kanseri riskini ortaya koyacak genetik testler konusunda da çok hızlı ilerlemeler olmuştur. Araştırmacılar son yıllarda kan dolaşımında serbest dolaşan tümör hücrelerini saptayacak testler bulmuş ve ülkemiz de dahil olmak üzere kullanıma sunmuşlardır. Özellikle meme kanseri hastalığını tam olarak tedavi ettiğimizi kabul ettiğimiz vakaların bir kısmında hastalık yeniden var olabilmekte ve tekrar karşımıza çıkabilmektedir. Dolaşan tümör hücrelerini saptayan testler ile bu tip vakalarda henüz bir metastaz (tümörün bir organa sıçraması) klinik olarak ortada yokken bu tümör hücreleri kanda saptanabilmektedir. Bu konuda halen en kısıtlayıcı şey test maliyetlerinin yüksek olmasıdır.

Gelişen teknoloji ile yeni görüntüleme yöntemleri teşhisi kolaylaştırıyor

Meme kanseri teşhis alanında da önemli gelişmeler olmaktadır. Sintimamografi adı verilen yöntemde meme kanser hücrelerine tutunabilen bir radyoaktif madde hastaya verilerek meme kanser hücreleri özel bir kamera yardımıyla tespit edilebilmektedir. Özellikle standart mamografilerde şüpheli bir alan bulunan hastalarda bu yeni tip görüntüleme yönteminin kanser tanısında yararlı olabileceği düşünülmektedir. Ancak tam rolü henüz açık değildir, yoğun meme yapısına sahip genç hastalarda yararlı olması beklenmektedir.

Kemoterapinin yararlı olacağı hastalar önceden tespit edilebiliyor

Kemoterapi meme kanseri tedavisinde önemli bir role sahiptir ancak kısa ve uzun vadeli ciddi zararlı etkileri de bulunmaktadır. Son yıllarda kanser hücre genetiğini inceleyen birkaç adet test ülkemiz dahil tüm dünyada kullanıma sunulmuş, kemoterapi den yarar görecek ve görmeyecek hasta gruplarının ayırt edilmesinde çok değerli hale gelmiştir. Test, aynı zamanda gelecekte nüksetme ihtimalinin ne kadar olduğunu belirlemede de doktorlara yardımcı olmaktadır.

Erken teşhis çok önemli

Tıpta yaşanan tüm gelişmelere rağmen yine de en önemli şey meme kanserini erken fark etmektir. Bunun en garantili yolu kadınların yılda bir kez meme cerrahı tarafından muayene edilmeleri, mamografi ve meme ultrasonografisi ile memenin incelenmesidir. Bu şekilde henüz çok erken safhadayken meme kanserleri tespit edilmekte, hem meme korunması mümkün olmakta, hem de bu hastalığın hayatı tehdit etme olasılığı çok azalmaktadır. Ülkemizde erken yaşta meme kanserlerinin oranı diğer Batı ülkelerine göre giderek artmaktadır. Dolayısıyla genç yaştan itibaren kadınlarımıza kendi kendine meme muayenesi eğitimi verilmeli, ailesinde meme veya over (yumurtalık) kanseri vakası olan genç kadınların yıllık ultrasonografi ile takipleri mutlaka yapılmalıdır.

Yorumlar